Translate.vc / French → Turkish / Consulté
Consulté translate Turkish
1,128 parallel translation
J'ai consulté la banque de données pour me familiariser avec les coutumes du camping.
Gemiden ayrılmadan önce, kütüphanede kamp yapma eylemiyle ilgili âdetleri çalışmıştım.
Maintenant, si vous n'êtes pas sur le premier vol, je saurais que vous avez consulté vos patrons.
Eğer ilk uçakla buraya gelmezsen, patronlarına gittiğini varsayarım.
Mme Bodine m'a longuement consulté...
Bayan Bodine ve ben uzun bir toplantı yaptık ve...
- Si seulement il m'avait consulté plus tôt...
- Bana daha önce danışsaydı...
J'aurais aimé être consulté.
Bana danışmış olmanı isterdim.
Vous avez consulté le Dr Ellison hier?
Dr. Ellison dün onun muayenehanesinde miydin?
J'aurais jugé bon d'être personnellement consulté pour l'affectation d'un officier, surtout quelqu'un comme elle.
Amiral, yeni bir subayın atamasında danışma haklarını taktir ederim, özellikle ondaki gibi sicili olan biri için.
Pourquoi avoir consulté mon dossier?
Şahsi kayıtlarımı neden görmek istedin ki?
Avez-vous consulté nos fichiers à la date stellaire 44758?
Yıldız tarihi 44758'de neden itiş sistemi dosyalarına girdiniz.
J'ai consulté les fichiers de la police sur Gothcorp.
Goth Holding baskınları polis dosyalarına girdim.
- Avez-vous déjà consulté un psychiatre?
- Psikiyatrik rehberlik aldın mı?
J'ai consulté les archives du "Herald".
Gazetenin arşivlerine göz attım.
J'ai consulté vos recherches.
Araştırmanızı inceledim.
Cette transmission à l'ennemi étant la preuve principale, j'ai consulté les registres tenus par l'état-major à cette époque.
Düşmana yapılan nakliye anahtar kanıt olduğuna göre, Karargahtan o periyottaki iletişim kayıtlarını kontrol ettim.
Aujourd'hui, elle est renvoyée sans même qu'on m'ait consulté.
Şimdi bana sorulmadan görevden alındı ve bundan hiç hoşlanmadım.
J'ai consulté de nombreux ouvrages de dressage.
Pek çok hayvan eğitim kılavuzunu inceledim.
Capitaine, depuis quand n'avez-vous pas consulté au sujet de votre syndrome d'Irumodic?
Kaptan, Irumodik Sendromunuz için en son ne zaman bir doktorla görüştünüz?
- J'ai consulté votre dossier.
- Yıldız Filosu kayıtlarından.
A l'instar de votre prédécesseur, mon gouvernement n'a pas été consulté sur votre nouvelle affectation.
Selefinizin aksine, görevinize atanırken hükümetime danışılmadı.
Vous n'avez pas consulté?
Doktora gittiniz mi?
Elle m'a consulté.
Bana danıştı.
Voyez si Winn a consulté les fichiers du massacre de la vallée de Kendra.
Winn, Kendra Vadisi katliamı hakkında bilgilere girmiş mi bir bak.
J'ai consulté les rapports de Dakeen.
Dakeen, iletişim kayıtlarını kontrol ettim.
Je suis navré de ne pas vous avoir consulté avant.
Sana danışmadan onu görevlendirdiğim için özür dilerim. Sanırım dikkatsiz davrandım.
II n'a pas consulté depuis des siècles.
- Bir şey yok. Yıllardır doktor yüzü görmemiş.
Si papa a besoin d'un baby-sitter... qu'il consulte les pages jaunes.
Babana söyle, çocuk bakıcısı arayacaksa sarı sayfalara baksın.
Consulte la Clé des songes de Mme La Hiff.
Madam La Hueff'in "Çingene Rüyaları Sözlüğü" ne bakabilirsin.
Après avoir conquis le monde, Marie Marvelle consulte Poirot.
Marie Marvelle, dünyayı fethetti ama şimdi Hercule Poirot'a danışmak istiyor.
Je l'utilise quand il appelle. Je la consulte, et plus besoin de le voir.
Beni ararsa onu görmek zorunda kalmayayım diye bu listeyi hazırladım.
Je n'ai jamais observé qu'on vous consulte pour raison de procréation.
Daha önce çoğalmak için kimsenin size danıştığını gözlemlememiştim.
Consulte son dossier, trouve des amis ou associés de cet été.
Sabıka kaydını kontrol et. Geçen yaz görüştüğü dostlarını ve tanıdıklarını bul.
À Auvers, je ne consulte pas.
Burada hastalara bakmam.
Ne consulte-t-on pas d'urologue avant de bâtir pareil endroit?
Böyle yerler yaparken ürolojistlere danışmıyorlar mı bu adamlar?
Sans m'avoir consulté.
Bunu benim onayımı almadan yaptın.
Consulte le programme.
Neden televizyon rehberine bakmıyorsun?
Ma mère veut que je consulte un psy.
Annem şimdi de psikiyatriste görünmemi istiyor.
On consulte alors ses billets en disant :
Tüm o sahneyi oynarsınız. Biletlere bakarsınız.
- Mon amie consulte un médium.
George, bir arkadaşım medyuma gidiyor.
- Elle consulte le livre.
Kitaba bakayım. - Kitaba bakıyor. - Ne kitabı?
II faut que je consulte l'ordinateur d'Avery demain matin.
Gitmeden önceki sabah Avery'nin bilgisayarına girmeliyim.
Qu'elle consulte les archives.
Dosyaları görmesine neden izin vermiyoruz? Ne zararı olabilir?
Starfleet ne nous consulte pas quand ils souhaitent promouvoir un officier.
Yıldız filosu komutanlığı bir subayını terfi ettireceği zaman bize sormuyor.
Mais je consulte toujours l'assemblée à l'avance.
Ama ben her zaman önceden konseyle görüşürdüm.
Consulte l'affaire non-classée, tu tirera la même conclusion.
Eğer gizli dosyayı okusaydın, sen de aynı sonuca varırdın.
Je consulte des patrons de botie, des directeurs de label.
Menajerlerle, plak yapımcılarıyla, bar sahipleriyle görüşüyorum.
Consulte ton client. Prépare sa défense
Müvekkiline danış ve savunmasını hazırla.
Je consulte mon horoscope.
Sadece falıma bakıyordum.
Le maire consulte les dirigeants religieux et politiques pour apaiser les craintes de flambées de violence.
Belediye başkanı... yağma ve şiddet eylemlerinin başlayacağı korkusunu yatıştırmak için... kilise önderleri ve gönüllülerle... yakın temas içinde.
Il faudrait que je consulte mes livres.
Bunun için kitaplarıma bakmam gerek.
Nous n'avons qu'à chercher... dans le Daily Chronicle... des deux dernières semaines, que notre locataire consulte chaque matin... après son petit-déjeuner. Mon Dieu!
Sadece kiracımızın her sabah kahvaltısından sonra istediği son 2 haftalık Daily Chronicle için endişelenmemiz lazım.
Que Sisko ne me consulte plus?
Sisko'nun bana danışmadığını mı?