Translate.vc / French → Turkish / Dew
Dew translate Turkish
101 parallel translation
Les lignes de détection de radar, avancées, c'est autre chose.
Ama DEW çizgisi ve NORAD emisyonu başka bir şey.
Dew Lock a acheté un sapin en plastique.
Haberin var mı? Dew Lock şu yeni çıkan plastik ağaçlardan almış.
Ce soir à Nantucket, l'événement, c'est le concert de Cassandra.
Bu geceki büyük haberimiz şu : Cassandra Elridge Dew Drop Inn'de.
un flacon de Yoni Miam et de Rosée.
Bir şişe Yani Yum ve bir şişe Dew.
" car il s'est nourri de miellat...
For he on honey-dew hath fed...
La rosée du matin a le soleil.
Mountain Dew'ün Mello Yello'su.
Limonade ou jus de crabe.
Mountain Dew ya da Crab Juice.
Un mélange parfait de limonade et de mozzarella.
Mountain Dew ile mozzarella'ın mükemmel kombinasyonu.
Oui-Oui, je peux te parler?
Hey Dew. Bir şey söyleyebilir miyim?
Oui-Oui, j'ai ta copine avec moi.
Hey Dew, kız arkadaşını buradan çıkart.
J'inspecte ton clapier.
Sadece senin hurdanı kontrol ediyordum Dew.
Son Mountain Dew va perdre ses bulles.
Gazozunun gazı kaçıyor.
Et je dis "Mountain Dew? Mountain Don't!"
Ben de dedim, "Himalayalar ben yalamam."
Eau, "Fresca", "Mountain Dew"...
Su, soda, meyveli soda. Ne istersen burada var.
Oui, je suis sûr que tu ne veux pas mélanger du Mountain Dew avec du Nodoze.
Mountain Dew ile NeDoz'u karşılaştırmanı tavsiye ederim.
Un Mountain Dew et une salade pour moi.
Bana da Dağ Böğürtleni'yle doğranmış salata.
Venez les gars, allons acheter une bouteille de Mountain Dew.
Hadi çocuklar, Dew Dağı'na çıkalım.
Essaie de deviner ce que c'est, et c'est pas du soda.
Bu şeyin ne olduğunu iki denemede bulmanı istiyorum ama Mountain Dew olmadığını bil.
- Du Montain Dew.
- Mountain Dew.
Je ne vois pas bien la marque.
Mountain Dew galiba.
Je fais le plein et je bois un coup. Ne jouez pas les curieuses.
Depoyu doldurup bir Mountain Dew alacağım, sakın ses çıkartmayın.
J'ai besion de.... 8 $ d'essence et... un Mountain Dew.
Ben 8 dolarlık benzin ve Mountain Dew alacağım. Sizde MoonPie var mı?
à la finale du 500 de Mountain Dew.
Yani buradaki konumun bu. Mountain Dew. Son Mountain Dew, Güney 500.
Mesdames et Messieurs, saluez avec moi... la course de la finale des 500 de Mountain Dew!
Bayanlar ve baylar, lütfen siz de bana katılın son Mountain Dew Güney 500 ayağının koşuluşunu kutlarken.
La route la plus rapide... est par la montagne.
Oraya varmanın en hızlı yolu Dew Peak Dağı'nı geçmektir.
Aujourd'hui, je prends la place d'un grand homme, un dénomé Dwayne Elizondo,
Bugün, büyük bir insanın yerine geçiyorum... Dwayne Elizondo Mountain Dew...
Mountain Dew Herbert Camacho.
Herbert Camacho adındaki adamın yerine.
Je suis pété au Mountain Dew.
Chip, ben Mountain Dew içtim, böyle coştum.
J'ai bu une grande gorgée de Mountain Dew pendant le marathon de Quantum Leap.
O koşuşturma maratonu sırasında viskiden büyük bir yudum almıştım.
Mountain Dew est le meilleur de tous les sodas.
Dew Dağı gelmiş geçmiş en iyi sodadır.
"Quel était le nom original de Mountain Dew?"
"Mountain Dew'in orijinal adı neydi?"
Mountain Dew s'est toujours appelée Mountain Dew.
Mountain Dew'in başka adı olmamıştı.
je pense que c'est ça.
Yoseph Dew-bwa?
Un bon whiskey, du bon rock, et beaucoup beaucoup de strip-teaseuses.
Tullamore Dew ( Viski ), Afghan Whigs ( Müzik grubu ), ve birçok striptizci.
L'alerte rouge hospitalière, l'alerte météorologique, ou le jeu d'ordinateur développé par Westwood Studios?
Kırmızı alarm derken, hastane acil servisi alarmını mı, bilgisayar virüsünü mü yoksa Mountain Dew'in çilekli aromalısını mı kastediyorsun?
- Un Diet Mountain Dew.
- Diet içeceği.
- Oui, c'est pour ça que je ne bois que du Powerade.
Bu yüzden sadece Mountain Dew içiyorum.
Powerade, choix intelligent.
Mountain Dew akıllıca bir seçim olmuş.
Des pop-up de Mountain Dew, c'est pas cool.
Reklam pencereleri açılmaya başlarsa havası kalmaz.
Je pensais pas à Mountain Dew.
Düşündüğüm o değildi.
Mountain Dew, Fillmore, Birds-eys, Pond's?
Mountain Dew, Fillmore Otomotiv, Birds-Eye, Pond's?
Tu sais, il a Mountain Dew? Ca appartient à Pepsi.
Mountain Dew'ün onda olduğunu biliyor muydun?
Actuellement, nous chassons Mountain Dew.
Mountain Dew'ü kovalıyoruz bu ara.
Birds-eye, une boisson appelée Mountain Dew, et les pièces détachées Fillmore, qui font partie désormais de l'arène nationale.
Birds-eye, Mountain Dew diye bir içecek ve ulusal pazara da giren Fillmore oto yedek parça.
Pour Mountain Dew...
Pekâlâ, gelelim Mountain Dew'e...
C'est un ordre, Oui-Oui?
Bu bir emir mi Dew?
Tiens, de la Mountain Dew?
Hey!
Le plus important, c'est que tu l'ais dissuadé pour le mélange de Mountain Dew et de Nodoze.
Sınavlar herkesi strese sokuyor.
Ça peut être un mélange mortel.
Onu Mountain Dew'le NeDoz'u karıştırmamaya ikna etmen iyi oldu.
Grand marshal. T'es l'invité de Mountain Dew...
Onur konuğusun.
Écoute, je suis aussi enthousiaste que toi tant que tu as du Mountain Dew plein le frigo et qu'on peut voir les Griffin, on s'entendra bien. Bon, OK.
Pekâla, dinle.