Translate.vc / French → Turkish / Bypass
Bypass translate Turkish
228 parallel translation
Evitons le transducteur et alimentons directement les moteurs.
Işınlama bataryalarını bypass etsen? Motorlara gücü doğrudan vererek.
- J'ai la puissance nécessaire, mais sans le générateur principal, il faudra que quelqu'un opère la console manuellement.
- Gücü bize alabilirim. Ama ana üniteyi bypass edersek, birisinin kontrolleri elle yapması gerekir.
Les circuits auxiliaires ne font rien.
Yoksa, acil bypass devreleri çalışmaz.
Je branche le circuit secondaire en ce moment même.
Bypass devresini şimdi bağlıyorum, efendim.
Allez vérifier le clapet de dérivation de la chambre du réacteur.
Madde-antimadde tepkime bölmesinde bypass vanasını kontrol et.
C'est le clapet anti-surchauffe qui s'enclenche presque instantanément.
Anında devreye girebilen acil durum aşırı yük bypass sistemi.
Le clapet anti-surchauffe de l'intégrateur a fondu.
Entegratörün acil durum bypass kontrolü birleştirilmiş.
- Essayez de le faire sauter.
- Onu bypass edin.
Je viens de subir un triple pontage et c'est grâce à des gens comme vous que je veux sortir de cet hôpital...
Şu anda tam ardı ardına üç tane bypass ameliyatı geçirdim ve sizin gibileri yüzünden bir an önce hastaneden çıkmak istiyorum...
Pete veut faire un pontage au cuisinier.
Biliyorsun, Pete şu kısa boylu aşçıya bypass yapmak istiyor. Neydi adı?
Homer, je crains que vous ne deviez subir un pontage coronarien.
Homer, korkarım ki bir bypass ameliyatı geçirmek zorundasın.
Papa, essaies-tu de nous dire que tu vas subir un pontage coronarien?
Baba, bize koroner bypass ameliyatı olacağını mı anlatmaya çalışıyorsun?
Une première : double pontage... et greffe du cerveau!
Daha önce hiç kimse beyinden 2 hastanın bypass ameliyatını yapmamıştı.
Au fait, j'ai un pontage maintenant.
Bu arada, bir fem-pop bypass yapıyorum.
- Le pontage?
- Fem-pop bypass?
On va faire une dérivation toute bête.
Basit bir elektronik bypass yapıyoruz.
Faisons la dérivation.
Bypassı tamamlayalım.
Prends les pinces croco et connecte la dérivation.
Şimdi kırmızı timsah klipleri al ve bypassı tamamla.
Avec une alimentation à nous... on pourrait isoler celles de la bombe... comme dans un by-pass.
Kendi güç kaynağımız olsaydı bombanın güç kaynağını devreden çıkartabilirdik kalbe yapılan bypass gibi.
Deux infarctus. Encore un et c'est le pontage.
İki kalp krizi bir de Bypass geçirdi.
Nous devrions contourner l'opération de chirurgie
Onun bypass ameliyatı olması gerekiyor.
Il a contourné nos protocoles de sécurité.
Onlar bir iz bırakmadan güvenlik protokollerini bypass etmişler.
Le substitut de la bobine est activé.
Bobin bypassı aktif.
Il tient.
Bypass is tutunuyor.
On le remet sur CEC.
Tom, bypass'ı tekrarlayacağım.
Tu as subi un quadruple pontage.
Haydi oradan. Üçlü bypass geçirdin.
J'ai surmonté quatre pontages, un cancer... Né avec un rein, je suis diabétique.
Tek böbrekli ve diyabetli doğmama rağmen bypass geçirdim, kanseri yendim.
- Ils vont le ponter en réparant la rupture.
- Yırtığı tamir edince... ... bypass yaparlar.
Stan a besoin d'un pontage. Grace va donner son sang.
Stan'a bypass yapılacak.
- Faites un pontage.
Bypass yapalım.
Pontage ou endoprothèse?
Bypass mı stent mi?
Pontage!
Bypass!
"Bypass non-ready zone."
"Hazır olmayan kısmı atla"
"Bypass non-ready zone."
"Hazır olmayan kısmı atla".
J'essaye de contourner la grille EPS.
Ne yapmaya çalışıyorsun? EPS ızgarasını bypass etmeye.
Vous n'avez pas de by-pass, je suppose?
- Bypass'ınızın olmadığını varsayıyorum.
Interrupteur de déviation pour commande de fermeture.
Kapama tuşunu bypass yapmalıym.
- Le technicien est prêt? - Il arrive.
- Bypass teknisyeni ve makine hazır mı?
Je sais que c'est une opération délicate, mais j'aimerais ton assistance sur un pontage gastrique.
Christopher. Karmaşık bir prosedür olduğunu biliyorum ama..... ama öğleden sonra benimle karın bypassına girmeni istiyorum.
Un pontage gastrique?
Karın bypassı mı?
Une greffe du coeur est le seul espoir pour votre mari en ce moment.
Bir kalp naklinin yapılması şu an için kocanızın tek umudu. Kalbi... dördüncü bir bypass'a izin vermeyecektir.
Une autre crise cardiaque, mais ça?
Bir tane daha bypass zamanı, fakat bu?
- Ce n'est pas une bonne nouvelle. - À cause de l'obstruction coronarienne, on n'a pas d'autre option que le triple pontage.
- Çünkü atardamara ait bir blok var Üçlü bypass öneriyorum.
On dirait pas qu'il sort d'un triple pontage.
Üçlü bypass geçirdiğini tahmin edemezdin.
Quand on subit un quadruple pontage comme moi, on a le temps de réfléchir.
Benim gibi dörtlü bir bypass geçirirsen sana düşünecek çok zaman kalır.
Il a subi son triple pontage coronarien avec les félicitations du jury.
Üçlü Bypass'ı başarı ile atlatmış.
La 1re étape du Norwood est le pontage cardio-pulmonaire.
Norwood müdahalesinde ilk adım kalp bypass'ıdır.
Après la sternotomie et la mise en place de la dérivation, on va faire une atriotomie tranversale gauche pour exposer la valve.
Sternotomiden ve bypass bağlantısından sonra transvers sol atriotomi yaparak kapakçığı açığa çıkaracağız.
Elle s'est fait mettre un anneau gastrique.
Gastrik bypass yapılmış.
Il a besoin de sang pour un pontage.
Bypass için kana ihtiyacı var.
Je pensais trouver un pontage ou un simulateur cardiaque.
Onu açtığımda... eski amelyatını gösteren adhezyon buldum... bypass ya da kalp pili bulacağımı zannediyordum.