Translate.vc / French → Turkish / Clown
Clown translate Turkish
2,713 parallel translation
Ils cherchaient un clown et précisaient de venir déguisé.
Yetenekli palyaço arıyorlardı.
J'ai connu un clown...
Eskiden tanıdığım bir palyaço vardı.
La police a trouvé un costume de clown sur la route, à 5 km de là. - Mais aucune trace d'ADN.
Kenmore Polisi, olay mahallinden yaklaşık 3 mil uzaklıkta yol kenarında bir palyaço kostümü bulmuş.
Son assassin était déguisé en clown.
Katili bir palyaço kostümü giymiş.
Mais l'idée du clown, c'est bien vu.
Yok, ama palyaço olayı akıllıcaymış. Noah onlarda nefret ederdi.
Le déguisement de clown, l'annonce...
Palyaço kostümü, reklam.
Brett, et bien sûr, le clown à lunettes.
Brett ve tabii ki Gözlüklü Palyaço.
Le clown à lunettes!
Gözlüklü Palyaço!
Quand je plisse les yeux, tu ressemble a un clown de cirque.
Gözlerimi kısınca palyaço gibi görünüyorsun.
J'ai vu une prostituée poignarder un clown!
Bir fahişenin bir palyaçoyu bıçakladığını görmüştüm!
Une voiture de clown.
Palyaço arabası gibi!
Vous avez déjà entendu ce clown?
O hödüğü hiç duydun mu?
Même à la radio, j'étais ce... gars bien et équilibré, et elle faisait le clown, la déjantée.
Yani, radyoda bile... Ben böyleydim... Güvenilir, iyi erkek, ve o çılgındı berbat bir kader arkadaşıydı.
Je vous ai dit que vous ressembliez à Elmo, et que j'avais quelques bonnes blagues de clown pour vous.
Doğrusu, Elmo'ya döndüğünü söyledim. Hemen aklıma gelen birkaç aptalca şaka bile yaptım.
Je t'ai permis de travailler en tant que clown.
Burada ancak palyaço olabilirsin.
Elle a couché avec un clown de rodéo. Mais il est sénateur, maintenant.
Bir zamanlar bir rodeo palyaçosu ile yatmıştı ama adam şimdi bir senatör.
- T'es clown?
Ne sen Bir parti palyaço?
T'es vraiment qu'un clown, c'est ça?
Sen tam bir palavracısın değil mi?
De m'avoir trouvé un nom. "Clown".
Adım için, Palavracı.
Cinq, sur ta gauche. - Merci, Clown.
Fives, solunda.
Fini le clown, il revient en patron.
Gösteriş falan yapmadan oyununu oynayacak
Du calme, c'est le clown.
Hazır değiliz. Hazırlıksız. - Hayır, hayır, sakin ol.
Le clown?
Palyaço gelmiştir.
Le clown et le poney ont été annoncé mort sur les lieux.
Palyaçoyla birlikte midilli de olay yerinde hayatını kaybetti.
Y a une voiture de clown devant la maison.
Biri evimizin önüne palyaço arabası park etmiş.
- Ou en clown.
- İşte bu yüzden fazla arkadaşın yok. - Ya da parti palyaçosu.
C'était un clown.
Soytarının tekiydi. - Hayır.
Je me souviens de ce sexe. Après, on aurait dit que l'oreiller avait servi à étouffer un clown.
Makyajlı seksi hatırlıyorum da 187 00 : 09 : 29,954 - - 00 : 09 : 32,089 bitikten sonra yastık tıpkı bir palyaçoyu boğmuş gibi görünürdü
J'ai déjà fréquenté ce clown.
Eskiden şu şaklabanla çıkıyordum.
Le clown de la classe n'a pas changé du tout!
Sınıfın şaklabanı hiç değişmemiş!
Craig, voici mon ami Johnny, et ce clown-là, c'est Humble.
Craig, bu dostum Johnny. Ve bu palyaço ise Humble.
Tu en as déjà acheté à ce clown?
Bu şebekten daha önce mal almış mıydın?
Fringues marron, bouffe marron, clown marron, ballons marron, concert de Jackson Browne.
Kahverengi partisi. Kıyafetler, yemekler, içecekler palyaçolar, balonlar kahverengi olur Jackson Browne da canlı müzik yapar.
- Passe, espèce de clown!
- Soytarıya bak!
Pas vrai, le clown?
Değil mi Bozo? - Ben gidiyorum.
- Et c'est moi le clown?
- Hâlâ Bozo muyum bakalım?
- Oui, Hank. Tu es toujours un clown.
- Evet Hank, hâlâ Bozo'sun.
Tu te prends pour un nul, mais tu l'as toujours été. - N'écoute pas ce clown de mes deux.
Sen kendini ne sandın ki?
Bouche de clown, mais dans le bon sens du terme.
Kötü anlamda değil.
De clown sexy.
Seksi bir palyaço.
Qui refuserait d'épouser un clown sexy?
Yani kim seksi bir palyaço ile evlenmek istemez ki?
Ce type est un clown avec un pistolet arroseur.
Adam palyaço gibi boşalan bir kukla.
Tu es un clown. Un clown?
- Soytarının tekisin sen!
Vous êtes un clown, vous le savez?
Sikik bir şakacısın, bunu biliyor muydun?
Bozo, le putain de clown.
- Evet, sikik palyaço Bozo.
Bozo le putain de clown.
Bozo, sikik palyaço.
Je faisais juste le clown, comme d'habitude.
Ben eğlenceli kısmını oynuyorum, hep yaptığım şeyi yapıyorum.
Mais pas déguisé en clown.
Palyaço kılığında değil.
Quel clown!
İnanmıyorum!
Tony DiNozzo, le clown de la bande.
Sen Tony DiNozzo'sun. Sınıfın şaklabanı.
- On dirait un clown.
Şaka mı bu? - Palyaçoya benziyor.