Translate.vc / French → Turkish / Cully
Cully translate Turkish
63 parallel translation
Son ex-poids ne devait pas être le double du vôtre Cully!
Onun kafası seninkinin yarısı kadar bile değil, koca kafa.
- Il faut avoir la foi, Cully.
- İnancın olmalı, Cully. - Ve paran.
- Quels signes? Entre toi et Cully.
- Sen ve Cully arasında.
Tu as vu Cully? Ça fait une heure qu'il a disparu.
Cully'yi gördün mü?
Je dois 25 dollars à Cully. Pourrais-tu me les prêter?
25 papel borç verir misin, Cully'ye borcumu ödemem için?
Cully t'a prêté 25 $? Où les a-t-il trouvés?
- 25 papeli o nereden buldu?
- Nellie? C'est la rousse qu'il me faut, Cully.
- Doğru kızıl o.
J'ai promis d'attendre Cully ici.
- Burada Cully'yi bekleyeceğime söz verdim.
Cully et qui d'autre?
- Cully ve başka kim?
Juste Cully, je te jure.
Sadece Cully. Yemin ederim.
C'est moi, Cully.
Benim, Cully.
- C'est toi, Cully?
Bu sen misin Cully? Evet.
Il est peut-être temps que je change de vie aussi, Cully.
Belki kendime özel bir hayat için geç kalmışımdır Cully.
C'est le temps de partir, Cully, d'aller dans l'ouest.
Çıkma zamanı Cully. Batıya doğru.
Voici, Cully.
İşte Cully.
Qu'est-ce qui se passe ici, Cully?
Burada neler oluyor Cully?
- Surveille mes affaires, Cully.
Eşyalarıma sahip çık Cully.
Héla les gars, doucement Celui là est pour le capitaine Cully seul.
Burada sessizlik isterim. Sen Kaptan Cully'e aitsin.
Je me le demande bien moi-même. Que s'est-il passé Cully?
Benim için ne olduğu mesele değil.
Nous étions parti chercher des voyageurs égarés, comme d'habitude.
Ne oldu Cully? Her zaman yaptığımız gibi sağda solda gezinip duruyoruz.
Je ne suis pas d'accord Cully!
Bir şey kalmadı Cully!
Et vous monsieur vous devez être le fameux Capitaine Cully Brave parmi les braves et plus libre que l'air!
Ve siz bayım, siz meşhur Kaptan Cully olmalısınız. Korkusuzlar korkusuzu, başına buyruk.
Il ne fait que deviner Cully, coupe lui la gorge avant qu'il ne t'entourloupe comme le celui qui l'a précédé!
Sallıyor Cully, sonuncusunun sana yaptığının aynını yapmadan deş onu.
Venez prés du feu et racontez moi ce que vous avez entendu à propos du Capitaine Cully et de ses gais compagnons.
Ateşin yanına gel ve muhteşem Kaptan Cully ile onun tayfaları hakkında duyduklarını anlat.
Mon troubadour, Willy le gentil, était sur le point de nous redonner courage en chantant une des aventures du courageux Capitaine Cully et de ses hommes.
Burada bulunan Ozanım Will Gentle... bize ilham vermek için korkusuz Kaptan Cully ve adamlarının macera şarkılarından birini söyleyeceklerdi.
Monsieur, Madame, bienvenue dans mon domaine Je suis le Capitaine Cully, de la forêt de Greenwood.
Baylar, bayanlar evime hoş geldiniz! Benim adım yeşil ormanlar Kaptanı Cully!
Ce n'est pas une magicien comme les autres Cully je ne sais pas ce qu'il est vraiment à vrai dire.
Bu herif sıradan bir sirk sihirbazı değil Cully. Gerçeği söylemek gerekirse ne olduğunu bilmiyorum.
Attachons-le, et surveillons le cette nuit, Cully.
Onu bağla ve onu bu gece emniyete al Cully.
On doit bien pouvoir en tirer quelque chose, n'est ce pas Cully?
Bir şeyler yapmaya değer değil mi Cully?
J'ai débuté à 18 ans, chauffeur pour mon oncle Cully et de son complice.
18 yaşındayken, amcam Cullu ve ortağı Gus'un şoförlüğünü yapıyordum.
Et votre oncle Cully?
Cully Amca'ya ne oldu?
Liz au cully?
Kızavmış pivinç?
Regrettes-tu de l'avoir épousé, Amy?
Cully işe gitmeyecek... Ona "tatil" diyorlar baba.
Liam Hanlan, le garçon, rencontre un artiste.
- Merhaba, Cully. Annen nerede? Eşyalarını yukarı çıkarttık.
- Quoi? - Il a tout annulé. - Cully!
Maalesef Cully'nin en sevdiği kişi olamayacaksın.
Apparemment, c'est une allergie.
- Sanırım Cully de ciddi.
Voici Agnes Cully.
Agnes Cully ile tanış.
Trois ans auparavant, Agnes Cully... ou, comme elle se fait appeler, Whitney Frost... a fait breveter ce réacteur qui peut générer en théorie mille fois plus de puissance.
Ondan da üç yıl önce, Agnes Cully, ya da bizim tanıdığımız adıyla Whitney Frost teorik olarak diğerinden bin kat daha fazla enerji üretebilecek bu reaktörün patentini aldı.
Agnes Cully a été découverte Au pied de la Maison Olympique du Film en 1934.
Agnes Cully 34'de Olympic Sinema Salonu'nda keşfedildi.
Agnes, Agnes Cully.
- Agnes. Agnes Cully.
C'est lui, le génie, pas Steve Cully ni les autres cons.
Ne Steve Culley, ne de diğer otuzbirciler.
Steve Cully est un enfoiré!
Steve Culley siktir git.
"Steve Cully et Fran Redmond ont annoncé qu'ils attendaient un bébé. Mais pour la St-Valentin, Fran a été prise en photo avec Ben Sergeant."
" Steve Culley ve Fran Redmond kısa bir süre önce bebek beklediklerini duyurmuşlardı fakat sevgililer gününde şaşırtıcı bir şey oldu, Fran eski sevgilisi Ben Sergeant ile kameralara yakalandı.
" On peut être sûr que c'est la fille de Cully, pas la mienne. Franchement, je me sens libre.
'Sanırım, Steven Culley'in çocuğu olduğu ortada, benim değil itiraf etmeliyim ki içim rahatladı.
Maintenant, juge Cully, finissons-en avant que ce bon docteur ne change d'avis.
Yargıç Cully, haydi iyi kalpli doktorumuz fikrini değiştirmeden şu işi halledelim.
Juge Cully!
Yargıç Cully!
Et même le juge Cully et Dr Massoud au microphone.
Yargıç Cully ve Dr. Massoud kürsüde.
Merci, Cully.
- Teşekkürler Cully.
- Cully!
Her türlü bir erkek arıyoruz.
L'appel était à 23h55.
- Cully...
Il est devenu riche, et un jour... il a tout raconté à Max Jennings.
Cully? O giden Tom muydu?