English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Causa

Causa translate Turkish

55 parallel translation
- Causa'es P'?
Dü. D mi?
Mais après que Bernhard fût resté deux ans à peine à Mühlhausen, son père dut payer pour lui là-bas non seulement la table, mais encore une lettre de change ( qui causa sans doute alors son déménagement ), et encore laisser aussi quelques ducats pour l'amortissement de quelques dettes.
Fakat Bernhard Mühlhausen'de henüz iki yıl bile geçirmemişken babası, sadece ordaki hesabını değil, kanımca taşınmasına sebep olmuş başka bir faturayı, ve birkaç gümüş para değerindeki bazı borçlarını da ödemek zorunda kaldı.
Le poison qui causa sa mort?
Zehirden olmuş zamansız ölümü.
LE PROCESSUS DE PURIFICATION CAUSA L'EXÉCUTION DE 6 MILLIONS DE JUIFS.
Sonra da, 6 milyon Yahudi'nin sürülmesi ve katledilmesiyle sonuçlanan soykırım fikrini hayata geçirdi.
Cette mort causa de sérieux problèmes au gouvernement.
Shogun'un ölümü hükümet için büyük bir sorun yaratmıştı.
Ils croyaient que ces boîtes argentées contenaient leur pouvoir Un pouvoir qui, je dois le répéter, causa beaucoup de violence et de dégâts
Gümüş kutuların... içlerinde daha fazla şiddete ve zarara yol açacak kendi güzlerinin olduğunu biliyordu.
Entre temps, le pauvre Poisson Babel en suprimant les barrières de communications entre les différentes cultures et races causa plus de guerres et de tueries que n'importe quoi d'autre.
Bu arada zavallı Babil Balığı tüm iletişim bariyerlerini kaldırarak, yaratılıştan beri süregelmiş en kanlı savaşlara yol açmıştır.
L'homme qui a inventé Ephemerol... était très enthousiaste par la mutation bizarre qu'il causa.
Evet, ephemerol'u bulan adam, ilacın sebep olduğu bu tuhaf mutasyondan dolayı çok heyecanlanmıştı.
Et l'héritier d'une grande famille lui causa un mal terrible.
Ve oranın ileri gelenlerinden birinin oğlu, ona büyük bir yanlış yapmış.
L'hiver suivant, un autre accident lui causa la perte d'un bras.
O kış başka bir kaza Kirby Kyle'a bir kola mal oldu.
Là, il remet un diplôme honoris causa à Nixon.
Burada Richard Nixon'a fahri profesör ünvanı veriyor.
Voilà l'arrogance qui causa la tragédie du Second Impact, il y a 15 ans...
Bu kibirlilik 15 yıl önce İkinci Çarpışma trajedisine yol açtı.
Au cours de l'audience du jugement, son jeune frère, Richard Gecko fiché pour attaques à main armée, réussit une évasion spectaculaire qui causa la mort de 4 policiers de l'Etat du Wichita -
Adliye Sarayı'nda bulundukları sırada bu adam, Seth Gecko'nun kardeşi Richard Gecko tanınan bir silahlı soygun ve taciz suçlusu. Gün ortasında büyük bir kaçış planı uyguladı. Bunun sonucunda 4 Wichita polis memuru ve bu kadın öldü.
En 1956, il a reçu un doctorat honoris causa pour ses travaux en biochimie.
1956'da,... biyokimya alanındaki çalışmalarından dolayı fahri doktora almış.
Je suis docteur honoris causa et les Bonnes Ménagères m'ont élu, comme l'homme le plus admiré après le président Reagan.
Şeref derecelerim var. Bir kadın dergisinin araştırmasında, - - Başkan Reagan'ın ardından en çok takdir edilen Amerikalı seçildim.
"Causa sui"!
Kendinden var olan.
Mais, son progrès technique incontrôlé causa sa perte.
Kendi kontrolden çıkmış teknolojik gelişimlerinin sonucu olarak yok olmuş bir uygarlıktan.
Le chef d'entreprise et multiple Docteur Honoris Causa... est mort aujourd'hui d'une crise cardiaque.
