Translate.vc / French → Turkish / Cashmere
Cashmere translate Turkish
51 parallel translation
Du pur cashmere à 400 sacs!
Dört yüz dolarlık kaşmir.
Tu veux mon pull en cashmere?
Benim kaşmir kazağımı giysene.
Et je suis le roi du Cachemire.
Ve ben de Cashmere'in kralıyım
Jimmy est venu réclamer notre argent, et McGuire a renversé son verre sur son nouveau costume en cashmere.
Jimmy oraya parayı almaya gitmiş. McGuire da içkisini Jimmy'nin yeni kaşmir elbisesine dökmüş.
C'est du cashmere, je vais pas l'échanger contre un collier merdique, compris?
Bu adi boncuklara kim ihtiyaç duyar?
J'ai porté le cashmere à un tête-à-tête.
Biliyor musun? O kaşmir süveteri dün gece randevumda giydim.
Service d'escorte Cashmere.
- Cashmere Eskort Hizmetleri.
Parce que, une fois, j'avais un pull en cashmere tout neuf...
Kaşmir kazağım mahvoldu.
Excellent mohair, une pointe de cashmere.
Kaşmirle karışık kaliteli moherden.
File sur Cashmere et Swanson.
Acil paket, Cashmere ve Swanson.
C'est pas vrai, tu as ce manteau en cashmere noir
- Siyah kaşmir palton var. - Ama temizlenmesi gerek.
- Et ce soir, c'est une robe? Et mon manteau en cashmere et un chapeau
Bu gece elbise mi giyeceksin?
En cashmere?
Kaşmir yününden yapılmış.
Un pull en cashmere rouge.
Kırmızı, kaşmir yünüden yapılmış bir kazağa.
Elle choisit un manteau de cashmere gris qui avait l'air chaud.
Sıcak görünen, gri bir kaşmir palto aldı.
Une affiche de "Nettoyage Impeccable" entre une femme et son pull en cashmere attirera son attention à coup sûr.
Büyük bir Leke Bırakmayan Fırça reklamını kadın ile kaşmir süveteri arasına koyun, garanti veririım, bu onun dikkatini çekecektir. Tatlım, tatlım.
- Pour ce pyjama en cashmere, baby!
- Kaşmir pijama için.
Ou si vous avez une gold, Vous venez avec moi chez Barney pour m'acheter mon pyjama en cashmere!
Ya da kredi kartınız varsa benimle gelip Barney's deki pijamaları alabilirsiniz.
pyjama en cashmere payé cash
Parası ödenmiş kaşmir pijamalar.
Tse... les cashmere.
- Tse kaşmir.
C'était... du cashmere.
Kaşmirdi.
Pour les hommes, White Warm donne ce jeté de cashmere, parfait pour l'avion. Et un pour la voiture.
Erkekler için, Beyaz ve Sıcak, bu keşmiri veriyor uçak, burası ve arabalar için harika bir battaniye.
Elle est passée du Spandex au Cashmere très rapidement.
Jarseden kaşmire hızlı bir geçiş yaptı.
Je collectionne toutes les choses qui ne sont pas en cashmere, même un échantillon de vos cheveux..
Kaşmir olmayan ne varsa en ufak parçaya kadar topladım. - Saçının küçük bir örneğini bile.
AGRESSEURS un mercenaire de fin de semaine... qui vient ici avec son pull en cashmere et sa coiffure bouffante.
iyi görünümlü kaşmir süveteriyle gelen, saçı başı özenle yapılmış hafta sonu savaşçıları.
Cashmere Mafia, Saison 1, Episode 1 :
Çevirmen : Kavuraki
La Cashmere Mafia...
"Cashmere Mafia"
Génial, il a Cashmere comme sonnerie.
Gelen mesaji Emirleriniz nedir? Telefonunuzun melodisinin "Kasmir" olmasi hosuma gitti. "
Je portais un sweater vintage en cashmere, un jean Earnest Sewn et des bottes Pour La Victoire.
Siyah renkli keşmir bir kazak giydim. Earnes Swen kotlar ve Pour La Victorie ayakkabılar.
Maintenant, sors-moi ces seins de leur prison de Cashmere.
Şimdi çıkar bakalım onları kaşmir kazağından.
Du cashmere!
Kaşmir!
Alors le pull que portait Tessa était en cashmere, n'est-ce pas?
Evet. Pekala, Tessa'nın giydiği ceket kaşmirmiş, tamam mı?
Je vais partir à Patna. Pendant cinq ans, non, Plutôt dans le Cashmere - Personne n'ira me chercher là-bas.
Patna'ya gideceğim beş yıllığına, hayır, Keşmir'e gideceğim orası kimsenin aklına gelmez.
Car j'ai entendu qu'il y a trois tonnes de sweat en cashmere qui arrivent
Çünkü tonla kaşmir kazak geldiğini duydum.
Ce qui se passe c'est que nous sommes en train de voler des sweats en cashmere
Kazak çalıyoruz, o oluyor.
Super cher, mais je n'aurais confié du cashmere à personne d'autres.
Çok kazıkçı, ama söz konusu kaşmirse başkasına güvenemem.
Achète-moi 72 paires de chaussettes, 40 % cashmere.
Barneys'e git ve bana 6 duzine kasmir corap al. % 40 kasmir.
Je suis styliste, ma ligne de vêtements en cashmere et bambou a été un grand succès.
Hint kamışından kaşmir başarılı bir kadın giysi koleksiyonum var.
Cashmere et Gloss, frère et sœur.
Cashmere ve Gloss, kardeşler. 1.
J'ai acheté à Jenny un sweat en cashmere de chez Henri Pétard, et elle l'adore.
Jenny'ye Henri Pétard marka bir kapşonlu sweatshirt aldım ve bayıldı.
Comme le cashmere que vous avez offert à Jenny fera de tous ses autres vêtements l'impression de danser un slow avec un cactus.
Tıpkı Jenny'ye aldığın kapüşonlunun diğer kıyafetlerini kaktüsle dans ediyormuş gibi hissettireceği gibi.
- Y en avait un, il foutait mes pulls en cashmere à 90.
Evet, bir tanesi kaşmir kazağımı 90 derecede yıkadı.
C'est du cashmere!
O kaşmir. - Ne?
Lana, c'est du cashmere.
Lana o kaşmir.
Escorte Cashmere.
- Cashmere Eskort Hizmetleri.
Pilot. Traduction : Lafeelicita, Ashtrayheart, Relecture :
- Cashmere Mafia - Sezon 01 Bölüm 01
Une robe en cashmere.
Kaşmir bornoz.
Bien sûr qu'ils n'ont pas de cashmere.
Tabii kaşmirleri olmaz.
Du cashmere.
Kaşmir.
Elle?
Bu da muhasebecim Cashmere.
C'est ma comptable, Cashmere.
Geçen gecekinden çok farklısın.