Translate.vc / French → Turkish / Damnation
Damnation translate Turkish
276 parallel translation
Est-ce par peur de la damnation éternelle que tu te saoules chaque nuit, pauvre femme du Moyen-âge?
Her gece sarhoş olmanızın nedeni Yanan kütüklerin verdiği sonsuz korku mu siz Orta Çağ'ın yaşlı ve fakir kadınları?
Une cicatrice à la gorge, semblable à une morsure de rat ou de chat, est le signe de la damnation. Ni la médecine ni les prières ne peuvent vaincre ce mal.
Vampirin kurbanı olan kişi, lanetlenip yok olur, ümitsiz bir şekilde.
Comment? En nous menaçant de la damnation éternelle?
Ama bizi korkutmaya çalışmayın.
Cette scène de la damnation!
Şu lanetlenme sahnesi. Ömründe hiç duymuş muydun...
La scène de damnation.
Lanetlenme sahnesi.
Ils se fichent de savoir si on a une scène de damnation ou pas.
İnanır mısın? Şovumuzda lanetlenme sahnesi varmış yokmuş, onların umurunda bile değil.
Si je n'étais pas chrétienne, je crierais à la damnation.
İyi bir Hıristiyan olmasaydım sana iyi bir söverdim şimdi!
Le monde court à la damnation... à cause de ces arrogants qui fuient l'autorité de leurs aînés.
Dünya hızla lanetleniyor çünkü küçük, saygısız çocuklar her yerde karşımıza çıkıyor.
Damnation.
Lanet.
Je ne peux pas dire que je vous aime, et vous en avez sûrement assez de l'amour, mais sans vous, ma vie aurait été absurde et je vous serai fidèle jusqu'à la limite de la damnation.
Seni sevdiğimi pek söyleyemem, ve elbette fazlasıyla sevgiye haizsin sen, ama sensiz, hayatım çok anlamsız olurdu, ve mahkumiyet sona erene kadar da sana sadık kalacağım.
Souhaitons-nous la damnation de l'homme qui a péché contre le Verbe?
Kutsal sözlere karşı günah işleyen kişinin cehennemde yanması için beddua ediyor muyuz?
Que son âme de toute éternité endure le supplice et la damnation!
Bırak ruhu ebediyen ızdırap içinde kıvransın!
Au menu : soufre et damnation. Le seul jour de repos de la semaine!
Karanlık ve lanet tüm bunların üstünde!
Et la damnation de sa lignée!
Tüm sülalesinin lanetlenmesi pahasına!
Enfer et damnation!
Allah kahretsin!
Suivons-le! Enfer et damnation!
Kovalayın!
C'est l'Enfer et la Damnation.
Nedir bu Bay Shannon? Cehennem azabı.
Sommes-nous sauvés? Quel pécheur est sauvé de la damnation?
- Tanrı aşkına, kurtulacak mıyız?
Quand nous avons accepté votre protection, pour nous et notre peuple, le Mahdi a condamné nos âmes à la damnation.
Gordon Paşa, kendimiz ve halkımız adına sizin korumanızı kabul ettiğimizde, Mehdi ruhlarımızı lanetledi. Korkmuyoruz.
Quelle partie de votre âme avez-vous troquée pour la damnation?
Ruhunun hangi parçasını lanete mahkum ettin?
Giclée de sang, artère, meurtre! Hitchcock, Psychose, sang, damnation!
Kan, fışkır, damar, cinayet, Hitchcock, Sapık, kan!
Et, de plus, Duncan a fait usage si doux de ses pouvoirs... a été si limpide en son règne... que, comme autant d'anges à voix de bronze, ses vertus sonneront... la damnation, au Jugement, de celui qui l'aura tué.
Duncan, yetkilerini öyle insanca kullandı görevini o kadar iyi yerine getirdi ki erdemleri birer melek olup, borazanlarla haykırarak öldürülüşünü lanetleyecek.
Damnation!
Lanet olsun!
Mais le courage doit supplanter la peur, la foi dans le seigneur doit être non une croyance dévote, mais une réalité, face à la mort et à la damnation.
Ama cesaretin korkuyu yeneceği ölüm ve lanetlenme gerçeği karşısında Tanrı'ya inancın içten bir inanç olmayacağı bir zaman gelecek. Evet!
Mais il est des jours et des nuits où j'affronterais la damnation éternelle pour un moment d'amour.
