Translate.vc / French → Turkish / Cornelius
Cornelius translate Turkish
329 parallel translation
- Mr Cornelius Cobb.
- Bay Cornelius Cobb.
J'ai une surprise pour vous.
Hollandalı yazar, Cornelius Leyden burada.
L'auteur hollandais Cornelius Leyden.
Cornelius Latimer Leyden burada mı?
" Bébé Malcolm Cornelius Hilyard.
" Bebek Malcolm Cornelius Hilyard.
- Cornélius?
- Cornelius mu?
Je suis trop romanesque, Cornélius boit trop. Et vous?
Ben çok romantiğim, Cornelius çok içer sen?
Tant de risques à cause des caprices de cet ivrogne de Cornélius.
Aptal Cornelius'un sarhoş fantezilerine güvenip bu kadar riske girmek büyük kayıp.
Cornelius! Là-haut.
Cornelius, buradayım.
Oh, Cornelius.
Oh, Cornelius!
le Dr Cornelius, mon fiancé.
Dr. Cornelius, nişanlım.
Cornelius, un avertissement amical.
- Cornelius, dostça uyarıyorum.
Cornelius, si vous avez une minute aujourd'hui, j'aimerais discuter de votre expédition plus en détail.
Cornelius! Cornelius, bugün boş bir zamanın varsa projeni daha etraflıca görüşmek isterim.
Cornelius, s'il te plaît.
Cornelius, lütfen.
Cornelius, pourquoi persistes-tu à le provoquer?
Cornelius, onu kızdırmakta neden ısrar ediyorsun?
Cornelius a imaginé une hypothèse brillante.
Cornelius mükemmel bir hipotez hazırladı.
- Cornelius, montre-toi fort!
- Cornelius, biraz mantıklı ol.
Avez-vous oublié notre rendez-vous, Cornelius?
- Randevumuzu unuttun mu, Cornelius?
Lisez-les, Dr Cornelius.
Siz okuyun, Dr. Cornelius.
L'État accuse les docteurs Zira et Cornelius de mépris de la cour, trouble avec intention de nuire, et hérésie scientifique.
Devlet, Dr. Zira ve Dr. Cornelius'u bu mahkemeyi aşağılama ve dine hakaret ile suçlamaktadır.
Dans un sens, tu as rendu service à l'État car tu nous as permis de dénoncer les docteurs Zira et Cornelius.
Bir bakıma, devlete yardım ettin. Zira ve Cornelius'un yaptıklarını açığa çıkartarak bize bu yardımı yaptın.
Cornelius et moi avons été accusés d'hérésie.
Cornelius ve ben dine aykırılıktan suçlandık.
Présentez vos preuves, Cornelius.
Kanıtını göster, Cornelius.
Continuez à creuser.
Kazmaya devam et, Cornelius.
Cornelius! Zira!
Cornelius, Zira- -
Cornelius avait raison, docteur.
Cornelius haklıydı, Doktor.
Cornelius, approche.
Cornelius, buraya gel.
Cornelius, quel âge avez-vous?
Cornelius, kaç yaşındasın?
Embrasser une fille?
Cornelius, yapamazsın.
- Tu viens avec moi? - Oui, Cornelius!
- Geliyor musun, Barnaby?
- Cornelius Hackl!
- Ben, Cornelius Hackl.
Cornelius! Cornelius, regarde!
Cornelius, bak.
II... il s'appelle M. Cornelius Hackl.
Sanırım... adı... Bay Cornelius Hackl, Yonkers'tan.
- Cornelius Hackl?
- Cornelius Hackl?
Le jour, Cornelius est votre fidèle commis. Mais la nuit, il mène une double vie, voilà tout.
Cornelius Hackl, gündüz sadık memurunuz, ama gece başka bir hayat sürüyor.
C'est l'homme le plus brillant et le plus polisson de New York! C'est le grand Cornelius Hackl, voilà tout!
New York'un en nükteli, en haşarı, en tatlısı, ünlü Cornelius Hackl.
- C'était Cornelius Hackl!
- Cornelius Hackl.
- Cornelius Hackl.
- Cornelius Hackl.
- C'est Cornelius Hackl.
- Bu Cornelius Hackl.
- Explique-lui!
- Cornelius, ona anlat.
- Cornelius Hackl.
- Ben Cornelius Hackl.
Moi, Cornelius Hackl, je danse!
Ben çapkın Cornelius Hackl, dans ediyorum!
Cornelius nous emmène voir la parade.
Cornelius bizi resmi geçide götürüyor.
En un sens, il a raison, entre lui, Cornelius, Irène et moi.
Bir bakıma haklı sayılmaz mı? Yani, kendisi, Cornelius, Irene, ben...
- Réveille-toi!
- Cornelius, uyan.
- Ça compte, ça? - Je ne crois pas.
- Bu sayılır mı, Cornelius?
C'est le grand Cornelius Hackl.
Bu Cornelius Hackl. O Cornelius Hackl.
- Merci, Cornelius.
- Teşekkür ederim.
Cornelius Latimer Leyden ici?
Harika!
Cornelius.
Cornelius!
C'est ce que disent Zira et Cornelius.
Zira ve Cornelius da bunu iddia ediyorlar.
Cornelius!
Cornelius!