English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Combo

Combo translate Turkish

175 parallel translation
Je vais vous présenter le Cry-Baby Combo.
Size Sulugöz grubunu tanıtayım.
Le "Combo Froid", j'en mange trois par jour pour rester en forme.
Bundan beni güçlü tutması için günde 3 tane yiyiyorum.
- 3 côtes de porc avec du bacon. Deux chilis... une friture d'oignons, un poisson et un steak en forme de truite.
3 pork combo, ekstra pastırmalı bir taraftan, 2 tadımlık acılı peynirli, bir paket ciğer ve soğan ve günün siparişi alabalık şeklinde kesilmiş bir pirzola.
- Ce soir, ma mère fait une petite fête à la maison. Elle fait un poulet combo.
- Annem bu akşam evde küçük bir parti verecek ; hepimiz için.
Assiette mixte avec supplément mayo, double-cheese et coca light?
Tamam, süper boy combo ekstra mayonezli, çift peynirli ve bir küçük diyet kola?
- Vous prenez quoi, œufs, toasts, combo?
- Ne istiyorsunuz? Yumurta, kızarmış ekmek...
Si c'est ça votre super combo spécial Meute, - on n'est pas dans la merde.
Kan Paktı sorunlarla böyle mi başa çıkıyor?
Trois sandwichs jambon, un mayonnaise, un moutarde, un combo.
Yanına soğan. Üç tane etli sandviç. Biri mayonezli.
Je lui ai demandé s'il voulait le spécial... qui est un grand pop-corn et une boisson moyenne.
Ve ona combo spesiyal isteyip istemediğini sordum, ki içinde aile boyu patlamış mısır ve orta boy içecek var.
Bébé à bord. On a un maxi menu en vue!
Combo yiyeceğiz gibi görünüyor.
"Je suis en skate, je peux avoir un hamburger."
Merhaba, kaykayla geldim. Bir combo burger alabilir miyim?
On lui demande de faire ça à trois, il a une combo mère-fille sur un plateau et...
Üçlü teklif ediliyor, anne-kız karışımı tabakta sunuluyor.
Double combo :
İkili kombo.
La purée, le cheeseburger, le biscuit et le combo en sauce ont bien aidé.
Patates püresi, peynirli makarna, soslu ekmek kombosu iyi geldi.
Oui, un combo bonne / nounou.
Hizmetçin olduğu belli. - Hizmetçi-dadı bir arada.
J'ai fait un combo de Mentholatum, quelques Vicodin, et... un autre truc que j'ai oublié.
Mentol, Vicodin ve adını hatırlayamadığım birkaç şey daha vardı, elime ne geçtiyse aldım.
J'ai demandé le pack combo dirigeable / OVNI radiocontrôlé Megatech, des jumelles de vision nocturne et le DVD du chef d'oeuvre cinématographique de Steven Chow :
Bana Megatech'in telsiz kontrollü UFO ve balon ikilisini, Bir gece görüş dürbünü, Ve Steven Chow'in sinema şaheseri Shaolin Soccer DVD'sini almayı önerdiler.
Putain de merde, c'est Combo!
Şuna bak! Lanet olsun Combo!
Combo, voilà Shaun, la nouvelle recrue.
Combo, Shaun. Yeni çırak.
Je te laisserai pas me laver le cerveau.
Beynimi yıkatmaya hiç niyetim yok Combo!
La croix de Saint-George, non?
Aziz George'un Haçı'ydı, değil mi Combo?
Non, juste des trucs qui me travaillent.
Hayır, sadece aklımda bir dolu şey var Combo.
Tu crois vraiment à toutes ces conneries, Combo?
Bu saçmalığa gerçekten inanıyor musun Combo?
Je pense que Woody voulait pas se retrouver devant Combo.
Bir anda ayaklanıp gittiler. Woody'nin, Combo'ya tahammül edebileceğini sanmıyorum.
Je suis pas ton psy, Combo.
Ben danışman falan değilim Combo.
J'ai tout fait pour essayer d'oublier, Combo.
O geceyi hayatımdan silip atmak için çabalamaktan başka bir şey yapmadım Combo.
Ne te fais pas d'illusions.
Öyle bir şey asla olmayacak Combo.
Combo!
Combo!
Non, sérieusement, Combo...
Cidden Combo, dostum.
C'est cool, Combo.
İşte budur Combo.
Combo, laisse-le!
Combo! Rahat bırak onu.
- Combo, laisse-le!
- Combo yapma! Çekil üstünden!
Combo, qu'est-ce que tu lui as fait?
Combo, ona ne yaptın böyle?
Eh bien, habitat, combo atelier de théâtre.
Hem yuva hem tiyatro.
Tout ça grâce à mon idée de combo petit déjeuner?
Kahvaltı kombosu fikrim sayesinde mi?
Vous économisez 50 % en l'achetant avec le combo nutritif "Nitro".
O ediyor muydu? - Bu da ne?
C'est toujours le même combo.
Hepsi aynı temel karışım.
Bien, le combo.
Güzel. Daha aşağı. Hadi bakalım.
Le combo de poulet. C'est 11,99.
On bir doksan dokuz.
- D'accord. Je ferais juste 86 combo.
- Doğru, kombinasyona ayak uyduramıyorum.
Numéro 42, on a votre combo kishka, knish, kasha-varnishka et kreplach ici.
42 Numara. Kişka, kiniş, kaşa varnişka ve kreplah kombonuz burada.
Crochet combo.
Takla yumruk.
Certains des gars allaient former un combo ensemble and y aller.
Hayır.
Tu ne peux pas te cacher derrière ton armure. Niveau 24 : Combo, sort, combo, combo.
Gerçek hayatta tanışırlar, kadın, adamın onun dükkanını mahveden kitabevi zincirinin sahibi olduğunu öğrenir internetteki ilişkilerine devam ederler birbirlerinin kim olduklarını anlarlar, bitiş jeneriğinden hemen önce de fonda bayat bir Lous Armstrong şarkısı eşliğinde öpüşürler.
Il a demandé qu'on lui chauffe un combo.
Ve satıcıya yemeği onun için ısıtmasını söyledi.
Combo.
Combo.
- Ça va, Combo?
- N'aber Combo?
Combo...
Comb...
Combo, mon pote danseur.
Hep orada buluşurduk... Combo. Dans partnerim benim.
C'est toi qui as tout mangé?
- Combo, hiç bisküvi yedin mi?
laisse-les avoir tout le combo.
Bütün menüyü alsınlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]