Translate.vc / French → Turkish / Disneyland
Disneyland translate Turkish
650 parallel translation
On démolit les bâtiments et on construit un Disneyland.
Oradaki binaları yıkar, yerine Disneyland inşa ederiz.
On construit un Disneyland.
Disneyland kuracağız.
Disneyland, c'est ça.
- Disneyland. Evet.
Ensuite, Disneyland, c'est une super idée...
Şimdi, neden bahsediyorduk biz? Disneyland. Evet, bu harika bir fikir.
Vous savez, le terrain? C'est juste là.
Disneyland arazisi burası işte.
- À Disneyland?
- Disneyland'de mi?
Excusez-moi, c'est par là Disneyland?
Özür dilerim. Disneyland bu tarafta mı?
Bienvenue à Disneyland!
Disneyland'e hoş geldiniz.
Plus tard, il inaugurera un nouveau bateau à Disneyland.
Daha sonra Orman Gezisi'ne adanacak yeni bir bot için Disneyland'i ziyaret edecek.
Je lui ai pourtant dit de partir!
Bu Disneyland'dan çekip gidelim diyorum.
A présent, il cherche une musique interplanétaire... qui inaugurera son Xanadu... son Disneyland, le Paradise... le suprême palais du rock.
Şimdi yeni bir sound arıyor, kendi Xanadu'sunu, Disneyland'ını Cennet'i, en büyük rock sarayını açmak için.
Je travaillais à Disneyland.
Eskiden Disneyland'de çalışıyordum.
Comme el presidente, docteur ès sciences de Disneyland.
Yani, şu Disneyland mezunu gibi duran "Sayın Başkan" ı ele alalım.
Elle sera comme ces robots à Disneyland.
Şu... Şu Disneyland'deki robotlar gibi olacak.
À Disneyland?
Disneyland mi?
C'est Disneyland, ici.
- Bu Disneyland.
"Existe-t-il un seul endroit comme Disneyland?"
"Disneyland gibi hiçbir yer yoktur değil mi, yoksa var mı?" "Bilmek isterim."
Disneyland!
Disneyland.
Putain, c'est encore mieux ici.
Siktir adamım, burası Disneyland'dan daha iyi.
J'aimerai aller à Disneyland.
Keşke ben Disneyland'e gidiyor olsaydım.
Vous vous croyez à Disneyland?
Nerede olduğunu sanıyorsun, Disneyland'da mı?
On fait un parc d'attractions :
- Vatoland mı? - Evet Disneyland gibi.
Et je tiens à vous remercier d'avoir fait tout ce chemin depuis Disneyland... pour assister à cet événement historique.
Ta Disneyland'lardan kalkıp buraya, bu tarihi olaya tanıklık etmeye... geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim.
La Floride? Oui, ma femme et moi emmenons les gosses à Disneyland...
Karım ve ben çocukları bu sene Disneyland'a götürmeye karar vermiş...
Et l'an prochain, vous irez à Disneyland avec votre chômage.
Gelecek sene de eşini ve çocuklarını emekli aylığınla Disneyland'a götürürsün artık. Anladın mı?
Comme si on le faisait... pour Disneyland! Faisons-le pour notre pays Pour les couleurs de la patrie
Bunu ülkemiz için yapalım Ülkemiz istiyor bunu bizden
- C'est votre carte "Disneyland"?
Bu sizin lunapark anlayışınız mı?
Retourne à Disneyland.
Seni Disneyland'a göndereceğim.
Tu es comme un de ces circuits à Disneyland.
Sen de Disneyland'e gezintiye gidenler gibisin.
Ils devraient aller à Disneyland.
Niçin ait oldukları Disneyland'a gibmiyorlar ki?
Vous adoreriez l'Amérique, sa Statue de la Liberte, ses deux Disneyland...
Amerika'yı beğenirdin. Bizde Liberty Bell var, iki sahilde de Disneyland var.
Allons à Disney World faire du manège!
Disneyland'a gidip fincanlara binelim!
Cette route ferait une belle attraction à Disneyland.
Bu yol Disneylanddeki trenlerden çok hoplatıyor.
Pas de Disneyland, ni de base-ball.
Disneyland yok. Üç küçük kurbağa'da yok. Beysbol yok.
- Allons à Disneyland.
- Hadi Disneyland'e gidelim.
- C'est pour les enfants.
- Disneyland çocuklar içindir.
J'aurais dû tout plaquer, pour ta vie à Disneyland?
Sen Disneyland'da yaşayabilesin diye her şeyden vazgeçmem mi gerekiyordu?
Comme à Disneyland ou quelque chose dans le genre.
Disneyland ya da o gibi bir şey.
- J'en ai mangé à Disneyland.
- Disneyland'da yemiştim bir kere.
- À Disneyland?
- Disneyland? - Kusmuk!
Quand on va à Disneyland?
Ne zaman Disneyland'a gideceğiz?
Tu es assez grand pour être Dingo à Disney World.
Biliyorsun, Disneyland'da Goofy olacak kadar uzun boylusun.
Disneyland...
Disneyland.
Disneyland.
Disneyland.
Puis on construit un Disneyland.
Bütün binaları yıkıp yerine Disneyland yapacağız.
"Sue et moi on s'est fait un trip à Disneyland."
Ben iyiyim!
Elle n'a pas besoin de le savoir.
Disneyland için! Haydi, bunu ülkemiz için yapalım
Et lui, il rentre de Disneyland?
- Burada bizim içim çok daha değerlisin.
- Disneyland.
- Disneyland.
Je ne sais pas.
Disneyland mi?
Quand est-ce qu'on est venu à Disneyland?
Disneyland'a ne zaman geldik?