Buns translate Turkish

- Je l'étais. La vieille Bunnie m'a rappelée.

Yaşlı Big-Buns çalışmam için çağırdı.

Je peux t'aider pour les "Soeurs Bonne", mais tout le reste me dépasse complètement.

Sanırım "sore buns" konusunda yardımcı olabilirim, Diane, ama diğerleri beni aşar.

Surveille-le bien, Big Buns.

Benim için kapıyı bekle, Big Buns.

Si je cède, il sera tout juste membre du jury d'un concours de M. Muscle.

Eğer başarısız olursam, yapacağı en iyi şey Bay Tight Buns yarışmasında juri üyeliği olur.

On a assidûment suivi sa vidéo Fessiers d'acier!

Birisi kendi "Buns of Steel *" videosunu yapıyor.

- Bunny Buns.

- Tombik Tavşancık.

- Bunny Buns? C'est un très joli nom.

- Tombik Tavşancık mı?

Je me ferais appeler Cindy la Coquine et je vais porter des talons transparents.

"Adımı da Cinder Buns olarak değiştirecem... " ve clear heels giyecem. "

Lait et buns pour nous, et pour vous, une marelle.

Süt ve bisküvi bizim, bira ve viskiler sizin olsun.

- Parce que j'ai été poursuivi pour vous avoir appellé "Honey Buns" [patisserie au miel et sucre brun]

- Çünkü sizi "balçöreği" diye çağırınca şikayet edilmiştim. Sırf o süsleri koydum diye..

Je me disais que... Je pourrais vendre des bo buns aussi. Avant qu'ils se perdent.

Şey, diyorum ki belki ben fasulye çöreği de satsam iyi olur.

Je vais jouer Fais dodo à la flûte à bec.

Canlı olarak "Hot cross buns" ı çalmaya hazırlanıyorum.

Ces "toastie bun buns" non plus, mais regarde moi.

Kahvaltılık gevrek için de aynısı geçerli. Ama yiyorum işte.

- Faites un peu de pain pour les filles. - Des "buns".

- Kızlara ekmek yapmak için.

Des buns, okay.

- Ya da çörek, her neyse.

Avec quelques fesses en plus derrière.

Arkada bir kaç buns ( kıç ) la beraber. Oh!

Cinnamon's Buns.

Tarçınlı Çörekler.

T'as vu Cinnamon's Buns.

Tarçınlı Çörekleri izlemişsin.

J'ai vu Cinnamon's buns.

Tarçınlı Çörekleri izledim.

Ooh! ♪ l'm not a titty man, girl, you got have buns ♪

# Bir meme adamı değilim, kızım senin kıçın var. #

"Buns of steel"?

- Ah, benimkileri görmek istemezsin.

N'a t'on rien appris de Cinnamon's Buns?

Tarçınlı Çörekler'den hiçbir ders çıkarmadık mı?

J'ai commandé un petit cheeseburger, et les deux buns étaient des pizzas.

Muhteşem bir şehir burası. Küçük bir çizburger söyledim, ekmek yerine pizza kullandılar.

Monkey Buns?

Maymun çöreğim?

Dans ma jeunesse, j'ai couché avec tous les membres du groupe Buns'N'Hoses une reprise de Guns'N'Roses.

Fiona. Gençlik günlerimde Guns'N'Roses'ýn þarkýlarýný çalan Buns'N'Hoses'ýn tüm üyeleriyle yatmýþtým.

Ou prenez des hot-dogs et des buns.

Sanırım sosisli ve hamburger ekmeği alman gerekecek.

Saussisses et buns, c'est parti!

Sosis ve somun hadi parti yapalım.

Je vous montre mes fesses Si l'alcool est gratuit

I'll show you my buns if the booze is free

J'ai les Boogie Buns.

Boogie Buns buldum.

Des buns.

- Çörek.

Ok, retiens le, frère.

- Satisfaction'ı mı çalıyorsun? - Hot Cross Buns.