Translate.vc / French → Turkish / Carole
Carole translate Turkish
412 parallel translation
J'ai encore rêvé de ma fille Carole.
Yine şu kızım Carol ile ilgili rüyalardan birini gördüm.
C'est Carole!
Bu Carol.
Vous n'avez pas dirigé Jean Harlow et Carole Lombard?
Jean Harlow ve Carole Lombard'ın bir filmini yönetmemiş miydiniz?
Salut, Carol.
- Selam Carole. - Merhaba.
Carole, s'il te plaît...
Carol, lütfen!
Carole, qu'est-ce qu'il y a?
Carol, sorun nedir?
Carole?
Merhaba Carol.
Carole, tu es là?
Carol! Nerdesin?
Je ferai tout pour Carole.
Carol için her şeyi yaparım.
- Comment va Carole?
- Carol nasıl?
Comment va Carole?
- Carol nasıl?
Carole est un pétale de rose. Elle est si pure.
Carol, bir gül yaprağı gibi öyle masum ki.
Carole, ma petite amie, est à l'origine de ce marasme. Elle me met sur le lit.
Carol benim kız arkadaşım ve problemin bir kısmı da o.
Carole. Je t'aime.
Ama Carol, seni seviyorum.
Je dois récupérer Carole.
Carol benim olmalı. Ona ihtiyacım var.
Carole n'était pas chez elle, alors nous sommes montés.
Michael! Carol evde yoktu. Biz de sana uğrayalım dedik.
- Carole ne vous a rien dit?
- Carol, geleceğimizi sana... -... söylemedi mi?
Ils vont le dire à Carole.
Sen de çok güzelsin.
Et vous, Carole Hildegarde Werner, acceptez-vous de prendre cet homme pour époux?
Sen, Carol Hildegarde Werner, bu adamı yasal kocan olarak...
- Carole Hildegarde Werner.
- Carol Hildegarde Werner.
- Carole.
- Carole?
Comme vous avez les intérêts de cette compagnie à cœur, j'aimerais que vous acceptiez une requête inhabituelle.
Ve, Carole, farkındayım ki kalbinde bu organizasyonun en iyi çıkarları var, Biraz sıradışı bir isteği kabul etmeni istiyorum.
Carole Bennett va passer me prendre dans la Special.
- Uh, Carole Bennett geri aradı. - Beni Özel Arabayla alacak.
Carole, pourrais-tu lui dire comment ça se passe dans la réalité?
Carole, gerçek dünyanın nasıl dışında olduğunu ona söyleyecek misin?
Carole, mets le pied sur le pare-chocs.
Carole, ayağını geri buraya tamponun üstüne koy.
Carole, tournez-vous.
Carole, arkanı dön.
- Carole!
- Carol!
Carole, enfin!
Carol!
Il a servi à étrangler Carole Pélissier.
Carol Peterson un boğulmasında kullanılan....
Je suis la dernière à avoir vu Carole vivante.
Carolu ölmeden önce canlı görmüş en son kişi olabilirim...
Comme Flo et Carole.
Flo ve Carol gibileri...
Dani m'avait vu... quand je suivais Carole...
Dani beni görmüştü... Carol u takip ettiğim gün......
Carole qui partait avec ces deux types... moi, le foulard.
Carol o iki gençle giderken.... Bende bu fular vardı...
Carole Lombard et Grace Moore.
Carole Lombard ve Grace Moore.
Il venait de Carole Lombard Il était trop doux pour elle
'Carole Lombard'dan alınmıştı. Onun için çok yumuşaktı.
- Carole tout court.
- Sadece Carol.
J'aime Carole, mais j'aime ta...
Hayır, Carol adında bir kıza aşığım.
Voilà Carole avec quelqu'un.
- Carol az önce biriyle içeri girdi.
- Carole... toi...
- Carol'a. Sana.
Si on y allait tous les deux avec Carole?
Neden bizimle yukarı gelmiyorsun.
Carole s'intéresse à la publicité...
Carol televizyon reklamları ile ilgileniyor.
Mais j'apprécie Carole et elle craque pour lui.
Ayrıca, sanırım Carol da ondan hoşlanıyor.
Mais Carole est ma sœur.
Gerçek şu ki, Carol benim kardeşim.
Allez Carole, laisse le passé et le présent, je les connais déjà.
Geçmişi ve şimdiki zamanı geç. Onları biliyorum.
- Carole va vous la demander.
- Carol hemen söyler.
Carole?
Carol.
Carole.
Onunla, dil okulunda tanıştım.
- Carole... venir.
Yani Carol, söyledi.
Voilà Carole.
Carol geldi.
Oh, Carole.
Oh, ve Carole, başka bir şey.
- Carole comment?
- Carol ne?