Translate.vc / French → Turkish / Dolph
Dolph translate Turkish
123 parallel translation
DoIph PiIIsbury.
Dolph Pillsbury.
Première base : Dolph Camilli.
Birinci kalede, Dolph Camilli.
En attendant, nos moniteurs Dolph, Jimbo et Kearney seront heureux de vous porter assistance.
Bu arada kamp yöneticilerimiz Dolph, Jimbo ve Kearney bir sorununuz olursa yardımcı olmaktan mutlu olacaklar.
- Dolph. Il est fort au ping-pong.
Çok iyi masa tenisi oynar.
Dolph, tape un mémo sur ton Newton :
Dolph, Newton'una bir mesaj yaz :
DOLPH LUNDGREN
DOLPH LUNDGREN
Dolph.
Dolph.
Dolph, tu me déçois beaucoup.
Dolph, beni çok hayal kırıklığına uğrattın.
Megan, nous avons pensé... Dolph voulait faire une petite fête pour célébré ta liberté nouvelle.
Dolph senin için küçük bir kutlama yapmak istiyor yeniden özgür olman şerefine.
Dolph, que va faire la Technora?
D-Dolf Bey, Technora bu konuda ne yapacak?
Comment va Dolph?
Dolf ne yapıyor bu aralar?
Dolph nous avait entraînés.
Dördümüzü bir araya Dolf getirmişti.
Dolph, crétin!
Dolf, seni işgüzar aptal...
Je compte sur vous, Dolph.
Görüştüğümüz konuyu size bırakıyorum.
Dolph!
Dolf!
T'as pas changé, Dolph.
- Dolf, sen hiç değişmedin.
Merci, Dolph.
Mükemmel, Dolf.
Dolph?
Dolf!
Dolph a toujours détesté qu'on lui dise quoi faire.
Dolf'un daima nefret ettiği bir şey varsa, o da birinin ona emir vermesidir.
Dolph serait donc administrateur?
Sonunda Başkan Yardımcısı Dolf'a gün doğdu desenize?
Dolph Azaria, le directeur de la 2e base, dont nous avons déjà parlé, en est le dirigeant.
Geçen gün bahsettiğim, şu anki II. Departman'ın müdürü Dolf Azaria'yı yeni şirketin yöneticisi olarak çalışmaya gönderiyorum.
Ce serait pas la première fois. Et puis, il y a Dolph...
Şirketimi ilk kez değiştirmiş olmayacağım ve ayrıca Dolf'a yapılanlar da ortada.
Dolph sait pas utiliser les gens, pour vous laisser à la demi-section.
Senin gibi birini Yarım Porsiyon'da tutarak Dolf, insan kaynaklarını kötüye kullanmış.
Dolph Azaria.
- Dolf Azaria.
Je suis Dolph Azaria de la Galileo Corp.
Galileo Gelişimcilik'ten ben Dolf Azaria.
Monsieur Dolph?
Sen, Başkan Dolf olmalısın.
Réponds-moi, Dolph!
Dayan, Dolf!
Vous êtes réintégré à la Technora, Dolph.
Technora'daki eski mevkini sana geri vermeye karar verdik Dolf.
Trêve d'ironie, Dolph.
Bizimle alay etme Dolf.
Dolph a refusé de revenir à la Technora.
Başkan Dolf, Technora'ya dönmesi teklif edildiğinde, onları reddetmiş.
Si la Technora ne veut pas prendre de retard, elle doit traiter avec Dolph.
Technora, uzay geliştirme yarışında geriye düşmek istemiyorsa sanırım Başkan Dolf ile işbirliği yapmaktan başka şansları yok.
Dolph, le patron, est vraiment à la hauteur.
Onların başındaki Dolf işinin ehli biri.
T'as l'air en forme, Dolph.
Yüzündeki bu ifadeyi seviyorum, Dolf.
Personne nous nargue ainsi! Personne!
- Kimse Dolph'a bunu yapamaz!
Tu n'as rien compris, hein Dolph?
Anlamıyorsun, değil mi Dolph?
Tu vois comment ça marche, Dolph?
Nasıl işlediğini anlıyor musun Dolph?
Dolph, attache la chipie.
Bağla şu yumurcağı Dolph.
- Dolph!
- Dolph!
Dolph!
Dolph!
- On va chez Dolph ce soir?
Bu akşam Dolph'un yerine gidelim mi?
La Springfield public access television présente le coin des brutes avec Jimbo, Dolph et Kearney.
Springfield devlet televizyonu sunar Jimbo, Dolph ve Kearney'le kabadayı köşesi.
Skip a des rêves romantiques sur des pompiers qui ressemblent à Dolph Lungdren.
Dolph Lundgren'e benzeyen itfaiyeci hakkında rüyalar gördüğü için geldik.
Tu as produit 2 films de Dolph Lundgren.
Sadece iki tane Dolph Lundgren filmine yapımcılık ettin.
C'était Dolph Lundgren, pas Schwarzenegger, si vous en doutiez.
Dolph Lundgren'di, Schwarzenegger değil. Karıştıran olmasın da.
Dolph l'avait dit.
Dolph haklıymış.
Dolph Lundgren?
Dolph Lundgren?
Reste en dehors de ça, Brigitte Nielsen ou Dolph Lundgren de Rocky IV!
Sen bu mevzunun dışında kal, Rocky IV'ten Brigitte Nielsen veyahut Dolph Lundgren!
Je te jure, t'es comme un super Georges St-Pierre de la patinoire.
Adeta İbrani bir Dolph Lundgren'sin.
- Comment il s'appelle?
- Adı ne? - Dolph.
Dolph...
Dolf...
Agent Dolph, en attente.
Ajan Donnel, beklemede kalın.