Translate.vc / French → Turkish / Burro
Burro translate Turkish
36 parallel translation
Mais Vieux Tonnerre a abandonné, et puis il marchait comme ça, comme un loco burro.
Ama Yaşlı Fırtına pes etti, ve sonra da böyle gitmeye başladı. Yaşlı bir eşek gibi, bilirsiniz işte.
Votre mule contre ce burro?
Katırına karşılık eşek mi?
Hay mucho burro alli.
Hay mucho burro alli!
- Qué? Mantequilla.
Kiraz. "Burro" şeydir...
Burro, c'est Hi-han.
Ai, aai, aaii...
- Burro. Burro c'est Hi-han, Hi-han.
"Burro"... "burro" aaii, aaii'dir...
Un burro!
Bir eşek!
Qué burro!
Qué burro!
Si. Vous savez, otro burro.
Evet, "öbür köpekcik".
Il peut tuer une mouche sur la queue d'un burro à 180 mètres.
Bir eşeğin kuyruğunu 180 metreden vurabiliyormuş.
Un petit burro.
Ufak bir burro.
Louer un burro, tu vois de quoi je parle?
Belki bir eşek kiralarız.
Un burro mexicain? Un âne?
Gerçek bir Meksika eşeği.
Queso es pas un burro.
"Queso es not un burro."
Vous avez le visage como un burro.
Yüzünüz resmen eşeğe benziyor.
"Il a stationné son burro, je peux lui offrir à boire."
"Eşeğini bağladığı iyi oldu, ona içki ikram edebilirim."
Bourricot, on a partagé bien des aventures.
Seninle bir sürü macera yaşadık Burro.
Que dis-tu de ça, Bourricot?
Sen ne diyorsun Burro?
Depuis que je suis pequeño, je rêve de passer un jour magique avec mi padre, partager les repas, le présenter au bourricot.
Pequeño olduğumdan beri mi padre ile güzel bir gün geçirmenin yemeğimi paylaşmanın, Burro ile tanıştırmanın hayalini kurdum.
Je me sens un peu coupable, Bourricot, de prendre l'argent de gens bien.
İyi insanların parasını çaldığımız için kendimi biraz suçlu hissediyorum Burro.
C'est un bourricot, señor.
- Onun adı Burro, señor.
Le bourricot ne veut pas vámonos.
Burro, vámonos istemiyor.
Je me fiche de ce que veut le bourricot.
Burro ne istiyor umurumda değil.
Joli, Bourricot.
- Çok iyiydi Burro. - Vay canına!
Bon bourricot!
Aferin Burro!
Bonne nuit, Bourricot.
İyi geceler Burro.
Le bourricot ne sera pas content.
Burro çok sinirlenecek buna.
Tu te débrouilles bueno, Bourricot!
Çok bueno, Burro!
J'ai un bourricot.
Bende de Burro var.
Allez, Bourricot.
- Hadi Burro.
Vite, Bourricot!
Çabuk ol Burro!
Voici mon bourricot.
- Bu da Burro.
Fier de te connaître, Bourricot.
- Tanıştığıma memnun oldum Burro.
Là, dans la selle de l'âne.
- Evet efendim. Burada, Burro'nun heybesinde.