Briggs translate Turkish

Pas étonnant que Briggs vous tienne à l'œil.

Briggs'in sana takmış olmasına şaşmamalı.

Ils savaient que nous venions!

Geleceğimizi biliyorlardı Briggs.

Je n'ai pas donné la vraie balle à Briggs!

Şimdilik Briggs'e sahte kovan verdim.

S'il m'arrive quelque chose, donne ça à Briggs.

Bana bir şey olursa | bunu Teğmen Briggs'e vermeni istiyorum.

Lieutenant Briggs.

Cinayet masasından Teğmen Briggs'i bağlayın, | ben müfettiş Callahan.

J'ai trouvé du plastic dans ma boîte aux lettres.

Briggs, az önce posta kutumda | bir bomba buldum.

Vous sortez votre arme!

Silahın kılıfının dışında Briggs. |

Par la fenêtre!

Onları camdan dışarı at. Briggs

Quand les policiers se font justiciers, qu'arrive-t-il?

Polisler, başka polisleri infaz etmeye başlarsa... bunun sonu nereye varır Briggs?

Briggs avait raison!

Briggs haklıymış. |

Votre organisation est liquidée!

Örgütünün işi bitti Briggs.

Le pied gauche de Briggs est foutu ainsi que le bras droit d'Ed.

Briggs'in ayağı, Ed'in de kolu gitti.

Soit il prend la place de Collins, soit je pars.

Ya o Collins'in pantalonuna sığar, ya da Briggs'in ayakkabısıyla giderim.

Combien Briggs va nous donner pour le bison?

Bufalo resmi için bize ne kadar para ödeyecekler?

Allô, ici Briggs.

- Evet. Merhaba ben, Briggs.

Descends-la.

Briggs, aşağıya indir.

Pas vrai, Caporal Briggs?

Değil mi, Onbaşı Briggs?

Appelle le capitaine Briggs.

Yüzbaşı Briggs'i arayacağız. Karar onun.

Le Capitaine Briggs dit...

Affedersiniz, ama yüzbaşı...

Briggs et le Divisionnaire sont fous de rage.

Briggs öfkeden kudurdu, müdür de tepemde.

Je peux prendre un message.

Notunuzu Bay Briggs'e iletebilirim.

Il a cassé une vitre pour entrer et vous a conduit de force dans la maison, en passant par derrière.

İçeri girmek için pencerelerden birini kırdı ve sizi de zorla evin arka tarafına götürdü, Bay Briggs.

Tout va bien, M. Driggs.

Sorun yok. Bir şey yok, Bay Briggs.

Du neuf sur Briggs?

Peki Briggs nerede?

Ecoute-moi, Briggs.

Dinle beni Briggs.

Bobby Briggs, ils te cherchent.

Bobby Briggs, seni arıyorlar.

Il y a un Bobby Briggs dans cette classe?

Bobby Briggs bu sınıfta mı?

Major Briggs, pile à l'heure.

Binbaşı Briggs. Tam zamanında.

Bobby Briggs, je vais te croquer tout cru.

Bobby Briggs, seni yiyip bitireceğim.

Le major Briggs me dit que les truites n'attendent que moi.

Binbaşı Briggs bir tava dolusu alabalığın beni beklediğini söylüyor.

Tu manigances quelque chose, mais ça ne me regarde pas.

Cidden mi? Bir iş çeviriyorsun Bobby Briggs. Ama eminim beni ilgilendirmiyordur.

Je ne sais pas de quoi il s'agit, Bobby Briggs.

Tüm bunların ne demek olduğunu hayal bile edemiyorum.

Major Briggs?

Binbaşı Briggs?

C'est la derniere chose evoquée par le Major Briggs avant sa disparition.

Binbaşı Briggs'in kaybolmadan önce söylediği son söz buydu.

Bobby Briggs.

Bobby Briggs.

Vous a-t-elle parlé de Bobby Briggs ou de James Hurley?

Doktor, Laura hiç Bobby Briggs ya da James Hurley hakkında konuştu mu?

Docteur, est-ce que Laura vous a parlé de Bobby Briggs ou James Hurley?

Doktor, Laura hiç Bobby Briggs ya da James Hurley hakkında konuştu mu?

J'ai le soutien de Milt Briggs.

Milt Briggs benim tarafımda.

tout est ok, Mr. Briggs.

İş tamam, Bay Briggs.

admires le futur centre commercial de Briggs joli concept, hein?

Briggs'lerin gelecekteki mini alışveriş merkezi. İyi fikir değil mi?

Sortez le dossier Briggs contre Gordon.

Briggs-Gordon dosyasını çıkar.

Major Briggs, désolé de vous interrompre, mais Sarah a un message important pour vous.

Böldüğümüz için özür dileriz Binbaşı Briggs ama sizin için Sarah'ın önemli bulduğu bir not var

Trois cicatrices triangulaires derrière l'oreille droite. Commandant Briggs...

Sağ kulağın arkasındaki üçgen yara izleri mükemmel bir orana sahip.

En quoi consiste exactement votre travail?

Binbaşı Briggs, yaptığınız işin kapsamı tam olarak nedir?

- et le commandant Briggs est un ami... - Harry...

Kimin emri olursa olsun burası benim karakolum ve Binbaşı Briggs de benim arkadaşım.

Ecoutes bien, Bobby Briggs, voici ce que l'on va faire.

Can kulağıyla dinle beni, Bobby Briggs, şöyle yapacağız.

On a un comique parmi nous.

Onbaşı Briggs, aramızda bir komedyen var.

Je croyais qu'ils ne faisaient qu'un. Bourne prétend même être Carlos maintenant?

Bu harika bir yemekti Mösyö Briggs.

Major Briggs, agent Cooper.

- Binbaşı Briggs.

Bobby Briggs!

- Bobby Briggs.

- Commandant Briggs. - Je vous attendais.

- Binbaşı Briggs.