Translate.vc / French → Turkish / Dispatch
Dispatch translate Turkish
101 parallel translation
Washington Dispatch YORK, HÉROS ACCLAMÉ
YORK KAHRAMAN OLARAK KARŞILANDI.
- Pas encore là.
- Dispatch gazetesi henüz gelmedi.
Lober, Press Dispatch. - Messieurs, Mlle Fields.
- Beyler, bu Bayan Fields.
- Voici M. Lefferts, - journaliste à la Dépêche de Zénith.
- Yüzbaşı, bu Bay Lefferts, Zenith Times-DisPatch'de gazeteci.
La Dépêche de Zenith?
Zenith Times-Dispatch?
- Oui, à la Dépêche de Zenith.
- Times-DisPatch'ın editörüne.
J'ai une amie au Seattle Post-Dispatch.
Seattle Posta Sevk merkezinde çalışan bir arkadaşım var.
Eh bien, le Orange County Dispatch vous a élu l'un des 10 hommes les plus sexy de l'année.
Peki, Orange ilçesinde senenin en seksi erkeği seçildiniz.
Ici, c'est le coeur de Jam Pony, notre poste de dispatch.
Jam Pony'nin kalbi, bizim dağıtım masamız.
J'étais avec la régulation.
Dispatch ile etraftaydık.
Je pensais les amener au dispatch.
Bunu başka bir yere götürmeyi düşünüyordum.
- Dispatch. Confirmez position.
- Hemen destek gönderiyorum.
Agent Gibbs, c'est le dispatch.
Ajan Gibbs, bu bir sevk emri.
Michelle Carey du Post-Dispatch
Michelle Carey, Yayımcı.
- Transport 1121, this is Dispatch.
- Nakil aracı 1121, Sevkiyat konuşuyor.
J'ai entendu le Dispatch.
Cinayeti duydum. Sen iyi misin?
Selon le "Colonial Dispatch", " Le débat a montré
- Koloni postasından. "Dün geceki tartışma sadece bazı şeyleri sağlamlaştırdı ki"
Dispatch, le suspect a percuté un taxi au coin de la 56e et Normandy.
Rapor veriyorum, şüpheli, 56. Cadde ve Normandy arasında bir taksiyle çarpıştı.
Ernie Salvatore'dï... Herald Dispatch.
Herald-Dispatch'ten Ernie Salvatore.
Dispatch, dispatch.
Dağıtım, dağıtım.
Dispatch, j'ai besoin d'une ambulance aussi vite que possible.
Nakil, hemen bir ambulansa ihtiyacım var.
54 et 21 secondes, le dispatch répond.
01 : 54 ve 21. saniyede, kontrol merkezi yanıt veriyor.
Qu'il soit aux archives, au dispatch, - ou garde forestier... - Ou policier.
Arşivci, güvenlik görevlisi,... park görevlisi olabilir.
Patron, j'ai parlé au dispatch du 911.
Patron, 911 Merkez'le konuştum.
Le dispatch a réduit mon temps de promenade pour une petite visite avec vous.
Bu küçük ziyaretin için gardiyan beni bahçe molamdan aldı.
Dispatch, j'ai un code 44.
Merkez, burada bir kod 44 var.
Dispatch, le SWAT entre, au 144 Tenth Street.
Merkez. Özel Tim giriş yapıyor. 10.
Le dispatch a appelé.
Merkezden aradılar.
Central, que se passe-t-il avec le traducteur?
Dispatch Tercüman işi ne oldu?
Compris.
Dispatch : Anlaşıldı.
Là, c'est pour le New York Dispatch.
Bu New York'a gönderilecek.
- Dispatch.
- Merkez konuşuyor.
Paul Crawford du San Francisco Dispatch.
Paul Crawford. San Francisco Yayıncılık'dan.
D'accord, on commence par là, dispatch.
Pekâlâ, başlayın, tamam.
Vous devez aller de l'avant avec l'exposition parce que j'ai publié un article à votre demande... Dans le Weekly Dispatch.
Sergiyi yapmak zorundasınız zira Haftalık Telgraf'ta sizin adınıza bir makale yayımladım.
DISPATCH :
10868, kod 6.
Christine Hill, Miami Journal Dispatch.
Cristine Hill, Miami Günlüğü'nden geliyorum.
- Qui? Le critique de théâtre du San Francisco Dispatch.
San Francisco Postası'ndaki tiyatro eleştirmeni.
Dispatch, ici la voiture 316. Je réponds à un appel d'urgence.
Merkez, acil durum çağrısının yapıldığı evdeyim.
Le dispatch parlait d'une télénovela, ici.
Telsizde burayı pembe dizi gibi tarif ettiler. Gözün üstlerinde olsun.
- Ordre du dispatch.
- Nöbetçi amir.
U-3, appelle le dispatch.
U-3, nöbetçi amiri ara.
Le dispatch a dit qu'elle était morte.
Telsizden öldü demişlerdi.
Dispatch, ici l'Argonaut.
Merkez, Argonauta konuşuyor.
Dispatch, ici l'Argonaut.
Merkez, burası Argonauta.
Le dispatch reçoit des appels tout le temps.
Sürekli böyle şikayet telefonları geliyor.
Ici le dispatch.
Burası Fuller İstasyonu.
Dugan,'American Press.
Lober, Press Dispatch.
Je suis Donald Woods, rédacteur en chef du Daily Dispatch en Afrique du Sud.
Güney Afrika'da yayın yapan Daily Dispatch'in başyazarıyım.
Voici notre bulletin de midi. Selon un journaliste australien, le rédacteur en chef du Daily Dispatch, Donald Woods, aurait regagné le Lesotho à la nage en traversant la rivière Telle en crue.
Avustralyalı bir haber muhabirinden aldığımız bilgiye göre Daily Dispatch'in yasaklı baş yazarı Donald Woods, suyla dolu Telle Nehri'ni yüzerek geçip dün gece Lesotho'ya kaçmış.
Bonjour, Michelle Carey du Post-Dispatch
Selam, ben Michelle Carey, gazeteden. Diyorum ki.