Translate.vc / French → Turkish / Dea
Dea translate Turkish
938 parallel translation
- Répétez après moi. "Chè-eu-re".
- Tekrar et. "Dea". - Ne?
Je suis sûr qu'avec tes petits cambriolages aux stups tu n'as jamais eu à utiliser un de ces trucs, alors laisse-moi t'expliquer d'une manière que je pense que tu comprendras.
Eminim ki tüm bu çarpıp, yıkmana rağmen DEA'da bunlardan birini kullanmamışsındır o yüzden sana açıklamama izin ver. Anlayacağını düşünüyorum.
Cette merde de cowboy que tu nous a déniché pouvais être bon pour la DEA, mais pas ici.
Yaptığın o şey DEA'da işe yarayabilirdi, ama burada yaramaz.
L'agence antidrogue, l'IGPN, tout le monde.
İçişleri, DEA... herkesten!
- Vous voulez dire que c'est un dea...?
- Yani o bir uyuşturucu- - - Sus!
FBI, DEA, Trésor.
FBI, DEA, mali polis.
Pourquoi un garçon si intelligent... abandonne six mois avant d'avoir son DEA?
Böyle akıllı bir çocuğun mastırının bitmesine 6 ay kala okuldan ayrılması ne kadar ayıp.
J'ai quitté la fac en janvier, à ça de mon DEA en biologie moléculaire.
- Okulu pazartesi bıraktım. Moleküler biyoloji alanında mastırımı almaya şu kadar kalmıştı.
- Mes associés des stups.
- DEA'da çalışan arkadaşlar.
Les stups sont descendus sur Key West.
DEA az önce Key West'e baskın yaptı.
- Je sais pas! Une unité spéciale... Les fédéraux, la brigade des stups...
Federal veya DEA gibi zırvadan özel bir birlik.
Agent spécial Peter Keyes, brigade des stups.
Özel ajan Peter Keyes, DEA'den.
Ces gars sont pas de la brigade des stups, mais c'est l'enquête de Keyes.
Adamların DEA'dan olmadıkları kesin ama bu hala Keyes'in partisi.
La brigade des Stupéfiants fera son enquête.
Ayrıca DEA soruşturma için buraya geliyor.
La balle est dans le camp du gouvernement canadien, Et des stups dont l'enquête commence aujourd'hui.
Bundan sonrası Kanada hükümeti ve bugün başlayacak olan DEA incelemesine bağlı.
C'est l'un des meilleur élément de la DEA.
DEA'dakilerin en iyilerindendir.
Nous nous intérêssons aux allegations produites par un officier de la police montée,... concernant la drogue-appat que tu leur aurais volé.
DEA'nın seni suçlama nedeni,... bir Kanada polisinin gizli operasyonda kullandığı uyuşturucuyu senin çaldığını söylemesi.
Sans commentaire. On a envoyé un portrait de notre homme à tout le monde, de la NASA au DEA, et rien.
Senin uzun saçlı adamın resmini NASA'dan DEA'e kadar her yere... gönderdik, sonuç çıkmadı.
On a eu huit cargaisons interceptées par la DEA en un mois.
Bir ayda DEA tarafından sekiz sevkıyatımız yakalanmış.
Voici George Fogerty, directeur de la DEA, le service des stupéfiants.
Bu George Fogerty. DEA'nın başıdır.
- Et voici John Page, chargé des activités de la DEA à San Carlos.
- Ve John Page DEA faaliyetlerinin San Carlos'taki sorumlusudur.
La loi fédérale interdit aux agents du Service américain des stupéfiants de participer aux arrestations à l'étranger.
Birleşik Devletler DEA ajanlarına yurt dışında tutuklama yapmak federal hukuk tarafından yasaklanmıştır.
Mais George Fogerty m'assure que celui qui a livré M. Cota aux États-Unis n'est pas un agent de la DEA.
Ama George Fogerty'e güvenirim, dediğine göre... Bay Cota'yı Birleşik Devletler'e her kim teslim etmişse bunlar DEA ajanı değiller.
Miguel, as-tu découvert l'identité de celui qui informait la DEA de mes opérations?
Miguel bana operasyon yapan DEA'ya bilgi sızdıran kişinin kimliğini tespit edebildin mi?
Des informations sur les otages de la DEA à San Carlos?
San Carlos'da DEA'ın rehinesi var mı?
Le DEA a été fortement critiqué pour son incapacité à ralentir le flux de narcotiques entrant aux États-Unis.
DEA'ya, ülkeye uyuşturucu girişini azaltmadığı için ağır eleştiriler yöneltiliyor.
Et les agents DEA que détient Cota?
Peki DEA ajanlarının Cota'yı getirmesi ne olacak?
Il jure qu'il exécutera les trois agents de la DEA à la seconde où une unité militaire américaine mettra le pied à San Carlos.
San Carlos'a herhangi bir Amerikan askeri birimi inerse üç DEA ajanını infaz edeceğine yemin etmiş.
- N'oubliez pas, votre objectif, c'est les types de la DEA, pas Ramon Cota.
- Unutma senin amacın DEA ajanları Ramon Cota değil.
Mon général, et les agents de la DEA?
General, DEA ajanları ne olacak?
- Nous avons les agents DEA.
- DEA ajanlarına sahibiz.
Le FBI et la DEA m'ont disculpé de toutes les accusations.
FBI ve narkotik şubesi hakkımdaki tüm suçlamaları düşürmüş.
La DEA, le FBI, sans oublier les patrouilles du Mississippi, de l'Oklahoma, et de l'Illinois, sont à sa recherche.
Missisippi, Oklahoma, Illinois polisinin yanı sıra DEA ve FBI da adamın peşinde.
Agent Spécial Denise Bryson, Brigade des stupéfiants.
Bu, Özel Ajan Denise Bryson, Uyuşturucu ile Mücadele Teşkilatı DEA'dan.
- Ralph Williams, Stups.
- Ralph Williams, DEA.
Je suis l'agent des Stups, Jean Fowler.
DEA Özel Ajanı Jean Fowler.
Les Stupéfiants pensent que la Colombie voudrait récupérer les fonds saisis.
DEA'ye göre buranın hükümeti paralara el koymak istiyor.
Les Stups vont envoyer la cassette de surveillance.
DEA videoya çekilen filmi de yollayacak.
Βureau 4602. Siège des Stups. 26, Federal Plaza.
Federal Plaza'daki DEA binasının 4602 numaralı odasında bulunuyor.
" Leur patron s'appelle Stansfield, il travaille aux Stups, bureau 4602.
Patronları Norman Stansfield ve DEA binasının 4602 numaralı odasında.
Ma famille s'est fait descendre par les Stups pour une histoire de dope.
Ailem bir uyuşturucu problemi yüzünden DEA memurları tarafından vuruldu.
On a 72 heures avant que le FBI et les stups nous tombent dessus.
FBI ve DEA gelip bizi vuruncaya kadar 3 günümüz var.
Le FBI, les stups ont rien sur lui.
FBI, DEA, hiçbirinde kaydı yok.
Allons voir les gars de la DEA ( stups ).
Güzel. Şimdi Narkotik Büro ajanlarıyla ilgilenelim.
Vince, Duncan Malloy, DEA.
Vince, Narkotik'ten Duncan Malloy.
- Sims, DEA.
Memnun oldum.
- T'es qui toi? - DEA.
- Sen de kimsin?
- Quoi?
- Dea.
"M. Lodwick, procureur..."
Bay Lodwick, DEA ajanı.
Pourquoi?
DEA'ya göre. - Neden?
Police!
DEA ( Uyuşturucuyla Mücadele Birimi ).