Translate.vc / French → Turkish / Daniel
Daniel translate Turkish
10,645 parallel translation
Si tu veux vraiment sortir avec, tu ne peux pas y aller à chaque fois qu'elle appelle.
Daniel, Daniel, Daniel. Kevin'a montumu vücudu ısınsın diye vermedim.
Vous vouliez battre Daniel Hardman et conserver votre pouvoir.
Hayır, beni tutmaya karar verdin çünkü Daniel Hardman'ı alt etmek ve gücünü korumak senin için daha önemliydi.
Daniel Hardman a détourné de l'argent du cabinet et je l'ai couvert.
Daniel Hardman şirketten zimmetine para geçirdi ve ben de bunu örtbas ettim.
Que Daniel n'est pas sur le bail, et... il ne peut pas habiter n'importe où.
Daniel'ın kirada olmadığını söyledi ve... Belli yerlerde oturamaz.
Daniel le sait?
- Daniel'ın haberi var mı?
Melvin, tu comptes pour Daniel, mais ce n'est pas ton combat.
Melvin, sen Daniel için iyi bir arkadaşsın ama bu senin kavgan değil.
Daniel n'est pas sur le bail, s'ils veulent qu'il parte...
Daniel kirada değil ve gitmesini istiyorlarsa...
Mais ne prends pas Daniel pour excuse.
Ama olayı Daniel'a yıkma, tamam mı?
Je suis inquiet pour lui.
Daniel hakkında endişeleniyorum.
Mais je passerai des coups de fil, et j'en parlerai à Daniel à son retour.
Ama birkaç telefon açacağım ve eve geldiğimde Daniel'le konuşacağım.
Désolé.
Özür dilerim, Daniel.
Ça sera magnifique quand tu auras fini.
İşini bitirdiğinde, harika gözükecek, Daniel.
Daniel Holden.
Daniel Holden.
Je ne savais pas que Daniel Holden faisait partie de la bande ou qu'il y avait même une bande.
Açıkçası Daniel Holden'ın eski ekibin bir parçası olduğunu ya da eski ekibin olduğunu bile bilmiyorum.
Mais non, je n'ai pas parlé à Daniel Holden... depuis le lycée.
Senin değindiğin şeye gelecek olursak, hayır... Daniel Holden'la şeyden beri... liseden beri konuşmadım.
C'était sur la libération de Daniel Holden.
... Daniel Holden'ın hapisten çıkışıyla ilgiliydi.
Je ne veux pas que tu dises des choses que tu n'as pas vues ou entendues.
Görmediğin ya da duymadığın hiçbir şeyi demeni istemiyorum Daniel.
Je crois que George a violé Hanna.
George'un Hanna'ya tecavüz ettiğini düşünüyorum Daniel.
Tu n'es pas un suspect ici.
Burada şüpheli olarak bulunmuyorsun Daniel.
Que se passe-t-il entre papa et toi, entre Teddy et Daniel, avec tout ça?
- Bunu soruyorum. Annemle aranda, Teddy ile Daniel'ın arasında ne oluyor?
Jusqu'à ce que Daniel soit installé.
Daniel yeni yerinde düzenini kurana kadar.
Daniel ne peut plus rester chez Amantha.
Daniel artık Amantha'nın evinde kalamayacakmış.
Tu peux aller chez Teddy si tu ne veux pas rester, mais Daniel rentre à la maison.
Burada olmak istemiyorsan Teddy'nin evine gidebilirsin.
Je comprends.
- Ama Daniel eve gelecek. - Anladım.
Parce que peu importe ce que toi ou ton père ou n'importe qui pense, Daniel n'est pas quelqu'un de mauvais.
Çünkü sen ya da baban ya da başka biri ne düşünürse düşünsün Daniel kötü biri değil.
Non, que tu ne m'aies pas appelé, après ce qu'on avait dit.
- Ben de. Hayır, beni aramadığına inanmıyorum Daniel.
Le Tennessee a envoyé à Daniel ses instructions.
- O ne? Tennessee, Daniel'ın rapor talimatlarını gönderdi.
Et apparemment le shérif Daggett ne considère pas Daniel comme un suspect du meurtre de George Melton
Ve görünene göre Şerif Daggett, Daniel'ın George Melton cinayetinde bir şüpheli olduğunu düşünmüyor.
"Aie toujours peur Daniel-San,'Miyagi déteste se battre."
"Hep korktum Daniel-san, Miyagi dövüşmeyi sevmez."
"Aie toujours peur Daniel-san, Miyagi déteste se battre."
- "Miyagi dövüşmeyi sevmez."
Et c'est pour le rôle de Daniel LaRusso.
Daniel LaRusso rolü için katılacağım. - Problem mi var, seni ırkçı?
Suivant, Ben Chang, pour le rôle de Daniel LaRusso.
Sıradaki, Ben Chang, Daniel LaRusso rolü için.
Daniel-san, pourquoi voulez-vous apprendre le karaté?
- Daniel-san neden karate öğrenmek istiyorsun? - Bekle bir saniye.
- Daniel-san, que voulez-vous?
- Daniel-san, neden karate...
Tu fais Daniel-san.
Sen Daniel-san'ı oku.
Daniel-san, vous avez de l'humour.
Daniel-san, sen çok esprili.
Debout, Daniel!
Kalk, Daniel. Kalk hadi!
La pièce ne suggère pas ça, mais il faut se demander si ça n'aurait pas été mieux que Daniel se fasse plus tabasser.
Oyun bunu ima etmiyor ama acaba Daniel'ın daha çok dayak yemesi onun için daha iyi olur muydu?
Les agents Daniel Cullens et Kate Stella ont étés tués cette nuit dans une maison sécurisé de la CIA à Culiacan au Mexique.
Agents Daniel Cullens ve Kate Stellan dün gece CIA güvenli evinde öldürüldü, Culiacan, Mexico'da.
J'ai parlé avec votre frère Brendan du meurtre du Père Daniel O'Connor.
Peder Daniel O'Connor cinayetiyle ilgili kardeşiniz Brendan'la konuştum.
Tout ce que j'avais c'était son nom... Daniel o Neill... son age... 16 ans... et une demande pour appeler ses parents.
ve ailesini aramak istemiş.
- pendant que Daniel était encore là.
- Daniel hala buradayken.
Il a dû dire à Daniel que nous venions.
Daniel'e geldiğimizi söylemiş olmalı.
Je parie qu'il voulait que Daniel se dénonce.
Eminim Daniel'ı ele vermek istedi.
La projection de sang sur les habits de Daniel le situe en face de Dr Foley quand il a été poignardé.
O bıçaklandığı zaman Daniel'ın... kıyafetlerinin önüne kan sıçramış.
Les entretiens sont une excuse pour se vanter.
Daniel.
Daniel est là?
- Daniel içeride mi?
Salut, Daniel.
- Selam Daniel.
Daniel Goetz.
Ben Daniel Goetz.
Depuis le début.
"Hep korktum Daniel-san."
Non.
Tek bildiğim ismi Daniel o'Neill... 16 yaşında... Hayır.