Translate.vc / French → Turkish / Casanova
Casanova translate Turkish
337 parallel translation
Vous savez, ce Casanova n'était pas si mauvais soldat que ça.
Biliyor musunuz, o kadın avcısı hiç de kötü bir asker değildi.
Si Casanova se découvrait l'âme d'un Roméo et qu'il dînait avec Juliette qui s'avérerait être Cléopâtre,
Başlangıçlar her zaman zor olmuştur. Evet Baronum. Eğer Kazanova aniden, Cleopatra'ya dönüşebilecek olan...
Il subira l'assaut impitoyable du Bulldozer de la justice, du Casanova du tribunal, du Ténor du barreau.
Bu adam sorgulama neymiş görecek. Adalet abidesi, kanunların Kazanova'sı... baronun baronu onu sorgulayacak.
Casanova est de la partie?
Kazanova'da bu isin icinde mi?
Mais maintenant, vous n'êtes plus... qu'un Casanova à la retraite!
Ama şimdi bir nevi emekli bir kazanova gibisiniz.
Il n'y avait rien de précis. Mais... quand tu étais absent, je craignais les frasques de mon petit Casanova.
Bazı şeyleri tam olarak hatırlamıyorum ama gene de, sen yanımda olmadığında küçük Kazanovam için her zaman biraz kuşkulu ve tedirgin oluyordum.
Ecoute, Casanova. Je ne suis pas d'humeur à discuter de cela.
Dinle yakışıklı, hiç havamda değilim, seninle tartışamam.
On dirait que Casanova en personne est à la tête de Green Manors.
Green Manors'ın başına bizzat Kazanova gelmiş gibi görünüyor.
- Venez ici. - On n'a jamais fait ça à Casanova.
- Bu Kazanova'nın başına hiç gelmedi.
J'ai dû perdre la tête en rompant avec Buddy pour un Casanova dans ton genre.
Buddy'yi, senin gibi... bir Kazanova için terk ettiğime göre ben kafayı yemiş olmalıyım.
J'habite la zone russe, mais je suis au Casanova tous les soirs.
- Rus bölgesinde yaşıyorum. Ama her gece Kulüp Casanova'da bulabilirsiniz beni.
Dans une lettre, il vous dit de téléphoner à son ami Joseph... au cabaret Casanova... où se retrouvaient ses amis.
Mektuplarından birinde sizden Joseph adında bir dostunu aramanızı istemiş. Kulüp Casanova'nın telefonunu vermiş size. Burası Lime'in birçok arkadaşının eskiden gittiği bir yer.
À San Francisco où vous êtes née, il y a dans un musée, un portrait de Casanova.
Memleketiniz San Francisco'daki Legion of Honor müzesinde Casanova'nın yağlıboya tablosunun bulunduğu bir sanat galerisi var.
Voici, Mlle Hudson à quoi ressemblait Casanova :
Bunu bilginize sunarım Bayan Hudson Casanova aynen böyle görünüyordu :
Ce Casanova a fait la cour à votre femme!
Karın buraya geldiğinden beri bu Kongo Kazanovası onun peşindeydi.
Ca suffit, Casanova.
Pekala züppe, bu kadar yeter.
Te balade pas trop dans Montmartre. Capito, Casanova?
Ve Montmartre civarında dolaşmak da.
- Les Mémoires de Casanova?
- Casanova'nın hayatını mı?
Notre Casanova a besoin d'aide. Il va au Germania.
İptidai Kazanova'mıza biraz yardım lazım.
- Casanova écrit que toute femme finit par être séduite par la reconnaissance.
Kasanova, tecavüze ugrayan kadinlar, tecavüz edenlere sükran duyar demis. Buna ne diyorsunuz? Yaniti Cocteau, "Orfeus'un Vasiyetnamesi" eserinde veriyor.
Le Seigneur m'a prise au mot quand je me suis plainte que mon fils était un Casanova.
Bazen, çapkın oğlumu, biraz sakinleştirmesi için Tanrı'ya yalvardığımda, sözlerimi dikkate aldığını düşünüyorum.
C'est le Casanova de l'île.
Adaların Casanova'sı.
Écoutez, Casanova de mes deux.
Dinle, azgın kazanova.
Et si c'est pour ça que vous êtes venu, allez rue Casanova.
Ve pazarda bulunma sebebiniz buysa, köşeyi döndüğünüzde Kasanova Sokağına çıkarsınız.
- Casanova y a dormi en 1 763.
- Kasanova 1763 yılında orada kalmış.
Il va donc rue Casanova.
Bu yüzden de Kasanova Sokağına geliyor.
lci l'argent Patou. Envoyez une fourgonnette rue Casanova.
Otel Kasanova'ya acilen bir polis minibüsü gönderilmesini istiyorum.
Jacques Casanova.
Jack Kasanova.
- André Casanova.
- André Kasanova.
- Vous êtes Pierre Casanova, j'imagine?
- Sanırım siz de Pierre Kasanova'sınız!
À l'hôtel Casanova.
Hatılıyor musunuz? Otel Kasanova'da.
Tu te souviens de Shakespeare et de Casanova? Oui.
Shakespeare ve Casanova'yı hatırlıyor musun?
Même Casanova.
Bir de şu Kazanova'yı.
Casanova
Bir Kazanova'yım
Casanova, à une fenêtre de l'ètage, avait la main sous la jupe des spectatrices.
Hatta Casanova da, üst pencerelerden birinde, olayı izleyen hanımların eteklerinin altında kendinden geçiyordu o sırada.
Va la voir. Allez, Casanova.
Şimdi ona iyi davran, Kazanova.
Casanova!
Hey, Kazanova!
Giacomo Casanova, coupable d'exercice de magie noire, de posséder des livres mis à l'index, d'être l'auteur d'écrits hérétiques, de mépriser la religion.
Kara büyü yapmaktan kilise tarafından yasaklanan kitapları bulundurmaktan inanışa ters düşen ve dini kötüleyen yazılar yazmaktan suçlu bulundun.
Criez de la voûte céleste que l'heureux mortel qui possède cette merveilleuse créature est Giacomo Casanova!
Evrenin derinliklerinden seslenin bu inanılmaz yaratığın sahibi olan mutlu ölümlü Giacomo Casanova'dan başkası değil.
Que vous arrive-t-il?
Bay Casanova, neyiniz var?
Righetto et le sieur Casanova sont invités à une joute : lequel marquera le plus de points, en disons... une heure?
Bir saat içinde, hanginizin daha fazla performans göstereceğini görmek için yarışacaksınız.
Mon collier sur Casanova!
Kolyemi Casanova üzerine oynuyorum.
Mes chevaux sur Casanova!
Bütün atlarımı Casanova üstüne oynuyorum.
C'est mal de la part d'un latin épris des belles dames... tel que vous, Monsieur Casanova!
Bu sizin gibi Latin bir aşık için affedilmez bir şey, Bay Casanova.
Ne vous donnez pas de grands airs.
- Bırak küstahlığı Casanova.
Je veux vous présenter Giacomo Casanova... un aventurier italien dont on a beaucoup parlé!
Size Giacomo Casanova'yı tanıştırayım, meşhur İtalyan maceraperest.
"Salut, Casanova."
Selam, aşk çocuğu.
Espèce de Casanova!
Seni çapkın seni.
A nous Casanova!
- Pekâlâ Kazanova!
Je vous en prie!
Bay Casanova, rica ediyorum.
de Venise!
Ben Venedikli Giacomo Casanova.