Translate.vc / French → Turkish / Callahan
Callahan translate Turkish
487 parallel translation
Je te défie, Callahan. Je t'en prie, Frenchy.
- Seni uyarıyorum Callahan!
Je ne suis pas Callahan.
- Yapma Frenchy. Ben Callahan değilim.
Callahan était le premier mari de ma femme, et il est mort.
Callahan karımın ilk kocasıydı ve o şimdi ölü.
D'accord, Callahan. Qu'est-ce que tu fais?
- Peki Callahan!
Callahan, file à la maison!
Callahan! Callahan!
C'était Callahan, le mari de Lily Belle.
Lily Belle'nin kocası Callahan!
Venez boire pour célébrer la prise du pantalon de Callahan!
Haydi millet! Callahan'ın pantolonundan geliyor içkiler!
Je ne veux pas de votre mari, Mme Callahan.
Kocanı istemiyorum Bayan Callahan!
Vous savez qu'il préfère encore être dupé par moi... que d'être marié avec vous.
Bayan Callahan! Biliyorsun ki kocan senle evli kalmaktansa benim tarafımdan aldatılmayı tercih eder.
J'ai dit à Mme Callahan que t'auras pas besoin de cette chambre.
Bundan sonra bu odada kalmayacağını Bayan Callahan'a söyledim.
Mme Callahan, puis-je vous parler un moment, je vous prie?
Bayan Callahan! Bir dakika konuşabilir miyiz lütfen?
- Paix à ton âme, Callahan.
Callahan... Huzur içinde yatsın...
J'en ai assez de Callahan!
- Bıktım bu Callahan'dan!
La première chose à faire, c'est de demander à Mme Callahan... si elle va héberger les Claggett.
- Bence öncelikle Bayan Callahan'dan Clagget'lara kalacak bir yer ayarlamasını rica etmeliyiz.
- Bonjour, M. Callahan.
- Merhaba Bay Callahan.
- Boris! Mlle Callahan!
- Boris ve Bayan Callahan!
Brown lance une droite à Callahan et rate.
Brown, Callahan'a sert bir sağ sallıyor ama ıskalıyor.
Callahan lui envoie une gauche au menton.
Callahan sol yumruğunu Brown'un çenesine indiriyor.
Callahan contre avec une bonne droite au visage.
Callahan, Brown'ın ağzına sert bir sağ yumruk ile karşılık veriyor.
Callahan le suit sur le ring en lui envoyant une gauche à la tête.
Callahan, Brown'ı ring boyunca takip edip kafasına uzun, kıvrak bir sol konduruyor.
- Brown rebondit contre les cordes - et met un crochet... - Il n'y a pas de pendule?
- Brown iplerden sekiyor kısa vuruşlarla Callahan'ın canını yakıyor...
Pourquoi pas l'Irlandais Calaghan?
Dördüncü olan şu İrlandalı çocuğa ne dersin? Callahan'a.
Il est avec Wagner. Tu pourrais le récupérer.
Eminim Callahan'ı Wagner'dan iki ya da üç bine alabilirsin.
Il est passé près de vous en courant?
Ve koşarak sizin yakınınızdan mı geçti, Bay Callahan?
Qu'y a-t-il, Callahan?
Yine ne oldu Callahan?
Quand il y a une mission où on risque d'attraper une pneumonie, c'est pour la pomme de Michael Callahan.
Ne zaman zahmetli bir iş olsa... mesela zatürreye yakalanma riski içeren bir şey... Michael Callahan görevi alır.
C'est toi, Callahan.
Callahan, sensin.
Ça venait de toi, Callahan?
O ses senden mi çıktı Callahan?
Callahan, il n'y a pas d'ancre hors de l'eau.
Callahan, o çapa değil ki.
Écoute, Callahan, tu as passé l'âge de la retraite.
Bak Callahan, emekli olma yaşını geçtin.
Callahan, si tu ne m'as pas apporté ce sandwich, alors nous avons des hôtes sans invitation.
Callahan, eğer bu sandviçi bana sen vermediysen... gemide davetsiz bir misafir var demektir.
Si tu me cherches, je serai chez les Callahan...
Lora Mae, tatlım, bana ulaşmak istersen Callahans'larda şey oynuyor olacağım...
- Callahan?
- Callahan?
Hé... Commissariat du 21e, inspecteur Gallagher.
Hey... 21.Bölge, Dedektif Callahan konuşuyor.
Le père Callahan, par exemple.
Şimdi de şu Peder Callahan.
L'inspecteur Callahan.
Müfettiş Callahan.
Faites-le entrer.
Müfettiş Callahan'ı içeri alın.
Monsieur le maire, l'inspecteur Callahan.
Belediye Başkanı, Müfettiş Callahan.
Vous ne vous asseyez pas?
Oturmaz mısınız, Müfettiş Callahan?
Allons-y, Callahan.
Haydi, Callahan, gidelim.
- Inspecteur Callahan.
- Müfettiş Callahan.
Dis-leur que je pense qu'il y a... un 2-11 en progrès à la banque.
De ki Müfettiş Callahan sanıyor ki "iki-on bir" bankada gelişmekte. Anlaşıldı mı?
Inspecteur Callahan.
Müfettiş Callahan.
J'ai une question.
Bir sorum var, Müfettiş Callahan.
- Callahan.
- Callahan.
Je suis Callahan.
Ben Callahan.
Callahan.
Harry Callahan.
Où est Callahan?
Callahan nerede?
Allez, Callahan.
Hadi Callahan.
Trois : Des témoins, M.. Graham Rogers, M..
Üçüncüsü, tanıklar Bay Graham Rogers, Bay Thomas Callahan ve Bay ve Bayan Paul Lukash - aslında ateş edildiğini gördüler.
Callahan?
Callahan?