Translate.vc / French → Turkish / Dalia
Dalia translate Turkish
352 parallel translation
Dalia Barr.
Dalia Barr.
Dalia, le monde est comme rempli de tentations... comme il est avec les faux prophètes.
Dalia, Dünya öyle ayartmalar doldurki... Onun yanlışlarla peygamber olduğu gibi.
Dalia, stop!
Dalia, dur!
Maintenant, soyez une bonne fille, Dalia, et descendez ici.
Şimdi, İyi bir kız ol, Dalia, ve aşağıya gel.
Papa... rassemblement Dalia.
Baba... Gel Dalia.
Hé, papa, rassemblement Dalia.
Hey, Baba, Dalia'yı karşıla.
On dit "Dalia" ou "Dahlia"?
Dahlia mı yoksa Dahlia mı?
C'est "Dalia".
Dahlia.
Si Dalia est d'accord.
Yani Dalia için sakıncası yoksa.
Depuis ta sortie avec cette Dalia.
Dalia'yla çıktığından beri.
Il est circoncis. Dalia me pardonnera jamais.
Dalia beni nasıl affedecek?
Il peut passer sa vie à raconter au Papa et à la Reine, au putain de Dalaï Lama se que ça fait de tuer un homme.
Papa'ya, Kraliçe'ye ve Dalia Lama'ya bir insanı öldürmek nasıl bir duygu olduğunu anlatarak hayatını geçirmiştir.
Sans matelas, on ne peut pas le revendiquer.
- Dalia, döşek nerede? - Ona ihtiyacımız var.
- Par là, Dalia.
- Bu taraftan, Dalia.
Dalia, ça va pas ici?
Burası iyi değil mi, Dalia?
Dalia...
Dalia...
- Tu es la sœur de Dalia?
- Sen de Dalia'nın kardeşi.
- Dalia.
- Dalia.
- Dalia?
- Dalia?
Dalia fait ses costumes. Joli.
Dalia kostümlerini yapıyor.
Dalia gagne sa croûte aussi.
Dalia işte bunu öğreniyor.
- On aide Dalia avec l'essayage.
- Teçhizat için Dalia'ya yardım ediyoruz.
Avec ce que Dalia gagne, on s'en sort.
Dalia'nın kazancı hepimizin işine yarıyor.
Parce que Dalia a dit que c'était mieux pour nous tous.
Çünkü Dalia hepimiz için böylesinin daha iyi olacağını söyledi.
Dalia n'est plus une femme pour moi depuis bien longtemps.
Dalia, uzun süredir karılık görevini yapmıyor.
Tu n'as pas a défendre ton père, Dalia.
Babanı savunmak zorunda değilsin, Dalia.
Tu es très belle, Dalia.
Çok güzel görünüyorsun, Dalia.
Tu le sais.
Bunu biliyorsun, Dalia.
Dalia et moi nous étions disputés.
Dalia ile o gün kavga etmiştik.
Dalia, Kayla et moi.
Dalia, Kayla ve ben.
- Je t'en prie, ne t'en va pas.
Dalia, lütfen gitme.
Je dois parler à Dalia Hassan.
Dalia Hassan'ı aramalıyım.
Des rumeurs circulent selon lesquelles Dalia Hassan ferait sa première déclaration en tant que chef d'État provisoire de la République islamique du Kamistan.
Dalia Hassa'nın, Kamistan'ın geçici lideri olarak ilk açıklamasını yapacağı konusunda spekülasyonlar duyuyoruz.
Dalia, c'est moi.
Dalia, benim.
S'il te plaît, Dalia.
Lütfen, Dalia.
Si Dalia Hassan apprend que les Russes sont liés au meurtre de son mari, elle ne signera jamais.
Ayrıca kocasının ölümünde Rus parmağını öğrenmesi halinde Dalia Hassan'ın anlaşmayı asla imzalamayacağını biliyor.
Vous êtes une leader née, Dalia. Et le ministre Jamot est un bon conseiller.
Sen doğuştan bir lidersin Dalia ve Bakan Jamot gibi harikulade bir danışmanın var.
Dalia, je suis désolé.
- Dalia, üzgünüm. - Öyle olmalısın zaten!
Dalia, je suis désolé.
Dalia, üzgünüm.
Si Dalia Hassan apprend que les Russes sont liés au meurtre de son mari, elle ne signera jamais.
Ayrıca kocasının ölümünde Rusların parmağı olduğunu öğrenirse Dalia Hassan anlaşmayı asla imzalamayacaktır.
Le président russe Yuri Suvarov, le troisième signataire du traité, est en route pour l'ONU où il retrouvera la présidente Taylor et la présidente intérimaire, Dalia Hassan.
Rusya Federasyonu Başkanı Yuri Suvarov antlaşmanın üçüncü ayağı şu sıralar BM'e varmak üzere. Kendisi Başkan Taylor ve Kamistan Başkan Vekili Dalia Hassan ile birlikte...
Mais je demande à Dalia Hassan de serrer la main du meurtrier de son époux.
Dalia Hassan'dan kocasının katiliyle el sıkışmasını istemem dışında.
A Vandelia.
Van Dalia.
Oui, à Vandelia.
Tabii, Van Dalia.
Comment te dire ça. Je peux plus emmancher personne.
Dalia, nasıl anlatacağımı bilemiyorum ama sadece sende sertleşiyor.
- Dalia!
Dalia!
Je t'en prie.
Dalia, lütfen.
Je suis navrée.
- Dalia...
Nous allons la trouver, Dalia.
Onu bulacağız, Dalia.
Dalia.
Dalia.
C'est Dalia Hassan.
Özür dilerim Sayın Başkan. Dalia Hassan.