Ama bazı günler ve geceler, bir dakikalık aşk uğruna sonsuza dek lanetlenmeyi seve seve göze alabilirim.
Il y a la mort, il y a la damnation,
Bu ölüm! Bu bela!
Enfer et damnation, que fais-tu, crâne de piaf?
Sen ne yapmaya çalışıyorsun... -... kuş beyinli?
Damnation.
Lanet olsun...
V'là t'y pas qu'au bout de 18 semaines... le larcin fut découvert... et enfer et damnation...
Fare! On sekiz hafta sonra gün ışığına çıktı. Efendi saçmaladı ve atıp tuttu ve zavallı Sabine'yi kovdu.
Fille de l'abîme, elle mène à la damnation.
Uçurumdan geliyor ; Şer yolunda rehberlik ediyordu.
Damnation! Tout ce tintouin pour deux malheureuses livres de cervelle terrienne! Allons-y!
Tüm bu yaygara bir dünyalı beyni için!
Renonce à ta quête du démon, où tu seras voué à la damnation éternelle.
Aksi takdirde sonsuza kadar şeytana ibadet ettiğiniz için lanetli olarak kalacaksınız. Hiçbir şey sizi Tanrının ve onun kudretli Meleklerin azabından sizi korumayacaktır.
Damnation, un autre.
Kahretsin, biri daha gitti.
Les tourments de l'Enfer, la damnation.
Cehennem azabı mı çekiyorlar? Ruhları mı tutsak ediliyor?
Nous savons que la menace de la damnation et de l'enfer nous guette et que le Seigneur n'aime pas les pécheurs, mais avec Votre grâce, nous deviendrons aussi purs que la neige.
Lanetle tehdit edildiğimizi biliyoruz ve cehennem bizi bekliyor. Tanrım sen günahkâr kulları sevmezsin. Senin lütfun ile kar tanesi gibi saf ve tertemiz kalacağız...
Mais on peut pas tuer la damnation.
Laneti öldüremezsiniz bayım.
DAMNATION
LANET
Une fois déclarée, elle ne pourra être rompue sans courir le risque de la damnation éternelle.
Ve bir kez söz verildiğinde sonsuza dek lanetlenme riskini göze almamak için bu sözden dönülmemelidir.
Pour les impies, la coupe de la vie contient la damnation éternelle.
Günahkarlar için Yaşam Kase'sinde sonsuz lanet var.
Enfer et damnation, ça marche?
Lanet olsun, bu açık mı kalacak?
L'ombre de l'antique serpent qui a trompé le monde... et l'a mené à la damnation, et qui à présent contrôle le feu éternel!
Antik çağlardan gelen yılanın gölgesi dünyanın üzerine düştü ve onu aldattı açtı lanetli kollarını. Cehennem azabı ve sonsuz ateşi ile bizi sarmaladı!
Toi et l'enfant, vous risquez la damnation éternelle!
Sen ve bu çocuk öbür dünyada, sonsuza dek lanetlenme tehlikesiyle karşı karşıyasınız!
Et emmène tes mensonges et ta damnation.
Yalanlarını ve lanetini de götür!
S'il gagne, le monde souffrira la damnation éternelle.
Eğer kazanırsa... dünya sonsuz lanete uğrayacak.
La damnation ne fait pas partie de mon système de pensée.
Lanetlenmek benim inanç sisteminin bir parçası değil.
Sinon, vous êtes condamné à enfer et damnation car la fornication est la favorite du diable.
Aksi taktirde, cehennem ateşine mahkum olacak ve lanetleneceksiniz şeytanın fahişesiyle zina yaptığınız için.
Enfer et damnation!
Kahretsin!
Les Simpson sont l'invention du dessinateur, Matt Groening. Le créateur déjà célèbre de B.D. telles que Damnation, Johnny Reb, et Histoires de Meurtres.
Simpsonlar, Johhny Reb, Cehennem cezası ve Gerçek Cinayet Öyküleri gibi meşhur çizgi romanları bulunan karikatürist Matt Groening'in aklına gelen fikir sonucu yapılmıştı.
Si sa damnation est la volonté de Dieu?
Ya başına gelenler, Tanrı'nın isteğiyse?
Je défie la damnation!
Cehennemlik olmayı göze alıyorum.
Enfer et damnation!
Bu nasıl bişey?