English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Budge

Budge translate Turkish

52 parallel translation
Budge n'aurait pas dû vous donner le dossier.
- Budge sana izin vermemeliydi. - Özür dilerim komiser.
Merci Budge, vous pouvez disposer.
- Şimdi gidebilirsin Budge. - Peki komiser.
Un de mes copains a acheté la maison de Don Budge.
Bir arkadaşım Don Budge'ın evini satın aldı.
C'est le glossaire de Budge. On devrait cesser de l'imprimer.
'Yerinden oynatmak'kullanılmalıydı Neden böyle şeyler yaparlar bilmiyorum.
* - Le budge de "Terminaor"?
"Terminator 2" filminin bütçesi ne kadardı?
A propos, si vous vous intéressez à Don Budge... il se trouve que j'ai un bel autographe de lui à Roland Garros.
Bu arada eğer Don Budge ile ilgileniyorsanız onun Fransa Açık'tayken bizzat kendisinin imzaladığı bir fotoğraf var elimde.
Et si la photo de Don Budge vous intéresse... je suis sûr que je peux vous faire un très bon prix.
Ve eğer Don Budge fotoğrafıyla ilgileniyorsanız onu size gayet uygun bir fiyata verebilirim.
Don Budge à Roland Garros.
Don Budge, Fransa Açık Turnuvası'nda.
Budge en parle dans son livre.
Budge'ta ona bir atıf vardı.
Ma Tante Budge arrive demain.
Büyük Teyzem Budge yarın geliyor.
On va aller voir Tante Budge.
Hadi gidip Budge Teyzeyi bulalım.
Voilà Budge, qui parle avec ma cousine Becky.
İşte Budge Teyze, kuzenim Becky ile konuşuyor.
Tante Budge, je te présente Paul.
Budge Teyze, bu Paul.
T'as pas vu ma Tante Budge.
Budge Teyze ile de tanışmadın.
Ici, avec le jugement Newcombe-Budge.
Newcombe / Budge'nin tam altında.
Vous voudriez donc une liposuccion, Mme Budge.
Yani biraz lipo istiyorsunuz, Bayan Budge.
Combien va me coûter une nouvelle oreille?
Bana bu ne kadara mal olur, doktor yeni bir kulak? Evet, Bayan Budge
- Eh bien, Mme Budge...
Miss.
Mlle Budge.
Miss Budge,
Sérieusement, si je lui prépare une pièce stérile à Tara Budge, vous pensez que je peux le garder?
Budge malikanesinde ona özel steril bir oda yaparsam, sence benle kalabilir mi?
On fera notre possible pour minimiser la cicatrice, mais je dois vous avertir, Mme Budge, qu'il n'y a pas grand chose à faire à cause de l'angle de l'incision.
Bu arada sizi uyarmalıyım, Miss Budge, Kesiğin yapıldığı açı yüzünden nefrektomi yarasında çok az etkimiz olur.
Vous aimeriez donc une liposuccion, Mme Budge?
Yani biraz liposuction istiyorsunuz, Bayan Budge?
Les décorateurs les ont suspendus, je me suis regardée dedans et me suis dit : "Budge la Boulotte doit se bouger le cul."
Aldıktan sonra profesyonelce astırdım o aynalarda kendime baktım ve dedim ki, Şişko-Budge gitmeli.
M. Budge, vous n'avez encore rien dit.
Bay Budge, siz pek konuşmadınız.
Vous aimeriez donc un agrandissement du pénis?
Yani bir penis büyütme operasyonu mu istiyorsunuz, Bay Budge?
Je dois vous dire, Mme Budge, que McNamara / Troy n'opère pas les patients hésitants.
Şunu söylemeliyim, Bayan Budge, McNamara / Troy, kararlarından olmayan hastaları ameliyat etmez.
Mallory, M. Budge, désirez-vous vraiment ces interventions?
Peki öyleyse, Mallory, Bay Budge... Bu ameliyatları gerçekten istiyor musunuz?
Dawn Budge m'a fait réfléchir.
Dawn Budge beni düşündürdü.
Durant les quelques jours où Dawn Budge cicatrisera, le monde aura du répit.
Önümüzdeki birkaç gün boyunca, Dawn Budge iyileşirken dünya huzurlu bir yer olacak.
Bonjour, Mlle Budge.
İyi günler, Bayan Budge
Quand tu auras une minute, il y a comme un malentendu avec Mlle Budge.
Müsait olduğunda Bayan Budge ile ilgili bir yanlış anlaşılma var.
Désolée, mais... Dawn Budge et son fiancé vous attendent dans votre bureau.
Böldüğüm için özür dilerim ama Dawn Budge nişanlısıyla birlikte büronuzda bekliyor.
Etes-vous le propriétaire?
- Dükkan sahibi siz misiniz? - Evet. Tobias Budge.
Très bien, c'est pour cela que vous êtes là, Mr. Budge.
Burada olmamızın sebebi kendisi, Bay Budge.
Tobias Budge a tué deux policiers de Baltimore, a presque tué un agent spécial du FBI, et après tout ça, son premier arrêt se fait ici, à votre bureau.
Tobias Budge iki Baltimore polis memurunu öldürdü neredeyse bir FBI özel ajanını öldürdü ve bunlardan sonra, geldiği ilk yer burası, senin ofisin.
Votre patient, celui à qui Budge a joué la sérénade?
Şu hastan. Budge'ın serenat yaptığı kişi o muydu?
Il a dit à M. Budge qu'il n'aurait plus à tuer désormais.
Bay Budge'a artık öldürmesine gerek olmadığını söyledi.
Ensuite il a brisé la nuque de Franklyn et il m'a attaqué.
Ardından Budge Franklyn'in boynunu kırdı ve bana saldırdı.
Franklyn pourrait-il avoir été impliqué dans ce que Budge faisait?
Franklyn'in Budge'ın yaptıklarına dahil olma ihtimali var mı?
Abigail n'est pas plus une meurtrière que vous ne l'êtes pour avoir tiré sur son père, ou que moi pour la mort de Tobias Budge.
Abigail ancak, senin babasını öldürdüğün kadar veya benim Tobias Budge'ı öldürdüğüm kadar katil.
Mais vous devez... Voyez le côté positif, ça nous donne... à moi-même et à l'agent Budge...
- Ama bunu artı olarak görmelisiniz çünkü bizi beni ve Ajan Budge'ı...
Agent Budge, agent Pepper.
Ben Ajan Budge. Bu da Ajan Pepper.
Bill, tu peux pas en vouloir à Dan Budge.
Dan Budge'ı onlarla bir tutamazsın.
- Il sait quelque chose.
- Budge. Bir şey biliyor. - Evet.
Budge pour les amis.
Dostlarım Budge der.
Budge, on y va!
Budge, gitmek zorundayız!
Ouvre-moi, Budge.
Beni içeri al, Budge.
T'es pas mon pote.
Bana bir şey deme. Sen şerefsizlik yapan biri değildin, Budge.
Tu vas bien?
- Budge? İyi misin?
Je veux te présenter Tante Budge.
Gidip Budge Teyze ile tanışalım.
Attends.
- Budge! Bekle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]