Curly translate Turkish

Á la gare, Curly.

- Depoya geri dön, Curly.

Curly, attention à ces mules.

- Hey, biraz daha yavaş olur musun, lütfen? - Elimden geleni yapıyorum.

Allons, Curly, au boulot!

Hadi, Curly, hayvanları indirin artık, olur mu?

Regarde dans le chariot, Curly.

Curly, arabanın içine bak bakalım.

Le jury délibère?

Teksas'lı, sen tam bir yarım akıllısın. Jüri hala çıkmadı mı, Curly?

Je n'en avais pas assez pour toi.

Curly'ye biraz almasını söylemiştim.

Surveillez Curly...

Yardımcıma orada iyi bak, tamam mı?

Le gros arriva avec la femme.

Önce bu, Curly, ve kadın geldiler.

On m'appelle Le Frisé.

Ben Curly Hoff.

Comme il a besoin de vous trois...

Sana, Curly'ye ve Angel'a ihtiyacı var.

Quel est le pire...

Hangisi daha kötü, Curly?

Curly, Gaye, quelqu'un?

Curly, Gaye, herhangi biri!

Toi, le Frisé, parle!

Curly, bir şeyler söyle!

Voilà, Curly.

Al, Curly.

Tous sont morts...

Angel ve Curly öldü.

- Tout va bien, Curly?

- İçerde her şey yolunda mı, Curly?

Curly, mets-la sur un cheval.

Kıvırcık, onu ata bindir.

Qu'y a-t-il, Curly?

Ne oldu Kıvırcık?

Curly essaie de s'enfuir avec la fille!

Kıvırcık kızla kaçmaya çalışıyor!

Curly est un voleur et un hors-la-loi depuis l'âge de 15 ans.

Kıvırcık, on beşinden beri bir hırsız ve kanun kaçağı.

- Curly Jordan.

- Kıvırcık Jordan.

- Bonjour, Curly.

- Günaydın Curly.

- Curly.

- Olamaz. - Curly!

Curly a raison.

Curly haklı bayan.

Aide-moi, Curly.

Yardımcı ol Carlos.

Curly Fletcher!

Curly Fletcher!

Bien joué, Curly!

İyi iş çıkardın Curly.

Tiens, Curly.

Al bakalım Curly.

Salut, Shérif.

Merhaba Curly.

Non loin de là se trouve le bar de Curly.

Curly ve barı çok uzakta değildi.

Il est riche, puissant. C'est lui le patron.

Curly güçlü, zengin ve patrondu.

Salut, Curly.

Merhaba, Curly.

J'en fais la promesse, Curly.

Yemin ederim, Curly.

N'est-ce pas, Curly?

Değil mi, Curly?

Curly était avec eux.

Curly de oradaydı.

Hé, Frisé!

Hey Curly!

Laisse tomber!

Unut Curly!

Ça ne coûte que 5000 dollars, Curly.

Sadece beş bin dolar Curly.

Mais, Curly, cette fois, je te parle de l'Australie... - De l'or.

Ama bu sefer Avustralya altınından bahsediyorum Curly.

Bonjour tout le monde, je suis Curly Bonner.

Merhaba millet, ben Curly Bonner.

Curly.

- Evet. Curly.

C'est tout ce que Curly lui a donné pour le terrain?

Curly ona o kadar mı ödedi?

Curly et Ruth ont toujours leur magasin?

Curly ve Ruth yol üstündeki o yeri hâiâ işletiyor mu?

Curly a ouvert un lotissement de mobile homes... sur le ranch derrière le poste d'approvisionnement.

Curly çiftliğin orada... mobil ev kompleksi inşaatına başladı.

Curly vient dîner, ce soir?

Curly bu akşam yemeğe geliyor mu?

J'espère que vous appréciez la limonade et les biscuits... offerts par la maison Bonner.

Umarım bedava limonatamızı ve Curly Bonner Trading Post'un kurabiyelerini beğenirsiniz.

Curly, qu'est-ce que tu fabriques?

Ne yapıyorsun Curly?

Je me souviens pas.

Hey, Curly, Lincoln Gettysburg'da ne demişti? Hatırlayamadım.

File!

- Sana kim sordu, Curly?

Curly.

Kıvırcık Stephans.

J'ai aperçu Curly.

Gerçi dün Curly'yi gördüm.