Translate.vc / French → Turkish / Dmv
Dmv translate Turkish
214 parallel translation
Regarde, DMV.
Bak, DMV.
On leur ferait passer le permis de conduire, des pièces de monnaie et de la pâte à pizza sur les yeux.
Çok da zor olmaz. Onlara klasik DMV testini veririz ama gözlerine gümüş para ve pizza hamuru koyarak.
Selon le Service d'immatriculation. vous êtes Ruth Marx.
O zaman California DMV bilgisayarlarına göre siz Ruth Marx'sınız.
- Il a été volé près de...
DMV aracın önceki gün çalındığının rapor edildiğini söylüyor.
Travis. Faxe-moi le permis de conduire de Nicholas Parsons à la Nouvelle-Orléans...
DMV, Washingtonlu bir adamın ehliyetini bana fakslasın.
J'ai donc demandé au service des immatriculations de m'envoyer le permis de conduire de Nicholas Parsons.
Onun için Washington Eyaleti DMV'sinden - - Nicholas Parsons'ın ehliyetindeki fotoğrafını yollamalarını istedim.
J'ai même pris la liberté de vérifier ailleurs.
Ki emin olmak için DMV kayıtlarından da kontrol ettim.
J'ai passé mon permis de conduire.
Geçen hafta DMV'de direksiyon sınavına girdim. 70 aldım.
Tu te rappelles le numéro de plaque pour ce délit de fuite? Tu devais faire des recherches. ils sont tous allergiques aux privés.
Bizi kaçak durumuna sokan plakayı hatırladın mı? Bunu, senin takip edeceğini hatırlıyorum. DMV tamamen avcı-fobik ve sen yarı ölü gibi görünüyorsun.
Bon, l'enregistrement du DMV indique qu'elle est venue du Dakota du Sud il y a 3 ans.
Motorlu araçlar departmanının kayıtları onun 3 yıl önce Güney Dakota'dan geldiğini gösteriyor.
Je saute dans la douche et après, on ira à la banque et à la préfecture.
Ben bir duş alıyorum sonra bankaya oradan da Motorlu Taşıtlar Bürosuna ( DMV ) gidebiliriz.
La banque et la préfecture?
Banka ve DMV mi?
On attend à la préfecture.
DMV'de takılıyoruz "Demuv."
J'ai sorti son permis pour chercher son adresse.
Bir adres bulabilmek için DMV kayıtlarına ulaştım. Yeni değil, ama... yolcu taşıma izni de dahil b sınıfı ehliyeti var. Bir tane buldum.
Hey, vous pouvez me conduire au DMV * demain?
Hey, içinizden biri beni yarın D.M.V'ye bırakabilir mi?
Tu trouves que les queues au DMV sont longues?
D.M.V. sırasının uzun olduğunu mu düşünüyorsun?
Comment ça s'est passé au DMV?
D.M.V.'de işler nasıl gitti?
Ils ont beaucoup de questions dans la candidature pour le DMV.
D.M.V. için baya soru sormuşlar.
Je vais aller à la préfecture.
Şahsen DMV'ye gideceğim.
Je consulte le registre des plaques minéralogiques, mais il y a des milliers de possibilités
DMV veri bankasına girdim ama binlerce uygun olasılık var.
Sois toujours gentille avec la dame des immatriculations
Ve DMV'deki kadına daima kibar davran.
Je cherche les véhicules de ces malades. Bien.
- Ben DMV'den bu listeye bakacağım.
Shane s'est renseigné sur le véhicule du pédophile.
Shane DMV listesiyle çocuk pornosu listesini karşılaştırdı.
Gardez, j'ai besoin d'une info
Morg. DMV kontrolü yapar mısın?
Devant le tollé général, le gouvernement envisage d'annuler le permis des plus de 70 ans mais aucune décision n'a été prise.
Halk DMV'den yetmiş yaşın üzerindeki vatandaşların ehliyetlerine el konulmasını istiyor fakat henüz bir karar verilmiş değil.
- Va voir mon gars de la DMV.
O zaman Motorlu Taşıtlardaki adamıma git.
Très bien, alors j'étais à la préfecture l'autre jour.
Pekala, başka bir gün de DMV'deyim.
De longues queues à la préfecture.
DMV'de uzun çizgiler.
J'étais à la préfecture.
DMV ( motorlu taşıtlar bölümü ) deydim.
Selon la préfecture, ton mystérieux camion noir n'existe pas.
Dmv'ye göre, senin gizemli araban yok.
L'immatriculation est temporaire et n'a pas été validée par le département des véhicules motorisés [DMV].
Ruhsat geçici, daha Trafik'te işlemleri yapılmamış.
Je viens juste de le trouver. Je l'ai piraté dans le serveur central du DMV.
Trafik'in işlem bilgisayarına girmem gerekti.
J'étais coincé à la préfecture.
DMV'de takılıp kaldım.
Que faisais-tu à la préfecture?
DMV'de ne işin vardı ki?
il peut commencer son propre DMV.
Kendi şoförler odasını açabilir.
Je suis dans la base de données du DMV et contrôle les pick-up Ford dernier modèle de Baltimore.
DMV veri tabanındayım... Baltimore'daki eski model Ford kamyonetleri kontrol ediyorum.
Il n'y a rien dans le fichier véhicule ou dans le registre des empreintes.
Ama DMV'de veya AFIS'ta Bu adama ait bir kayıt yok.
J'ai besoin d'une recherche DMV sur deux plaques d'immatriculation :
2 aracın plakası ile ilgili Motorlu Taşıtlar aramasına ihtiyacım var.
Le DMV n'a d'enregistrement sur aucune des plaques de l'échange du dépôt.
DMW'de her iki aracın da plaka kaydı yok. Güzel.
J'étais précipitée parce que j'avais reçu un message du DMV disant qu'ils allaient prendre mon permis si je ne payais pas mes PV
Acelem vardı çünkü motorlu araç bölümünden park cezalarımı ödemezsem lisansımı iptal edeceklerini söyleyen bir mesaj almıştım.
On devrait certainement avoir 20 voitures de ce type dans Dillon.
DMV Dillon'da sadece 20 tane bulunuyor.
Comme le bureau des Véhicules Motorisés sur l'Union Street.
Union Street'teki DMV gibi?
Le Bureau des Véhicules Motorisés, c'est le portail?
DMV. ( Motorlu Taşıtlar Dairesi ) Portal burası mı?
Bureau des Véhicules Motorisés à la con!
DMV! İyi günler.
Le DMV * a besoin de l'empreinte du pouce pour le permis.
Ehliyet için parmak izi gerekir.
Si l'empreinte correspondait à celle du DMV, on pourrait avoir son pseudo actuel et une adresse.
Trafikteki kayıtlarda parmak izi bulursak kullandığı ismi ve adresi buluruz.
Doris avait à garder les enfants, j'ai dû descendre à la DMV, obtenir mes yeux testés.
Doris bebek bakacakmış, Trafik Şube'ye gidip göz testi yaptırmam gerekiyordu.
- Le DMV.
- Trafik şubesi.
Comme dans l'administration.
Karşıdaki DMV gibi.
On vient de trouver une licence de vente d'alcool au Nord de Vegas.
DMV'deki arkadaşım az önce Kuzey Vegas'da bir bayiden lisans başvurusu almış.
Appelez la circulation.
- DMV'yi ara.