Translate.vc / French → Turkish / Byron
Byron translate Turkish
669 parallel translation
La tête de George Gordon, Lord Byron, le plus grand pécheur d'Angleterre.
İngiltere'nin en büyük günahkarı, George Gordon Lord Byron'un eğilmemiş başına.
- Moi, Lord Byron?
- Ben mi Lord Byron?
Arrêtez, Lord Byron.
Lütfen Lord Byron.
Je me suis piquée à cause de vous, Byron.
Kendimi iğnelememe sebep oldunuz, Byron.
Au diable la poésie de Lord Byron
Lord Byron'ın şiirlerini boş verin.
Mais c'est du Byron!
Bu Byron.
Un vrai personnage de Byron.
Tam bir romantik.
Pourquoi ce désir soudain de publier, de vous réveiller célèbre comme Byron?
Nereden çıktı bu ani yazma isteği? Byron gibi, uyandın ve kendini ünlü olarak mı buldun?
Pas une Vie de Byron, j'espère? Une Clé des Songes?
Umarım Byron'un bir biyografisi daha değildir.
Lord Byron ne l'aurait pas mieux dit.
Byron bile daha ince ifade edemezdi.
À l'âge d'Harriet, c'était Byron... et puis Valentino...
Harriet'in yaşındayken Byron vardı.
Un esprit rare... comme Lord Byron.
Nadir bir ruh, mesela Lord Byron gibi.
Si vous représentez le chèque, je suis sûre qu'il sera honoré.
Eğer çeki geri gönderirseniz bir sorun olmayacaktır Bay Byron.
Je vous suis très reconnaissante de votre façon de faire.
Tutumunuzu anlıyorum Bay Byron. - Pazartesi günü hepsini düzelteceğim.
Lord Byron.
Lord Byron.
Si on visitait le berceau des sonnets de Byron?
Byron'un ünlü şiirlerini yazdığı evi ziyaret etmek ister misin?
À gauche, c'est là que Byron a écrit "Beppo".
Lord Byron "Beppo" yu şu soldaki evde yazmış.
À Venise. Là où Byron se baignait.
Venedik, Lord Byron'un yüzdüğü kanal.
- 1, rue Lord Byron.
Lord Byron caddesi, 1 numara.
et bienvenue au collège Lord Byron.
Lord Byron Okulu'na hoş geldiniz.
Il doit partir à 5h. Et Mme Byron attend.
Saat 5'te gitmek zorunda ve içeride Bayan Byron var.
Mme Byron?
Bayan Byron?
Je tiens Byron Orlok.
Bende Byron Orlok var.
- Byron, vous avez vu notre annonce?
- Byron, reklamımızı gördün mü?
Vous ne trouvez pas, Byron?
Sence de öyle değil mi, Byron?
Pardon, Byron?
Ne, Byron?
Lundi, je signe le contrat, stipulant la présence d'Orlok.
Pazartesi, anlaşmayı imzalıyorum, Byron Orlok'a güvenerek.
- Je vais parler à Byron seul à seul.
- Byron'la yalnız konuşmak istiyorum.
Byron? Vous n'avez pas dit au revoir.
Byron, bir güle güle bile demedin.
Regardez! C'est Byron Orlok là-bas.
Bak, oradaki Byron Orlok.
BYRON ORLOK EN PERSONNE ET A L'ECRAN DANS L'HALLUCINE
BYRON ORLOK BİZLERLE VE BEYAZ PERDEDE THE TERROR FİLMİNDE
Byron Orlok.
Byron Orlok.
Byron?
Byron?
Je suis avec Byron.
Byron'la birlikteyim.
J'ouvre les yeux et je vois Byron Orlok!
Gözlerimi açtım ve Byron Orlok'u gördüm.
Byron viendra au cinéma en plein air.
Byron, açık hava sinemasına çıkıyor.
Pardon, je vous appelle Byron ou M. Orlok?
Pardon. Byron diye mi hitap edeyim, yoksa Bay Orlok diye mi?
Byron Orlok est-il votre vrai nom?
Byron Orlok gerçek isminiz mi?
- Est-ce que Byron Orok est là?
- Byron Orok geldi mi?
- Byron Orlok.
- Byron Orlok.
- Je vais bien, mais... Byron...
- Ben iyiyim ama Byron...
Byron, attendez un instant!
Byron, bekle bir dakika!
- Cela vous surprend que je lise Byron?
- Byron'ı okuduğuma şaşırdın mı?
Il me regarde moi, Billy Byron Bix, qui connaît la parole.
Bana, Allah'ın kitabını bilen Billy Byron Bix'e bakıyor.
Billy Byron Bix qui n'est pas un fornicateur.
Billy Byron Bix zina yapmaz.
Ils croient que je suis Billy Byron Bix, lieutenant...
Benim hala Billy Byron Bix olduğumu sanıyorlar, teğmenleri...
- On essaie de le joindre, il rappelle.
- Hala bulmaya çalışıyorlar. Selam Byron.
Byron? Vous disiez que nous étions en avance sur les Russes.
Rusların çok çok ilerisinde olduğumuzu söylemiştin.
Je suis une voisine de Mme Delphine Downing. 34-35 Byron Center Road.
Ben, Bayan Delphine Downing'in bir komşusuyum... 3435 Byron Center Road.
Et voilà Le Corsaire, de Byron.
Ve Byron'ın'Corsair'i.
- Oui? - Il est au 1, rue Lord Byron.
Lord Byron caddesi, 1 numara.