Translate.vc / French → Turkish / Doe
Doe translate Turkish
1,034 parallel translation
La police l'a répertoriée comme non-identifiée.
Kayıp Bürosu, onu listesine, Jane Doe olarak kaydetti.
Je veux toutes les anonymes admises dans les hôpitaux le 9 octobre.
9 Ekimde hastanelerde kaydı alınan bütün Jane Doe'ları istiyorum.
Vérifiez si une des anonymes a des blessures multiples par balle.
Birden fazla silah yarası bulunan Jane Doe'ları arat.
Examen et autopsie du cadavre non-identifié numéro 101356.
1-0-1-3-5-6 numaralı John Doe'nin muayene ve otopsisi.
- Jonathan Doe?
- Jonathan Doe mu?
John Doe.
John Doe.
Peut-être. Elle a tapé dans l'œil de John Doe.
Belki John Doe'nun gözüne takılmış.
Si on chope John Doe et que c'est le diable, Satan en personne, ça répondrait à nos attentes.
Eğer John Doe'yu yakalarsak... ve tahmin ettiğimiz gibi Şeytan'ın kendisi çıkarsa... beklentimiz gerçekleşmiş olur, değil mi?
Ou on le chope, ou il finit sa série de sept et l'enquête s'éternise.
Ya John Doe'yu yakalayacağız... ya da yedi cinayetini de bitirecek. Ve bu dava yıllarca sürecek.
Parce qu'il est John Doe par choix.
Çünkü o, tesadüfen John Doe.
On a le rapport du labo sur les vêtements et les ongles de Doe.
Laboratuar raporu geldi. Doe'nun giysileri ve tırnakları incelendi.
Il y a son propre sang, provenant de ses doigts, du sang de la femme dont il a charcuté le visage, et du sang d'une troisième personne, non identifiée.
Doe'nun kendi parmaklarından... ve yüzünü kestiği kadından kan bulundu. Ama bir üçüncü kişinin daha kanı bulunmuş.
Si un OVNI sort de sa tête, je veux que tu l'aies prévu.
Eğer John Doe'nun kafası yarılıp da içinden bir UFO çıksa... bunu önceden tahmin etmeni isterim.
John Doe mène la danse.
İpler John Doe'nun elinde.
[UNCUT] Je déteste qu'ils l'appellent John Doe.
Biliyorum. Onlara John Doe denmesinden nefret ediyorum.
C'est le type des rails?
- Raylardaki John Doe * değil mi? - Evet.
Vous dites qu'il en veut aux femmes. Qu'il drague les mecs, mais tue ce type qu'on a trouvé carbonisé.
Bu adamın kadınlara karşı öfkeli olduğunu söylüyorsun, böylece erkeklerin peşinden dolaşıyor, ama sonra ormanda John Doe'yu yanmış olarak buluyoruz.
Qui c'est? Je suis Johnny Doe.
- Merhaba ben Johnny Doe.
- John Doe.
- John Doe.
John Doe...
John Doe...
Vincent, John Doe, qu'importe, laisse-moi au prochain motel.
Vincent, John Doe, her kimsen, beni ilk otelde bırak.
Vous êtes le Dr Weaver de la médecine légale?
John Doe üstünde çalışan adli tıp doktoru Dr. Weaver mısınız?
A gauche, John Doe, appréhendé à l'aéroport de L.A.... en possession d'un faux passeport.
Soldaki, polis tarafından Los Angeles'ta..... sahte pasaport taşımaktan yakalanan bir mahkum.
Je viens de recevoir le rapport d'Interpol... sur le John Doe qui a été ramassé à l'aéroport hier.
Dün havaalanında buldukları bir elemanla ilgili.. .. Interpol raporu ulaştı elime az önce.
Chef, un barman jure que notre homme est chez lui, 6e et Main.
Şef! Bir barmen John Doe gördüğüne yemin ediyor altıncı anayol.
Du nouveau concernant le suspect dont on ignorait tout jusqu'à maintenant.
Süpheli hakkında yeni bilgiler ulaştı... bilinen adıyla John Doe.
D.O.E., vous l'avez?
DOE, yerini buldunuz mu?
D.O.E., qu'avez-vous?
- DOE, elinizde ne var?
Pour commencer, les empreintes, c'est vous qui les avez mises sur les lieux.
Suç yerine yerleştirdiğin J. Doe'nun sahte parmak izleri.
Vise-moi ça, Doe.
Ahhaa, bak nasıl çakışık, şuna bak, Doe.
Pas Boab Coyle l'Egoïste! Vas-y, pousse, Doe!
- Bu kadar bencil olma, Coyle.
Fais-moi subir l'interrogatoire!
Sorular, Doe.
Continue l'interrogatoire...
Bırak onu şimdi, Doe.
John Doe.
Kimliği belirsiz bir adam.
Non, vous avez lâché John Doe.
Hayır. Kimliği belirsiz bir hastayı terk ettin.
"La voix de Dieu" La deuxième collecte de la journée sera donnée... à la fondation M. X de Jersey.
Bugünün ikinci koleksiyonu John Doe Jersey Hayat Fonu tarafından hibe edilecektir.
J'ai relevé les empreintes de la victime.
Tamam, Jane Doe'nun parmak izlerini kendim aldım.
Et elles sont identiques à celles de la victime?
Ve Prue Halliwell'in parmak izleri Jane Doe'nunkilerle uyuşuyor?
- Jen? - Je trouve Capra trop sentimental.
Meet John Doe'da Gary Cooper karakteri alalade bir adamın kötü durumunu protesto ediyor.
Dans Meet John Doe, Cooper se bat pour la condition humaine.
Umut dolu olduğuna inanmamızı sağlıyor. - Katılıyorum.
Si vous avez le moindre indice sur celle que la police a surnommée Mlle X, appelez ce numéro.
Polisin "Jane Doe" olarak adlandırdığı bu kadının nerde olduğunu bilen... ve eşgalini görenler, lütfen ekranda yazan numarayı arasınlar.
Les enquêteurs ont arpenté tout Chicago à la recherche de cette femme...
Sabahın erken saatlerinde, müfettişler bu kadını aramak için.. büyük bir çalışma başlattı- - Jane Doe... olarak adlandırılan bu kadın...
On recherche MlleXn2 dans Broadway et Belmont.
Yetkililer ikinci Jane Doe davasını araştırmaya başladılar. Hey, Baba, baba, benim. Beni hatırlamadın mı?
Une certaine Jane Doe est en salle d'attente avec l'agent Grabarsky.
Memur Grabarsky'nin yanında, kimliği belirsiz bir kadın var. Kontrol et.
- C'est Jane Doe?
- Kimliği belirsiz bayan bu mu?
Jane Doe, alors?
Demek adın belirsiz.
Mais on a un portrait génétique, alors on va utiliser l'appellation du labo : "M. X 121".
Ama genetik profili var. Şimdilik laboratuarın verdiği ismi kullanacağız : John Doe 121.
On va essayer d'en avoir un basé sur son ADN.
Adı olmayan değil, DNA bilgilerine dayanarak John Doe 121 için.
Une espèce de parasite dans le cadavre.
- John Doe'da bir tür parazit buldum.
- John Doe.
John Doe.
- Pour l'évacuation?
DOE ile koordinasyonlu yürütüyoruz.