English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Cortex

Cortex translate Turkish

447 parallel translation
Cortex du système radiculaire.
Kök sisteminin korteksi.
Pardon. Son cortex préfrontal est hyper stimulé. Je ne suis pas sûr qu'il sache ce qu'il dit.
Antares'in ötesinde yaşayan, bu ise Uhura'ya farklı bir boyut kattı.
Andrea, préparation des circuits du cortex.
Andrea, korteks devreleri için beklemede kal.
Comment s'y prend-on avec le cortex?
Korteks bağı sorununun çaresi ne?
Il était en train de toucher aux machines du cortex.
Onu hafıza korteksinin başında uğraşırken yakaladık.
.. pour remplacer le cortex visuel, utiliser les nouvelles unités à infrarouge, et augmenter sa sensibilité auditive.
Yeni kızıl ötesi üniteleri kullanıyoruz. Sese hassaslığı da arttırıyoruz.
Ceci dit, le cerveau pourrait être entièrement détruit si l'on convertissait toute l'énergie du vaisseau, qu'on visait le cortex du cerveau et qu'on faisait se dilater l'énergie en un coup mortel.
Ancak, bir ölüm görevinde olduğumuzu kabul edip... geminin mevcut enerjisinin tamamını... değiştirerek beyin korteksine gönderirsek... yok olmasını sağlamak mümkün.
Il commence sous forme de stimulus du cortex cérébral, passe par le tronc cérébral et atteint les muscles nécessaires.
Bu, serebral kortekste bir uyaran olarak başladı beyin sapından geçti ve kasları etkiledi.
Eh bien, c'est le premier cortex synthétique.
İlk yapay korteks.
Enfin, à la surface du cerveau... cohabitant plus ou moins facilement avec les parties plus primitives... se trouve le cortex cérébral... qui apparut il y a des millions d'années... chez nos ancêtres primates.
Ve sonunda beynin dış kısmında altındaki primatla çatışan serabral korteks bulunuyor ki o da milyonlarca yıl önce primatlarda ortaya çıkmıştı.
Le cortex cérébral... est l'endroit où la matière se transforme en conscience.
Maddenin bilince dönüştüğü yer ; ... Serabral korteks.
Le cortex contrôle notre vie consciente.
Bilinç algılarımızı korteks düzenliyor.
La civilisation est un produit du cortex cérébral.
Uygarlık da bu organımızın eseri diyebiliriz.
Notre front abrite les lobes frontaux du cortex cérébral.
Alnın gerisinde serabral korteksin ön lobları bulunur.
Le cortex abrite la structure microscopique de la pensée.
Serabral korteksin içinde düşüncenin oluştuğu mikroskobik yapı var.
Le paysage du cortex cérébral est creusé de sillons.
Serabral korteksin fiziki yapısı girdili çıktılıdır.
Voici l'hémisphère droit du cortex.
Buradaki serabral korteksin sağ yarısı.
La plupart des livres contenus dans le cerveau se situent dans le cortex.
Bu kitapların büyük bölümü de serabral korteksde.
Certaines fonctions supérieures du cerveau... comme la lecture, l'écriture ou la parole... sont situées dans un endroit particulier du cortex cérébral.
Beynin üst düzey fonksiyonları okumak, yazmak, konuşmak gibi eylemlerin kodları serabral korteksin belli bölgelerinde işleniyor.
Le cortex cérébral nous a en quelque sorte libérés.
Serabral korteksimiz bir anlamda bizi özgürleştiriyor.
On l'appelle le "cortex cérébral".
# Buna "beyin zarı ya da beyin kabuğu" denir.
On l'appelle un "cortex associatif". Ça veut dire qu'il associe.
# "İlişkilendirme kabuğu" deriz buna, "irtibatlandırma yapar" anlamında.
Sa sécrétion alimente l'ensemble des organes génitaux, du cortex cérébral aux parties génitales.
Bütün seksüel açarlarla üretilen kuvvet beyin korteksinden cinsel organlara gider.
La sensation érotique déclenche la tension érotique du cortex.
Erotik uyarıcı beyin korteksinde erotik heyecan başlatır.
Le courant circule, comme une excitation érotique, du cortex cérébral à l'encéphale intermédiaire.
Erotik dürtü şeklindeki akım beyin korteksinden geçip orta beyindeki kontrol merkezine gider.
