Translate.vc / French → Turkish / Bêta
Bêta translate Turkish
700 parallel translation
Bêta.
Budala şey.
Non, ça serait un peu bêta.
Hayır bunun çok bayat olacağını düşündüm.
Ils avaient un code, grand bêta.
Bir şifre kullanıyorlardı, sersem.
Bêta!
Saçmalama!
Depuis la bataille de Bull Run, grand bêta!
İkinci Bull Run savaşından beri, kalın kafa!
Je t'aime, gros bêta!
Seni seviyorum patates kafalım.
Ne fais pas le bêta.
Uğraştırma beni, Archie.
Non, bêta. On pourrait l'améliorer.
Tamam ama düzeltilebilir.
Bêta-la-Lune a reçu un pot de fleurs sur la tête!
- Moon Mullins. Başını yine çiçek saksısına çarptı.
Continue, gros bêta.
Hikayene devam et.
Gros bêta, comment va?
Seni kart sutavuğu! Nasılsın?
Bêta!
Çok tuhafsın.
Pongo, espèce de gros bêta.
Pongo, seni aptal şey!
C'est Susan, gros bêta.
Maggie, biz birlikte olsaydık eğer daha kötü olurdu. Bunu biliyorsun.
- Pour moi? - Oui, gros bêta. Qui d'autre?
Tabii ki senin için koca sersem, başka kimin için olacak?
- Cap sur la route bêta. Oui monsieur.
- Beta rotasına sokun bizi.
D'accord, gros bêta!
Peki o zaman.
Tandis que nous orbitons Bêta III à la recherche du vaisseau Archon, disparu il y a 100 ans, une équipe est descendue en éclairage sur la planète.
100 yıl önce kaybolmuş yıldız gemisi Archon'u bulmak için, Beta III gezegeni yörüngesinde ilerlerken, iki görevliden oluşan bir arama heyeti aşağıdaki gezegene gönderildi.
L'Enterprise, toujours sous l'emprise des rayons provenant de Bêta III, est sous le commandement de l'officier ingénieur Scott.
Beta III'ün ısı ışını saldırısı altında bulunan Enterprise, şimdi Teknik Sorumlu Scott'un komutası altında bulunuyor.
L'Enterprise se prépare à quitter Bêta III du système stellaire C - 111.
Enterprise, C-111 yıldız sistemindeki Beta III gezegeninden ayrılıyor.
Bêta VI attend son approvisionnement.
Beta VI kolonisi malzemelerini istiyor.
Nous sommes à huit jours de Bêta VI.
Beta VI sekiz gün uzakta.
- Cap sur la colonie Bêta VI.
- Beta VI kolonisi için rota çiz.
- Bêta VI nous autorise à approcher.
- Beta Vl kolonisi inişe izin veriyor.
A l'approche de Pollux IV, une planète du système Bêta Geminorum, l'Enterprise a été immobilisé par une force inconnue.
Beta Geminorum sistemindeki Pollux IV adlı bir gezegene yaklaşırken, Enterprise bilinmeyen güçlerce uzayda durduruldu.
- Sur Bêta Antares, ils ont autre chose.
- Sana kim sordu ki? - Beta Antares'te gerçek oyun oynarlar.
Je suis un ordinateur Bêta 5, capable de prendre des décisions analytiques.
Ben Beta 5 modeli bir bilgisayarım, analitik karar verme yeteneğim var.
Inutile de prendre tes grands airs, Bêta 5.
Beta 5 küstahlığını çekemem, seni uyarıyorum.
Quand nous avons reçu l'appel de détresse de Bêta 12A, les Klingons étaient trop loin pour avoir perpétré l'attaque.
Beta 12A'dan o anda bir sinyal aldık. Bir saldırı için Klingonlar çok uzaktaydılar.
- Tau 8,7, Bêta 0,041.
- Tau 8.7, Beta 0.041.
- C'est un pays, gros bêta.
- Bolivya bir ülkedir, salak.
D'après nos calculs, Bêta Niobe explosera dans 3 heures et demie.
Beta Niobe'un üç buçuk saat sonra nova'ya dönüşeceğini hesap ettik.
Notre mission sur Bêta Aurigae s'en trouvera retardée.
Beta Aurigae'deki işimizi geciktirir. Rotayı çevirmemiz anlamında.
L'Enterprise ne devait-il pas retrouver le Potemkine à Bêta Aurigae?
Enterprise, Beta Aurigae'de Potemkin'le buluşmayacak mıydı?
- Le mien, bêta! Je croyais avoir tout ramassé hier soir.
Benim gerdanlığım, aptal.
Je ne veux pas porter plainte, gros bêta.
Ama ben şikayetçi olmak istemiyorum. Seni şapşal
Embrasse moi, gros bêta.
Öp beni, seni aptal.
Johan ment sans doute mieux que toi, mon gros bêta.
- Bak görüyor musun, Katarina? - Johan senden çok daha iyi yalan söylüyor.
Figurez-vous que ce bêta prétend que la nuit même...
O ahmak iddia ediyor ki, aynı gece...
Avec un "B" pour bêta.
İsminde ki "B", beyninin çapını belirtiyor.
Gros bêta!
- Çok salaksın sen! - Başka kimi davet edeceğiz ki?
Viens ici, gros bêta!
Gel buraya, seni koca cimri!
Faut garder le contact, bêta.
İlişkileri koparmamak lazım, sersem!
Bois, gros bêta!
İçsene, sevimsiz sersem!
Pour moi, ce n'est pas un papa, bêta.
Baban! O benim babam değil budala!
Tu as un vrai problème, petit bêta? Oui.
Benim aptalımın gerçek sorunları mı varmış?
C'était le remboursement, bêta.
Bu borcun geri ödenmesiydi aptal.
- Bien sûr, bêta.
- Tabii ki, budala.
Je connais Bêta Antares.
Nasıl oynanırmış bize göster.
- Oui, bêta.
- Evet uyanık.
C'est moi, gros bêta. C'est moi!
Benim, etkafalı!