Translate.vc / French → Turkish / Catherine
Catherine translate Turkish
4,614 parallel translation
Jerry, Catherine est en route.
Jerry, Catherine buraya geliyor.
Catherine?
Catherine mi?
Ouais, Catherine, qu'est-ce que tu as?
Alo Catherine, ne öğrendin?
Catherine, préviens Grover, que le SWAT nous rejoigne là-bas.
Catherine, Grover'a haber ver, ekibiyle beraber oraya gelsin.
Catherine Rollins à récupéré les infos.
Catherine Rollins içindeki istihbaratı kurtardı.
Et voir Catherine la nourrir d'âmes supplémentaires...
Ve Catherine'in onu daha fazla ruhla beslediğini görmek...
Pour maintenir votre amitié ; Catherine et moi serons prêt à tout.
Dostluğunuzu kazanmak için Catherine'le ne gerekirse yaparız.
Comme Van Miller et Catherine Shaughnessy et Dieu sait combien d'autres cadavres vont resurgir.
Van Miller da. Catherine Shaughnessy de. Kim bilir daha kaç ceset daha çıkacak?
J'ai vu dix films de Mark Ruffalo, et je dois voir Catherine Keener DJ.
On tane Mark Ruffalo filmi gördüm ve Catherine Keener DJ'i izlemem lazım.
Non, c'est impossible, Catherine Avery a dit que tu étais sur la liste, et que ton projet est... innovant.
Hayır, mümkün değil. Catherine Avery son eleme listesine girdiğini söyledi. Projen çığır açacak.
Je dois choisir l'un ou l'autre, surtout si je veux récupérer Catherine.
Catherine'yi elde etmek istiyorsam ikisinden birini seçmem gerek.
et tôt ou tard, ça devra être réglé, Catherine.
Er ya da geç bunun bir sonuca ulaşması gerek, Catherine.
Du moins pas à Catherine. Pas encore.
En azından henüz Catherine'ye kanıtlamış değilim.
Ou est Catherine?
Catherine nerede?
Catherine.
Catherine.
Comment saurais-tu ce que Catherine pense?
Catherine'nin ne düşündüğünü nasıl biliyorsun?
Pour quoi, pour Catherine?
Ne için, Catherine için mi?
Merci à Catherine, je ne suis plus une bête, je suis libre de ça et parce que je le suis, je le peux lui offrir quelque chose que tu ne pourras jamais.
Catherine sayesinde artık canavar değilim. Bu sayede ona senin sunamayacağın şeyleri sunabilirim.
Arrêtes de penser qu'à toi, pour une fois, penses à Catherine.
Bir kez olsun kendini düşünmeyi bırak. Catherine'yi düşün.
Vincent, si tu aimes Catherine, si tu te soucies vraiment de ce qui est le mieux pour elle, tu resteras a l'écart.
Vincent eğer Catherine'yi seviyorsan onun için en iyisini istiyorsan ondan uzak dur.
Gabe m'a demandé de rester loin de Catherine. Et pour de bon.
Gabe'nin bana Catherine'den uzak durmamı söylediğini de bilmiyorsun.
Je sais pas, comment je dois faire ça- - être une bête bien pour Catherine, et ça n'a pas marché ok?
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Catherine için insan yanımı kullanıyordum. İşe yaramadı, tamam mı?
Ce n'est pas juste pour Catherine.
Bu Catherine'ye haksızlık.
Qu'est-ce qui se passe?
Catherine, neler oluyor?
Catherine?
Catherine?
Catherine, Sam contrôle Xavier, tout comme il contrôle Jacob.
Catherine Xavier'i Sam kontrol ediyor.
Je suis désolé, Catherine.
Özür dilerim, Catherine.
Ecoute, Catherine. Je te veux dans ma vie plus que tout au monde.
Bak, Catherine seni her şeyden çok hayatımda istiyorum.
Catherine, j'ai fait énormément d'erreurs.
Catherine, ben bir çok hata yaptım.
Pensez-vous que Catherine était avec lui?
Catherine onunla mıydı?
Je sais qu'elle s'est cachée avec lui pendant 20 ans.
Catherine'in 20 yıldır Sully ile saklandığını biliyorum.
J'aimerais lui parler.
Catherine ile de konuşmak isterim.
Catherine... elle me prend toujours pour m'emmener chez le coiffeur.
Catherine beni hep saçımı yaptırmaya götürürdü.
D'accord, Catherine, écoute moi, appelle l'association d'échec au crime.
Peki Catherine "Suç Savaşçıları" nı ara.
Je suis Catherine. La gardienne.
Ben hücre koruyucusu Catherine.
Il m'a montré... tout ce que tu dois savoir c'est que Catherine n'est pas sa disciple.
Bana gösterdikleri... Catherine'in onun yanında yer almadığını bilmelisin.
Peu importe ce en quoi tu crois Catherine, ce n'est pas mon cas.
Sen neye inanıyorsan Catherine, ben inanmıyorum.
Écoute, Catherine, es-tu avec moi?
Catherine, benimle misin?
Je pensais que la nuit dernière représentait quelque chose de spécial entre nous, mais apparemment Catherine n'était pas du même avis.
Dün gecenin bize özel bir anlamı olduğunu düşünmüştüm ama anlaşılan o ki Catherine buna katılmıyor.
Catherine, ça te dérange si je te parle en privé une minute?
Catherine seninle biraz özel konuşmamda sakınca var mı?
Catherine, allez.
Catherine, hadi ama.
Catherine, euh, tu sais que je ne vais pas renoncer à nous, pas vrai?
Catherine. Bizden vazgeçmeyeceğimi biliyorsun, değil mi?
D'une certaine manière, je dois montrer à Catherine que se remettre avec moi ne veux pas pas dire repartir en arrière pour elle.
Bir şekilde Catherine'ye benimle olursa hayatının eskiye dönmeyeceğini göstermeliyim.
Je t'aime, Catherine.
Ben seni seviyorum, Catherine.
Appelle Catherine.
Catherine'yi ara.
Catherine...
Catherine...
Mais ils savent qu'ils sont mariés, voilà pourquoi... j'irai à la fête avec Catherine.
Ama evli olduklarını biliyorlar. İşte bu yüzden Catherine ile partiye ben gideceğim.
Et je sais que tu essaies de changer, mais j'ai peur que ça ne dure pas.
Değişmeye çalıştığını biliyorum. - Ama beni korkum geçmeyecek. - Catherine...
Catherine est trop gentille.
Catherine çok nazik.
- Assez.
Catherine, bu kadar yeter.
- Catherine, j'ai changé d'accord?
- Değiştim zaten, tamam mı?