Translate.vc / French → Turkish / Check
Check translate Turkish
774 parallel translation
Ensuite?
Nereye gidiyoruz? Check.
Non, mais il leur manque une fille pour tenir le vestiaire du Silver Slipper... et j'ai rendez-vous avec le directeur.
Bir iş bulabildin mi? Hayır, ama Siver Slipper da bir hat-check kızı arıyorlar... ve yetkiliyle bir randevu ayarladım.
- Vérifie toute la check-list.
- Kontrol listesindekileri oku.
Je voulais vous voir pour un check-up.
Bir kontrol için sizi aramayı düşünüyordum.
Un check-up.
Hayır, sadece kontrol.
Les passagers pour Paris, embarquement porte 9.
Londra ve Paris yolcuları check-in işlemleri kapı 9.
Ce docteur m'a conseillé de faire un check-up.
O doktor beni inceledi ve genel bir taramaya girmem gerektiğini söyledi.
Nous voulons vous y voir pour un bilan. Est-ce clair?
Check-up için seni bekliyoruz, anlaşıldı mı?
Je devrais voir un médecin.
Belki bir check-up yaptırmalıyım yada başka bir şey.
J'ai appelé le Dr Morrissey pour faire un check-up complet.
"Dr. Morrissey'i aradım. Tam bir" "çekap" "yaptıracağım."
J'ai fait un check-up complet il y a deux semaines.
- Daha iki hafta önce tam bir çekaptan geçti.
Echec et mat? TEGANA :
Check mate mi?
Échec! TEGANA :
Check!
- C'est l'heure du check-in.
- Tekrar kontrol zamanı.
- On passe en revue la check-list?
Bak, kontrol etmemiz gereken bir liste dolusu şey var.
Il a enregistré?
Check in yaptırdı mı?
Tu files droit devant.
- CHECK-lN MASASl
S'il refusait de se faire examiner c'est qu'il y avait une raison.
Bela. Check-up yapdırmak istemedi. Bir nedeni varmış.
- Check-list terminée? - Check-list terminée.
- Kontrol listesi tamam mı?
Ici Check 1 à surveillance 1AL51 Assez pour aujourd'hui.
İşte, gözaltındaki 1AL51'in kontrolü. Bugünlük bu kadar yatar.
On a fait tous les examens obligatoires.
Gerekli check-uplar yapılmış. Kan sayımları, tahliller, LE testleri, göğüs röntgeni, KGE hepsi negatif.
Check-list.
Denetim listesi.
Check-list terminée.
Denetim listesi tamamlandı.
C'est difficile à dire, ils ont pensé qu'ils devaient faire une exploration après l'avoir ouverte, tu sais, lui faire une sorte de check-up complet.
Vallahi bilemiyorum. Açtıktan sonra, deneme yapmaları gerektiğini düşündüler gözden geçirerek düzenlemek istediler.
- Il est temps de voir un médecin. Pour un bilan de santé.
Bir doktora görünme vaktin, check-up için.
Tu dois passer un examen à ce stade de ta grossesse.
Hamileliğinin bu aşamasında bir check-up yaptırmalısın.
Vous avez la check-list du P-84?
P-84 kontrol listesi sende mi?
Check radio.
Telsiz kontrol.
Check radio. Pilote à Giler?
Telsiz kontrol, pilottan gövdeye, Giler?
Je veux une check-list dans la salle de contrôle.
Serbest iniş uçuş kontrolü yapmalıyız.
Habille-toi, je t'emmène pour un check-up complet.
Giyin. Seni Brigham'a götüreceğim... orada baştan aşağı bir inceleyelim.
Mason voulait t'envoyer à l'hôpital pour un check-up, mais tu as refusé.
Seni baştan aşağı incelemek istiyormuş... ama sen reddediyormuşsun.
Considérez ceci comme une consultation gratuite.
Bunu bedava bir check-up gibi düşünün.
Check-list avant largage, terminée.
Fırlatma öncesi kontroller tamam.
Tu trouves ça moche, mais j'ai fait un check-up la semaine dernière.
Onun kötü olduğunu mu düşünüyorsun. Geçen haftayı fiziksel olarak kötü geçirdim.
J'ai fait un check-up, j'ai un cœur de gamin.
Birkaç hafta önce kontrolden geçtim.
Long Island, le fameux berceau des bluesmen. OK, Willie, tu as rendez-vous avec le docteur pour ton check-up.
Long Island, ünlü blues'cuların yetiştiği yer. Aman Tanrım. Tamam Willie, doktorla haftalık görüşme saatin.
Mes enfants, check-list équipement :
Çocuklar, teçhizat kontrolü yapalım. Silah?
Après va voir un médecin pour un check-up complet.
Burada işin bittiğinde, gerçek bir doktora görünmelisin. Ve bir check-up yaptır.
- On se le fait?
- Check 46.
La queue pour le check-in, pour la douane.
Bilet bilgileri, gümrük bilgileri.
Prenons la check-list d'urgence.
Acil durum listesini gözden geçirelim.
Check-list avant lancement effectué.
Önfırlatma kontrolleri tamam.
# To check out the scene #
# Ortamı görmek için #
Elle venait de faire un check-up.
Yeni kontrolden geçmişti.
- Check! - Ça marche.
- Anlaşıldı!
Train sorti. Check.
İniş takımları.
Check! Volets à fond!
Anlaşıldı.
Échec.
Check.
"Check!". "Ça marche" prête à confusion.
Tamam kafa karıştırır.
Check!
Anlaşıldı!