Une bonne giclée de cortex surrénalien et une Bloody Mary pour faire passer.
Bekle. Bol miktarda böbreküstü bezi salgısı ardından da Bloody Mary.
Il s'enroule autour du cortex cérébral... ce qui a pour effet de rendre la victime perméable à la moindre... suggestion.
Bu da kurbanın hesap verirken önerileri çarçabuk kabul etmesinde çok büyük etken oluyor.
Il traverse le cortex vers la substantia nigra et la medulla oblonga.
O korteksten katı nigraya, oblongata iliğine doğru çalışıyor.
Échantillon prélevé sur le cortex temporal.
Bu örnek, temporal korteksin ana birleşme alanından geliyor.
Sur le principe que la structure de son cerveau est identique à la nôtre, on peut supposer que ses souvenirs sont emmagasinés dans les neurones du cortex cérébral du cerveau.
Beyin yapısının bizimkine benzer olduğunu varsayarsak, hafızalar kimyasal olarak... serebral korteksteki nöronlarda saklanır.
Je vais re-concentrer la stimulation sur le cortex interprétateur.
Uyarıyı beynin yorumlayıcı kısmına odaklayacağım.
Je suis persuadé que je trouverai la solution après examen des connexions des filaments de votre cortex.
Beyninin ön kısmındaki lif bağlantılarını... inceledikten sonra yanıtı bulacağıma eminim.
Mais certaines cellules nerveuses sont en sommeil dans le cervelet et dans le cortex cérébral.
Sadece beyincik ve beyin korteksi boyunca tepkisiz bir sinir hücreleri deseni var.
Avec ces deux grilles d'information et l'enregistrement vidéo, l'ordinateur devait retraduire les images en ondes cérébrales, et les reproduire dans le cortex visuel de l'aveugle.
Teoride, bu iki bilgi seti kayıtlı görüntülerle birleştirildikten sonra bilgisayar bu görüntüleri yeniden beyin dalgalarına çevirecek ve görüntüler kör kişinin görme merkezinde yeniden üretilecekti.
Il est dans le Cortex.
Merkezde şu an.
Dans le Cortex.
Merkezdeyim.
Je sais que je rêve que je suis dans le Cortex, mais cela semble si réel.
Rüya gördüğümü biliyorum ama bina merkezindeyim şu an. Çok gerçekçi geliyor bana.
Je serai dans le Cortex en train de regarder et d'enregistrer tout ce qui se passe.
Ben de Merkez'de olan her şeyi izleyip kaydedeceğim.
Il est dans le Cortex.
Merkezde su an.
Je sais que je rêve que je suis dans le Cortex, mais cela semble si réel.
Rüya gördügümü biliyorum ama bina merkezindeyim su an. Çok gerçekçi geliyor bana.
Je serai dans le Cortex en train de regarder et d'enregistrer tout ce qui se passe.
Ben de Merkez'de olan her seyi izleyip kaydedecegim.
Les médicaments somatiques, anthétas dans le cortex entorhinal,..... sont inefficaces.
Fiziksel ilaçlar, entorinal komplekse yollanan theta dalgaları.
Activité accrue du cortex visuel.
Görme alanında artmış faaliyet görünüyor.
On dirait que le cortex préfrontal s'agite.
Alın korteksinde neler oluyor?
Je dispose d'un accès direct à son cortex visuel.
Şu anda görme alanınıza doğrudan erişimim var.
Il y a une irrégularité vasculaire au niveau du cortex visuel.
Görme merkezinde önemsiz bir damarsal düzensizlik var.
Cortex cérébraux placés en réanimation à 08 heures 31.
Beyin korteksi saat 8 : 31'de yaşam desteğine bağlandı.
Cela dit, j'ai trouvé un taux élevé de résidus de neurotransmetteurs dans son cortex cérébral.
Beyinsel korteksinin sinir taşıyıcı köklerinde anormal derecede yüksek değerler buldum.
Activité neuroélectrique du cortex.
Beyin korteksinde nöroelektriksel faaliyet.
Une augmentation de sérotonine a été produite dans le cortex visuel de Geordi.
Bir şeyler Geordi'nin görme korteksinde... aşırı serotonin üretimine neden olmuş.
Ça empêche mon cortex visuel de...
Bu şekilde, görme alanım asla...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]