Translate.vc / French → Turkish / Cv
Cv translate Turkish
1,270 parallel translation
Revoyez vos CV, les garçons.
Özgeçmişlerinizi yenileseniz iyi olur, beyler.
J'ai mis ça sur mon CV.
Hatta şunu her şeye sürerim.
Gogol, ça va pour mon diplôme et tout, mais... Vous voyez "Gogol" sur un CV ou sur une carte bancaire?
"Gogol" lise diplomasında tamam, ama bir özgeçmiş veya kredi kartında "Gogol" ismini düşünebiliyor musunuz?
Un CV ne veut pas dire grand chose pour moi, et ça ne veut rien dire dans la rue.
Bütün bunların bir esprisi yok, çünkü sokakta bir işe yaramazlar.
Aucune expérience sur votre CV...
Ben burada hiç iş deneyimi göremiyorum.
" Nous gardons votre CV pour une éventuelle collaboration.
Öz geçmişiniz daha sonraki fırsatlarda kullanılmak üzere veri tabanımızda bulunacaktır.
J'ai apporté mon CV.
- Öz geçmişimi getirdim.
Je ne crois pas avoir votre CV. Oh.
Sanırım ben de özgeçmişiniz yok.
Et surtout un autre nom avec un CV sur mesure.
hem de yeni bir isme ve tam bir özgeçmişe.
J'ai un exemplaire de mon CV si vous voulez.
İhtiyacınız varsa bende özgeçmişimin basılı bir kopyası var.
J'ai rapporté tous les CV pour le poste de comptable.
Yeni muhasebecilik pozisyonuyla ilgili bütün uygulamaları eve getirdim.
Laisse mon CV parler de lui-même!
Dinle, bırak özgeçmişim kendi adına konuşsun.
- Que je laisse ton CV parler de lui-même
Bırakalım özgeçmişin konuşsun. Evet.
- Vous avez un super CV.
Harika bir özgeçmişin var.
Pullins.
CV'si çok etkileyici. Eminim çok iyidir.
Car votre C.V. indique que vous avez une grande expérience des ordinateurs.
Çünkü CV'nde bilgisayarlar konusunda çok tecrübeli olduğunu söylemişsin.
C'est ce que dit mon C.V. en effet.
Evet CV'imde öyle demiştim.
Tu veux me dire, quel emploi il peut y avoir... Quand un homme marié met sur son CV "franc-tireur"?
Söyler misin bana, özgeçmişinde "silahşor" yazan evli bir erkek nasıI bir is bulabilir kendine?
Je leur enverrai mon CV.
Yeniden başlama dilekçemi göndereceğim.
A tel point que vous avez omis de le noter sur votre CV.
Evet, öyle büyük ki iş başvurunda bu ayrıntıyı nasıl gözden kaçırmışsın anlamadım.
Il y était pour une bonne raison, et c'était pas pour laisser son C.V.
Oraya gelmesinin bir sebebi vardı, CV'sini bırakmak için gelmemişti.
Ce soir, je dois revoir mon CV.
Bu gece özgeçmişimi yazacaktım.
Vous me donnez des CV et des titres de fonction.
Ünvanlardan, özgeçmişlerden bahsediyorsun.
J'espérais que tu pourrais me recommander au "Hut". J'ai déjà déposé un CV.
Başvuru formunu doldurup bıraktım.
Maintenant, Hayden, vous pouvez ajouter "meurtrier" à votre CV.
Artık öz geçmişine katilliği de eklersin Hayden.
Elle n'a pas le plus beau CV qui existe.
Geçmişte harika bir performans göstermemiş olabilir.
Votre C.V s'arrête juste après le lycée. Quoi, mes papiers ne sont pas en ordre, Herr Kommandant?
CV'nizde kolejden sonrası ile ilgili bilgi yok.
J'ai un casier, je suis en conditionnelle, j'ai le CV parfait, non?
Sabıka kaydım var. Şartlı tahliye edildim. Harika bir özgeçmişim var, değil mi?
Ils passent en revue tout mon CV, ça prend 15 minutes.
Bütün eşyalarımın işi, 15 dakika sürdü.
Enfin, assez avec mon CV.
Her neyse. Özgeçmişimden yeterince bahsettim.
Et tu sais ça pour avoir lu mon CV sur internet?
- Ve bunu internetteki CV mi okuduğun için mi biliyorsun?
Ça ne le ferait pas trop sur un CV.
Özgeçmişte pek iyi durmaz.
Okay, demandez un portable pour CV, thorax et pelvis.
Pekâlâ, boyun, göğüs ve pelvis röntgenlerini isteyin.
Encore un atout majeur de son CV.
Öz geçmişi için bir başka etkileyici şey daha.
- Ca fait bien sur le CV.
- Özgeçmişin için iyidir.
Me faire la moral passerait mieux si il n'y avait pas un faux viol sur ton CV.
Eğer özgeçmişinizde sahte tecavüz olmasaydı ahlaki üstünlüğünüz ağır basardı.
Si l'un de vous est intéressé, laissez votre CV à Betty.
Ağacımızın altına ne koyacağız?
Soixante quatorze CV adressés et timbrés.
74 tane özgeçmiş. Adresleri yazıp, mühürledim.
Puis, elle a lu ton C.V., t'a rencontrée au mariage, et en 10 ans, je ne l'ai jamais vue plus enthousiasmée par le potentiel de quelqu'un.
Sonra senin CV'ni okudu, düğüne gidip seninle tanıştı. 10 yıl boyunca onun birisinden bu kadar etkilendiğini görmemiştim.
Elle a donné l'adresse d'Ernie Dell sur son CV.
İş formunda Ernie Dell'in adresini kullanmış.
Il ou elle est quelque part ici dans cette pile de CV.
Aradığım kişi, bu özgeçmişlerin arasında.
Il a une pile de CV qui fait trois pouces d'épaisseur, et il va... Il va me laisser lui en donner un.
Elinde bir yığın dolusu özgeçmiş var,... ve o da... benim yerime birini seçecek.
Wow, tu as fait un CV?
Vay. Senin özgeçmişin var mı?
J'ai fait mon CV pour vous.
Size özgeçmişimi hazırladım.
Si vous saviez toutes ces choses sur moi, Pourquoi m'avez-vous demandé un CV?
O zaman, beni bu kadar iyi tanıyorsanız neden özgeçmiş istediniz?
Il m'a donné son CV il y a quelques minutes.
Mike Cannon. Bir kaç dakika önce özgeçmişini verdi.
Ouais, j'ai pensais que je devais lui donner mon CV, tu vois, depuis qu'il a ouvert ce projet et tout.
Düşündüm ki, vermem iyi olur, bilirsin kapıyı herkese açtığından beri.
Elle est venue pour le poste de directeur adjoint. Son CV est impressionnant.
Bozuk para yatağın altına yuvarlandı.
House l'aurait engagé, avant de voir mon CV.
House, özgeçmişimi okuyana kadar onu işe almaya hazırdı.
- Ca fait beaucoup de CV.
- Çok beygir gücü. - Kac mil?
Pensez à l'effet que ça aura sur votre CV. Oubliez-moi. - Mon CV?
- Özgeçmişimde mi?