İş adamı bu akşam Budapeşte'de kalp krizine yenik düştü. Tüm Almanya bu büyük adam için ağlıyor.
Vous pensez que l'arrivée des Goa'ulds causa la chute de Teotihuacan?
Sizce Goa'uld'un gelişi mi Teotihuacan'ın çöküşüne neden oldu?
Le président de l'université décida donc de décerner à Bullwinkle un diplôme "elanis" causa.
Başkanı, Bullwinkle'a onur diploması vermesi için ikna ettiler.
Wossamotta veut te décerner un diplôme honoris causa.
Wossamotta Üniversitesi sana onur diploması vermek istiyor.
Il semblerait qu'une controverse passionnée ait émergé parmi les étudiants au sujet du diplôme honoris causa de Bullwinkle.
O sabah Bunwinkle'ın onur diploması almasına karşı olan öfkeli bir kalabalık okulda toplanmıştı.
Nous décernons ce diplôme honoris causa à Bullwinkle J. Elan.
Bullwinkle J Geyiğe bu onur diplomasını takdim ediyorum.
Mais quand j'ai été nommé docteur honoris causa du Michigan, tout le monde s'est tu.
Michigan Üniversitesinden onursal doktoram... olayı bitirdi.
J'ai une causa pour les taches de son.
Benekler için una cosa var.
Une causa sexuelle.
Cinsel cosa.
Cela causa un petit scandale.
Kargaşaya neden oldu.
De tous les évènements du 11 / 09, celui qui causa le plus de confusion est le Vol 93.
11 Eylül olaylarının bütünü içerisinde, en fazla kafa karışıklığına neden olan, 93 sefer sayılı uçaktır.
ils étaient brutaux, orgueilleux et c'est ce qui causa leur perte.
Onlar acımasızlardı, yakıp yıkmaktan gurur duyuyorlardı.
La mort de son fils causa une telle souffrance au capitaine, que ses hurlements furent plus redoutables pour l'ennemi que nos roulements de tambour.
Yüzbaşı'nın oğlunu kaybetmenin verdiği acıyla attığı çığlıklar düşman için muhtemelen savaş davullarından daha ürperticiydi.
Cela causa alors, pour les mêmes raisons, une insolvabilité massive des banques, et l'effondrement de plus de 16 000 banques s'ensuivit, permettant aux banquiers internationaux conspirateurs non seulement de racheter les banques rivales à moindres frais, mais aussi de racheter des entreprises entières au centième de leur prix.
Bu da bankalara akın başlattı ve sonuç olarak 16.000'in üzerinde banka iflas etti, ve aralarında anlaşan uluslararası bankerler rakip bankaları ucuza satın almakla kalmadı, aynı zamanda koca şirketleri de üç beş kuruşa satın aldılar.
La Première Guerre Mondiale causa la mort de 323 000 américains.
Dünya Savaşı 323.000 Amerikalının ölümüne sebep oldu.
Puis ils me destitueront de ma charge à l'Institut des études cicéroniennes et m'enlèveront peut-être les doctorats Honoris Causa.
Çiçero Çalışmaları Enstitüsündeki rektörlüğümü kaybedeceğim. ... ve belki de onur derecelerimi.
Et ceci causa sa perte.
Bu da onun mahvolmasının sebebi oldu.
Cela causa tant d'agitation qu'on dut me débarquer au port suivant.
Öylesine bir karmaşa olmuştu ki, bir sonraki limanda zorla gemiden indirilmiştim.
Notre royal honoris causa, récemment pris sa retraite et un vieil ami.
Kendisi yeni emekli oldu, çok değerli bir çalışanımızdı. Çok da eski dostumdur.
Et à partir de là, il prit la 230 jusqu'à Weybridge, changea au Carrefour de Clapham, demanda à un à un canard sauvage qui passait, le chemin pour le Palais de Buckingham, traversa la Tamise à la nage, ressortit à travers le trou d'évacuation de l'évier et causa un grand choc à la cuisinière, à Maman et à Mrs Whittaker.
