English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Clue

Clue translate Turkish

20 parallel translation
Vaughn est en danger avec Clue Haywood, meilleur frappeur de "home runs", l'an dernier.
Vaughn bu adamda sorun yaşayabilir. Geçen senenin vurucu şampiyonu karşısında..
Les bases sont pleines et on attend Clue Haywwod, le pire cauchemar des Indians.
Och baserna är fulla, och då kommer Clue Haywood den största Indiandödaren av alla.
Numéro 6, 1re base, Clue Haywood.
"Nästa slagman första basman numara 6 Clue Haywood."
J'ai ramené le Monopoly, le Cluedo et Le jeu de la vie!
Monopoly. Clue ve Game of Life getirdim!
Même le discutable Mystère de la Pendule.
Tartışmalı "clue in the clock" bile.
People have no clue that they re imprisoned.
İnsanlar hapiste olduklarını bilmez.
On t'écoute. J'ai eu 2 émissions au top, "Give Us A Clue" et "Name That Tune".
İlk beşe giren iki programım oldu, İpucu Ver ve Şarkıyı Bil.
Cluedo, je ne connais pas ce jeu.
"Clue" benim için pek bir şey ifade etmiyor.
On veut ton témoignage sur le meurtre de Raymond Chu et Sean Lee. - Quoi?
Sean Lee ve Raymond Clue cinayetinin araştırması için aranıyorsun.
I had no clue what I was getting into
* Ama neye bulaştığıma dair bir fikrim yoktu *
For I haven t got a clue
* Hiçbir fikrim yok zira *
Kat, que fais-tu ici, et pourquoi es-tu habillée comme la Mlle Rose du Cluedo?
Kat, ne işin var burada senin? Ayrıca neden Clue'daki Bayan Scarlet gibi giyindin?
♪ He don t suspect a thing ♪ ♪ I wish he d get a clue ♪
* Hiçbir şeyden şüphelenmiyor, keşke biraz anlasa *
♪ ♪ I know you got a clue what you re doing ♪
Senin için onu pataklamama izin verirsen, sana 10 dolar veririm.
♪ People without a single clue what ♪
♪ Ajansın ne olduğu hakkında ♪
La seule raison pour laquelle nous sommes ici c'est parce que le Renégat a défiguré la statue de Clue.
Burada olmamızın tek sebebi kaçağın Clu'nun heykelini yeniden biçimlendirmiş olması..
I know you got a clue what you re doing
* Bilirim senin gibileri, ne yaptığının farkındayım *
On est coincés ici avec un aéroport plein de passagers grincheux, un faux marshal mort, et son tueur quelque part avec un couteau et un pistolet. Quelqu'un d'autre à l'impression que l'on joue au Cluedo?
Bir havaalanı dolusu huysuz yolcularla, sahte bir ölü hava polisiyle bir yerlere kaçmış bıçaklı ve silahlı katiliyle, burada kar altında mahsur kaldık. "Clue" oynuyormuş gibi hisseden başka biri var mı?
C'est pas compliqué.
Clue değil bu.
- Clue.
- İpucu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]