Translate.vc / French → Turkish / Dating
Dating translate Turkish
121 parallel translation
Oui. ABC Rencart.
- Evet, ABC Computer Dating.
- Le Dating Game.
- Flört Oyunu'ndan.
Un gros bisou du Dating Game pour Billy.
Billy'ye kocaman bir Flört Oyunu öpücüğü verelim.
- Tu dois sortir avec des mecs.
- You need to start dating.
Son nom : le "Dating Game".
Adını "Flört Oyun" u koydum.
- ABC n'a pas aimé le "Dating Game".
ABC "Flört Oyunu" nu sevmedi.
Chuck, le "Dating Game", c'est pas votre bébé?
Chuck, "Flört Oyunu". O senin bebeğin değil mi? Evet efendim.
Ils veulent le "Dating Game" pour le remplacer.
Yerine "Flört Oyunu" nun gece versiyonunu koymamı istiyorlar.
J'ai vu votre "Dating Game", j'ai quelques propositions.
"Flört Oyunu" nu gördüm. Bir fikrim var.
Oh, c'est vrai, vous avez créé le Dating Game...
Doğru. Sen "Flört Oyunu" nu yaratmıştın.
Oui... "Dating Game"... "Gong Show", "Ra-Ra Show"...
"Flört Oyunu" nun, "Gong Show" un ve "Rah Rah Show" un sunucusu olarak.
Chuck, le "Dating Game", c'est pas votre bébé?
Chuck, "Flört Oyunu". O senin bebeğin değil mi? - Evet efendim.
Je croyais que tu n'aimais pas ces trucs en ligne.
Sana online dating şey gibi değildi düşündüm.
Internet, ce n'est pas l'idéal.
Ben online dating mükemmel değil, kabul ediyorum.
Richard m'a dit qu'il se remettait avec son ex, et je le vois hier au speed-dating, sur le terrain. Donc vous étiez en colère?
Richard bana eski eşiyle tekrar bir araya geleceklerini söylemişti ama dün akşam onu tekrar hızlı buluşmada gördüm.
Je savais que c'était un des types du speed-dating. Ce sont les seuls gars à qui je dis tout.
Sadece hızlı buluşmalardaki erkeklere her şeyimi anlatıyorum..
Combien de femmes avez-vous volé grâce au speed dating?
Hızlı buluşma numarasıyla kaç kadını soydun?
Ce que Richard regardait avant de quitter le speed dating?
Toplantıyı terk etmeden önce Richard'ın kime baktığını.
Très bien. Je suis sortie, à la fin du Speed Dating. D'accord?
Tamam, toplantının sonunda dışarı çıktım.
Et elle veut accomplir ça par le speed dating?
Ve o hız partner tarafından bu gerçekleştirmek istiyor?
On s'est rencontrés au speed-dating et on a pensé à dîner d'abord mais on savait tous les deux où ça finirait alors on s'est dit qu'on irait tout de suite au but et qu'on s'éviterait des calories
Hızlı randevuda tanıştık. Önce yemeğe gitmeyi düşündük. Ama ikimiz de sonunun ne olacağını biliyorduk.
Et je ne la changerai pour aucune sieste dominicale... Ni aucune soirée "Speed Dating" au monde...
Ve dünyadaki pazar akşamları şekerleme için en hızlısıdır.
J'ai connu une fille, par speed dating.
Bir keresinde arkadaşlık sitesinden bir kızla çıkmıştım.
Speed-dating avec une copine.
Bir arkadaşımla hızlı randevuya gideceğim.
Rules of Dating ( To Do or Not To Do ) Je vous présente les étudiants...
Yapılacaklar, Yapılmayacaklar
Il n'y aura pas de beaux mecs, ceux qui font du speed dating sont des cas désespérés.
Tamam, orada tatlı çocuklar olmayacak, çünkü hepsi çok umutsuz, bu yüzden hızlı randevu yapıyorlar.
Julie participe-t-elle au speed dating?
Julie hızlı randevuya yardım edecek mi?
Le speed dating a l'air de bien marcher.
Görünen o ki hızlı randevuyu popüler yapmışsınız.
A la nuit du speed-dating bisexuel!
Biseksüel hızlı buluşma gecesine hoş geldiniz!
C'est l'avantage des speed-dating bisexuels l'art du'double choix'est bon!
Biseksüel buluşmanın iyi yanı da bu!
Pour le tour suivant du speed-dating bisexuel...
Biseksüel randevu gecesi!
Je ne suis pas pour un tel speed-dating!
Randevulaşmayacağım!
Alice fait un speed-dating!
Alice burada!
Prenez place, retour au speed-dating...
Evet yerinize geçin de başlayalım.
Un speed dating?
- Hızlı randevu mu?
Est-ce que quelqu'un pourrait m'expliquer ce qu'est un speed-dating, s'il vous plaît?
Hızlı randevunun ne olduğunu biriniz açıklayabilir mi?
Vous faites partie du speed dating, monsieur? Pourquoi?
- Hızlı randevu partisinden misiniz?
Elle participait au speed dating.
Hızlı randevu partisindeydi.
Le speed dating est un évènement qui dure 3 jours.
Hızlı randevu üç günlük bir olay.
Ce qui était judicieux, si on considère que vous êtes marié et que vous participez à des speed dating. J'appelle sa femme.
Evli olduğun ve hızlı randevuya katıldığın düşünülürse akıllıca bir hareketti.
Vous savez, j'ai même laissé un de mes amis m'entraîner dans le speed dating.
Arkadaşlarımdan biri bir randevu ayarladı konuşup görüşmem için.
- Faire du turbo-dating.
- Ike'da hızlı çöpçatanlık var.
C'est du texto-dating.
Mesaj randevusu.
J'ai rencontré la comtesse lors d'une soirée de speed dating à Laval.
Kontes'le, Laval'daki bir hızlı çöpçatanlık etkinliğinde tanıştım.
Chris, on se croirait à un speed dating pour camés.
Chris, bu hapçılar için olan hızlı buluşmalara benziyor.
Allô, je suis bien chez ABC Rencart?
Orası ABC Computer Dating mi?
Créateur du "Dating Game", du "Newly WedGame", du "Family Game", du "Game Game",
"Flört Oyunu" nun yaratıcısı.
On appelle ça le speed-dating.
Buna süratli buluşma diyorlar.
Vous avez assisté à un speed-dating la nuit dernière.
Dün gece neden hızlı buluşmaya katıldığınızı anlayabiliyoruz.
Aucun portable n'est accepté dans le salon du Speed Dating.
Hızlı buluşma sırasında bara cep telefonu sokmak yasakmış.
J'aimerais vous souhaiter à tous la bienvenue à cette séance de speed-dating
Sonra çitten atlarız ve Richard Widmark'a greyfurdumu imzalatırım. Harika. Hepiniz bugünkü hızlı tanışma seansına hoş geldiniz.