Chester translate Turkish

C'était Jesse et Chester.

İşte Jesse and Chester.

Chester, Jesse.

Chester, Jesse.

Bravo, Chester.

İyi halt ettin Chester.

Jesse et Chester nous ont sauvés.

Jesse ve Chester az önce evreni kurtardılar.

- Merci pour tout, Jesse and Chester.

Yardımınız için teşekkürler. Jesse ve Chester.

Mince! Toi aussi, Chester.

Aman tanrım, senin de Chester.

Il est à Chester.

Chester'da.

- Marsha et Chester.

- Marsha ve Chester.

Je sais quelle heure Marsha et Chester ont dit.

Yani Chester ve Marsha'nın hangi saati söylediğini biliyorum.

Marsha et Chester projettent d'aller au cinéma dimanche.

Marsha ve Chester Pazar günü sinemaya gitmeyi planlıyor. "

Marsha croit qu'ils ont rendez-vous à 6 h, Chester à 7.

"Marsha saat 6'da buluşacaklarını düşünüyor, Chester ise 7'de."

Marsha et Chester en veulent à Phyllis.

"Marsha ve Chester Phyllis'e kızdı."

Peut-être " Les Réflexions du Dr Chester Stock...

Mesela Dr. Chester Stock'un Smilodun Californicus..

Oh, Chester?

Oh, Chester

Non, en vérité, c'était au camp Machnudin, dans la forêt de pins de Westchester, État de New York.

Ama çocuklar aslında ben, Mahruma Kampı'na gitmiştim. Batu Chester, New York'un tepelerindeydik.

Chester Conlan est un artiste primé.

Chester Conlan ödüllü bir fotoğrafçıdır.

Oh, tombé Chester A. Arthur.

Chester A.Arthur yere düştü.

Tu connais le vieil immeuble en briques, avenue Chester?

Chester Caddesi'ndeki o eski tuğla binayı bilirsin, değil mi?

Y en a des millions d'immeubles en briques sur Chester!

Chester Caddesi'nde binlerce eski bina var.

Nous voici au zoo de Chester, pour voir David et Goliath à l'heure du bain.

Chester Hayvanat bahçesindeyiz..... David ve Goliath'ın banyo versiyonunu izlemek için.

Hi, Chester.

Merhaba, Chester.

Douglas MacArthur allait commander dans le Sud-Ouest Pacifique, et l'amiral Chester Nimitz dans le Pacifique Centre.

Douglas MacArthur, Güneybatı Pasifik komutasındaydı, Chester Nimitz Orta Pasifik'ten sorumlu olacaktı.

Table 10, la classe de Mlle Chester et leur alarme de casier.

Onuncu masa. Dolap alarmı projesiyle Bayan Traister'ın sınıfı.

Chester, au moins, il a pas mauvaise haleine.

En azından Chester'ın nefesi kokmuyor.

Chester, attaque!

Chester, şimdi!

- Vas-y, Chester.

- Evet, evet Chester.

C'est moche ce que Penders a fait, dresser Chester pour l'attaque.

Penders'ın yaptığı utanç verici, Chester'a saldırmayı öğretmesi.

Viens ici, Chester.

Gel buraya Chester.

Son père, c'est Chester Wilmore.

Babası Chester Wilmore.

Tout ce qui me reste de mon Chester c'est sa vieille veste déchirée de l'armée.

Chester'dan bana tek hatıra bu eski ordu üniforması.

"De la collection du Professeur et Mme Chester Walker de Santa Barbara."

Santa Barbara'daki Profesör ve Bn. Chester Walker'ın koleksiyonundan.

Il est ensuite devenu la possession... d'un Dr Chester Walker de Santa Barbara, votre père.

Daha sonra babanız Dr. Chester Walker'ın mülkiyetine geçmiş.

- Pas avec le salaire de Chester.

- Chester'ın parası yetmez.

Chester Walker, voici M.Janely de Christie's.

Chester Walker, Bay Janely.

Et voici ma belle-soeur, Amélie Cosset.

- Chester. - Bu, kardeşimin eşi, Amélie Cosset.

Je veux te présenter Chester Norris Allen.

Seni Chester Norris Allen ile tanıştırmak istiyorum.

Elle n'est pas... au 415 Chester Avenue.

Çünkü o 415 Chester Avenue'da değil.

Merci pour Chester.

Chester için çok teşekkür ederim.

Kristen, Jesse... Allez voir comment se porte Chester.

Kristen, Jesse gidip Chester'a bakın, olur mu?

Mais je n'ai pas tué Chester.

Ama Chester'ı ben öldürmedim.

Papa n'aurait pas tué Chester.

Babam Chester'ı öldürmez.

Chester Kent.

Chester Kent.

Mais je me console, Chester, en me disant que si je ne t'avais pas connu, je n'aurais jamais rien fait de honteux.

Hep şöyle düşünüp kendimi avutuyorum, Chester. Seninle hiç tanışmasaydım, utanılacak bir şey yapmazdım!

Je doute qu'il y ait quelqu'un sur terre qui en sache moins sur le chagrin que toi.

Chester, acaba diyorum dünyada kederden senden daha az anlayan bir insan evladı var mıdır?

Où est Chester?

Chester nerede?

Où est Chester?

- Chester nerede?

A-t-il avoué avoir volé ma boîte à musique?

Chester müzik kutumu çaldığını itiraf etti mi?

Avenue Chester?

Chester caddesindekini.

Chester?

Chester mı?

Salut, Chester.

Selam Chester!

Peut etre on devrait donner à manger à Chester. Pourquoi?

Hadi gidip Chester'ı besleyelim.