Translate.vc / French → Turkish / Chandler
Chandler translate Turkish
2,216 parallel translation
Je l'ai fait.
Chandler'a da ben teklif ettim.
Chandler Bing.
Alo, ben Chandler Bing.
Chandler grimpe sur Chandler,
Ve bu da Chandler, Chandler'ın tepesine çıkan.
Chandler.
Adım Chandler.
Alors Chandler...
Tamam, o halde sadece Chandler kaldı.
Pas Chandler.
Hayır, hayır, Chandler'ı alamazsın.
J'explique à Chandler comment un avion tient en l'air.
Chandler'a bir uçağın nasıl havada kaldığını açıklamaya çalışıyorum.
Monica parle de Chandler en l'appelant Richard.
... Monica, Chandler'dan hep, Richard diye bahseder.
Tes sentiments pour Chandler ont disparu.
Chandler. Chandler'a olan duyguların kesinlikle geçti.
- Merci, Chandler.
- Teşekkürler, Chandler.
Chandler, on a déjà parlé de ça!
Chandler, bu konuyu konuşmuştuk.
Je fantasmais sur Chandler.
- İçimden Chandler'ı geçiriyordum.
Que préfères-tu, le tartare de thon ou les empanadas aux champignons?
Chandler, hangisini daha çok seversin ton balık püresi mi yoksa mantarlı börek mi?
Chandler, il y a une frontière entre voler et prendre ce que l'hôtel te doit.
Bak, Chandler. Hırsızlık ile otelin sana borcu... ... arasındaki sınırı bilmelisin.
C'est si dur de se débarrasser des choses. Toi et Chandler avez-vous fait des compromis quand vous avez emménagé ensemble?
Siz beraber taşındığınızda sen ve Chandler fedakârlık yaptınız mı?
Chandler en a fait.
Chandler yaptı. - Neyi atmanı istiyor ki?
Là n'est pas la question, Chandler.
Sorun bu değil Chandler.
Chandler va à la pédicure!
Chandler da pedikür yaptırıyor!
Chandler va chez une pédicure!
Chandler pedikür yaptırıyor.
Je ne comprends pas.
Chandler bayılmıştı.
Chandler puis-je te parler une seconde? Pas besoin, problème résolu.
Gerek yok, sorun çözüldü.
Mais j'ai un nouveau plan. Chandler a accepté d'appeler dans quelques minutes pour une urgence.
Chandler birkaç dakika sonra arayıp, acil bir haber verecek.
Bien, que penses-tu de Mike et Chandler dans un accident de voiture?
Mike ve Chandler araba kazası geçirse nasıl olur sence?
Ouais. Ouais son nom est Chandler et il...
- Evet, adı Chandler ve o...
Oh je suis désolée mais Chandler a eu un accident de voiture.
Çok üzgünüm, Chandler bir araba kazası geçirmiş.
Comment Monica et Chandler peuvent le faire?
Peki Monica ve Chandler nasıl başardı bunu?
Ma seule qualité, c'est d'être rigolo.
Ben senin Chandler Amca'nım.
Je le vois à ses cheveux. Flemmard!
Chandler'ın saçlarından anlarım.
Promets-moi que je peux te demander un truc sans que Chandler le sache.
Baksana, senden birazdan isteyeceğim şeyi... ... Chandler asla duymamalı.
Chandler est mon meilleur ami. Ce serait mal.
Ama Chandler benim en iyi dostum.
Chandler t'a dépanné.
- Ama Chandler sana verdi.
- Je dois parler à Chandler.
- Onunla konuşmalıyım.
Si ça te fait peur, comment tu vas supporter le sang, les cris et le bébé qui sort d'elle?
Tanrım, Chandler. Eğer bunun üstesinden gelemiyorsan, hastanede ne yapacaksın? Onca kan, çığlık ve içinden çıkacak küçük insanla?
Pourquoi raconter qu'elle veut des implants?
Joey, Chandler'a neden Monica göğüslerini büyüttürecek dedin?
Il sait, pour l'emprunt.
- Chandler borç aldığımı biliyor.
On est tante Monica et oncle Chandler.
Bu arada biz Monica Hâlâ ve Chandler Enişteyiz.
Nous, on a le chien.
- Chandler'la ben de köpeği aldık.
Chandler, c'est fou!
Chandler, bu delilik.
Chandler!
- Chandler!
- Hé... Chandler!
Selam, Chandler.
C'est vrai? Je préviens Chandler.
Chandler'a söylemek için can atıyorum.
Tu es adorable.
Chandler, çok tatlısın.
Et Chandler rate ca.
- Chandler'ın kaçırdığına inanmıyorum.
Tes outils...
- Chandler, alet çantan nerede?
Chandler Bing.
Merhaba, ben Chandler Bing.
Hé...
Chandler, seninle konuşabilir miyim?
Chandler, Stop!
Chandler, kes artık.
Chandler, qu'est-ce qui ne va pas?
Chandler, ne oldu?
Oh, Chandler, Dieu merci tu es vivant!
Chandler, Tanrıya şükür hayattasın. Monica, dışarıda konuşabilir miyiz?
Eh mec, c'est Chandler!
- Dostum, ben Chandler.
- Ne t'en mêle pas!
Bu işe karışma Chandler.