14 : 30 Weybridge trenine binmiş Clapham Junction da inmiş, oradan geçmekte olan bir yaban ördeğine Buckingham Sarayı'nın yolunu sormuş Thames Nehrinde yüzmüş, bir tapa deliğinden girip aşçı, anne ve Bayan Whittaker'ı şoka uğratmış.
Les Égyptiens nous prenaient pour des dieux, mais ironiquement, cela causa notre perte.
Mısırlılar bizleri tanrıları olarak gördüler ama ironiye bak ki, bu bizim çöküşümüz oldu.
Je l'ai envoyé à la résidence Tie violer votre femme, ce qui causa la mort de son père.
Söyle Sen ve bir çok kişi bunun farkında
Le meurtre de Danny Greene causa la mise en accusation de 27 mafieux et l'effondrement du crime organisé à Cleveland.
Danny Greene'in öldürülmesi, 27 mafya ortağının tutuklanmasına ve... Cleveland'daki organize suç örgütlerinin çöküşüne doğrudan etki etti.
Ce cheval est docteur honoris causa de Notre-Dame.
Evlat, bu at, Notre Dame * tarafından onurlandırılmıştır.
Malheureusement, le dossier indique que le Dr Penza n'a jamais suspecté de problème cardiaque, avant de donner des stéroïdes pour un diagnostic erroné d'asthme, ce qui causa l'épanchement fatal.
Ne yazık ki, tıbbi kayıtlarında Dr. Penza'nın kalp hastalığından şüphelenmediği bunun yerine yanlış tanı koyarak ölümcül yırtılmaya neden olan steroit vermiş.
Dessus, il y a une vidéo de vous menaçant sa vir et de vos associés la poussant à travers la fenêtre du 9ème étage, qui causa sa mort.
Onun yaşamını tehdit ettiğini adamlarının da 9. katın penceresinden onu ölüme yolladığını gösteren video.
Des jeunes gens, vous le voyez, dévoués à la causa.
Gördüğünüz gibi bütün genç erkekler la causa'ya bağlı.
Auteurs, poètes, artistes, travailleurs, tous des passionnés de la causa.
Yazarlar, şairler, sanatçılar, emekçiler. La causa'ya tutkuyla bağlı olanlar.
"Mais ce qui causa vraiment leur perte..."
Kontrollerini kaybetmelerine neden olan bir zevkleri vardı... "
Aujourd'hui la toute récente histoire du populaire et controversé groupe de magiciens qui a rapidement capturé l'imagination du public, a pris un mauvais tournant quand une opération de police qui a commencé à Chinatown a évolué en une dramatique course poursuite sur le pont de la 59ème rue, entraînant, une collision de véhicule qui causa la mort de Jack Wilder, un des prétendu Quatre Cavaliers.
Bugün, çabucak halkın beğenisini kazanan, en parlak dönemindeki tartışmalı ve sevilen sihirbazlar ekibine karşı, Chinatown'da başlayan polis hareketi 59. caddedeki köprüde, Dört Süvari adı verilen ekibin üyesi Jack Wilder'in ölümcül bir kaza yapmasına neden olan kovalama sonucunda dramatik bir hale geldi.
L'explosion causa une surcharge de tension qui rendit le logiciel "Schnoodle" inopérable ce qui, pour ceux qui l'avaient vu, semblait être un acte de sabotage cybernétique de génie.
Patlama bir elektrik deşarjına yol açtı ve Schnoodle yazılımını çalışmaz hale getirdi. Ve George Michael'ı görenler, bu hadiseyi zekice tasarlanmış bir siber sabotaj eylemi olarak algıladı.
Essayant comme ils le purent d'obtenir le salut de Hope, sa famille maladroite causa plus de problème.
Hope'un kurtuluşunu sağlamak için çabalarken ailesi daha fazla rahatsızlığa sebep oluyordu.
Ce souhait absurde causa toutes sortes de querelles, et on a plus ou moins copié "La Vie est Belle".
Bu aptalca dilek türlü türlü anlaşmazlıklara sebep oldu ve olaylar It's a Wonderful Life filmine dönüverdi.
Ils appellent ça "un doctorat honoris causa".
Onursal doktora deniyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]