Translate.vc / French → Turkish / Crap
Crap translate Turkish
43 parallel translation
Ferme...
Kes zırvalama ( crap )...
Ses biens appartiennent à Jimmy Capp. Y compris toi.
Artık ona ait olan her şey Jimmy Crap'in, sen de dahil.
Ça veut dire que je parle en son nom.
Konuşurken Jimmy Crap adına konuşuyorum. Örn., artık bana da saygı göstermeye başlayacaksın.
Si on ajoute C et L, ça fait "clap".
Başına "CR" ekle "CRAP" ( Tuzak ) oluyor. Hayır, ne dememi istiyorsun?
- Meilleure que la merde que vous tirez, Frank.
- Better than the crap you pull, Frank.
Pitié, tu vas pas gober ces conneries!
Oh, God. I can't believe you fell for that crap.
On pourrait y installer une ou deux tables de crap, Black Jack, quelques roulettes.
Masa koyarız black jack, rulet falan.
"Crap-ay" diem!
Gününü bok et!
Il se plaint des mêmes conneries encore et toujours.
He just whines about the same crap over and over.
- C'est même pas intéressant.
- It's not even interesting crap.
C'est des conneries super ennuyeuses.
It's the crap that bores the crap out of crap.
Des conneries.
It's crap.
Tu veux dire quand elle s'est saoulée au casino et écroulée sur la table de crap?
Ne, yani casino gecesinde sarhoş olup masaları devirdiği zaman mı?
Et vous allez crap votre kaki lorsque vous entendez cela.
Buna bayıldıysanız şunu duyunca altınıza yapacaksınız.
Holy crap.
Hassiktir.
Noyens Alexi, Wieken, Winnetou, Soi, le petit Lucien, Oscar Kak,
Alexi Noyens, Wieken, Winnetou, Soi, Little Lucien, Oscar Crap,
Come on Cut the crap.
Hadi ama. Saçmalamayı kes.
Donc Woochi la crap incroyablement puissant...
Hai... Büyücü Woochi muhteşem ve güçlü. Halkın kahramanı!
Je veux dire, il ne se rend pas que le film est... - Total Crap? - Ouais.
- Filmin boktan bişey olduğunun farkında bile değil
Ça peut s'arranger.
Geri zekalı Dr. Crap'ın hayırını kabul etmiyorum.
Mince, elles ont quoi tes lèvres?
Holy crap. Ne senin IIps oldu?
Holy crap!
Kutsal karışım!
En m'achetant une voiture qui démarre qu'en descente? Tu sais, mes parents m'achetaient tout ce que je voulais mais ils s'en foutaient de moi.
674 00 : 26 : 17,908 - - 00 : 26 : 19,542 Ailem bana istediğim her şeyi aldı and they didn't give a crap about me.
Your abuelita didn't give a crap, so she didn't.
Ninen iplemedi, bu yüzden öğrenmedi.
Ça paraît un peu prétentieux.
It All Sounds rather... pretentious crap, really.
You know that ain t no crap We'll be getting lots of that and greased lightnin
* Şaka değil, bir sürü kız götürürüz bu arabayla *
Would you pull that crap with Annette
* Annette'e yapmaya çalışır mıydın bunu? *
J'en ai marre de ces conneries.
# I'm done with this crap
- Crap.
- Lanet.
J'ai pas arrêté de jouer au craps, tu sais, parce que "crap". ( crap = merde en anglais )
Barbut oynamaya devam ettim, "barbar" gibiyim ya hani.
Holy crap.
Hasiktir.
Holy crap, je tremble.
Hasiktir, titriyorum.
Holy crap!
Hasiktir!
Oh! Holy crap!
Hay anasını o da ne.
Une fois j'ai glissé quelques dès dans un jeu de crap qui a peut être ou peut être pas était chargé, et maintenant ces trois doigts ne se plient plus comme avant.
Bir keresinde zar oyunun birine hileli olup olmadığı belirsiz bir zar soktum ve bu üç parmak artık eskisi gibi bükülmüyorlar.
Holy crap, il a travaillé.
Vay anasına, işe yaradı.
Je me demande ce qu'il pleut.
Crap, acaba yağmurda ne vardı?
Ouais, gros con.
Does the pope crap in the woods?
C'est vrai...
Evet, doğru "CRAP" oluyor.
"New crap"?
"New Crap" mi?
Damages Saison 3 Épisode 11 All That Crap About Your Family
"Ailen Hakkında Anlattığın Zırvalar" Çeviri : civan76
[Gottlief] Holy crap.
Vay canına!