Translate.vc / French → Turkish / Donnell
Donnell translate Turkish
267 parallel translation
Essaie les O'Donnel's, alors.
O'Donnell'arý davet et, onlar poker oynuyor.
Il s'avère que je m'appelle O'Donnell, si ça ne vous fait rien... et je vous accuserais de fausse arrestation... si je savais que ça tiendrait.
Seni sahte tutuklamaya sebebiyet vermekle suçlayabilirim sadece bunu neye dayandırabilirim bilmiyorum.
Il l'a fait à Gorman, à O'Donnell, à Buchalman, et il a repris l'affaire de Sharkey.
Gorman'a, O'Donnell'a, Buchalman'a yapmış. Bahis işini Sharkey'den almış.
C'est mon nom, James O'Donnell.
Adım ; James O'Donnell.
Et lorsqu'enfin les hommes sauront que la guerre est une folie, prenez un moment pour étreindre ces héros discrets laissés derrière vous.
Savaşın delilik olduğunu söyleyecek kadar güvende hissettikleri vakit geride bıraktığın bu kahramanları bağrına basmak için kendine zaman ayır. Binbaşı Michael Davis O'Donnell. 1 Ocak 1970.
Un qui est étrange. Un certain détective O'Donnel.
O'Donnell adında bir dedektif aradı.
Kevin O'Donnell... Stratège de l'IRA, un ami des Miller.
Kevin O'Donnell, lRA'in strateji uzmanı, Miller'ların arkadaşı.
Je veux savoir où sont Miller et O'Donnell.
Sean Miller'ın ve Kevin O'Donnell'in nerede olduklarını bilmek istiyorum.
- Passez-moi Pat O'Donnell.
- Bana Pat O'Donnell'i bağlayın lütfen.
- Ici O'Donnell.
- Ben O'Donnell.
- Son nom de famille est O'Donnell.
Soyadı da O'Donnell. O benim.
O'Donnell, Juliana.
O'Donnell, Juliana.
Mais,... il y a eu une vraie Juliana O'Donnell.
Ama, gerçek bir Juliana O'Donnell vardı.
Tout cela me semble embrouillé, carj'ai un document ici du service de police de Chicago selon lequel Michael O'Donnell a parlé au superviseur de l'unité pendant deux semaines, lui décrivant en détails explicites les abus sexuels dont il a souffert aux mains de l'archevêque Rushman.
Bu biraz kafa karıştırıcı çünkü Chicago polis kayıtlarından aldığım bilgiye göre Michael O'Donnell müfettiş ile 2 hafta boyunca, Başpiskopos Rushman'ın yaptığı cinsel tacizler hakkında konuşmuş.
Et toi, Rachel?
Rach, Sende kimler var? Sanırım ChrisO'Donnell, John F. Kennedy Jr Daniel Day-Lewis, Sting ve Parker Stevenson. Bilmem.
On dirait un rejeton de Fred Mertz et de Rosie O'Donnell.
Televizyondaki bir çiftin oğlu gibi.
Allison O'Donnell.
Allison O'Donnell.
Je cherche M. Donnell.
Bay Donnell'a bakmıştım.
Pour être franc, M. Donnell, je trouve cela choquant, qu'un avocat demande une ex parte contre son propre client.
Açıkçası, Bay Donnell, bu çok uygunsuz kaçıyor. Bir avukatın kendi müvekkilinin aleyhine tek taraflı talep vermesi.
Donnell et Associés.
Donnell ve Ortakları.
Donnell Associés.
Donnell ve Ortakları.
- M. Donnell?
Bay Donnell?
Je représente M. Emerson Ray, ici présent, à côté de Bobby Donnell que vous connaissez déjà.
Ben Bay Emerson Ray'i temsil eden avukatım. Kendisi orada oturuyor tanığınız biri olan Bobby Donnell'ın yanında.
Selon M. Donnell, comme vous n'en avez pas, vous pourriez m'en vouloir d'avoir ce privilège.
Bay Donnell bana, sizin önünüzde su olmadığından bende olmasına içerleyebileceğinizi söylemişti.
Oui, c'est bien M. Donnell.
Evet, ben Bay Donnell'ım.
J'ai envie vous retirer ce mandat, M. Donnell.
İçimden sizi avukatlıktan ihraç etmek Bay Donnell.
Je travaille avec Bobby Donnell.
Bobby Donnell'la birlikteyim.
- Si je dis que je l'ai fait... Je dis ce qu'ils veulent me faire dire alors que c'est faux. Je ne m'en remettrai jamais, M. Donnell.
- Eğer suçluyum dersem eğer doğru olmadığı halde istediklerini söylersem bunu hiç hazmedemem Bay Donnell.
Quand M. Donnell, votre avocat, interrogeait l'inspecteur Stewart à la barre, il lui demandait d'imaginer, en rentrant dans la chambre, que vous étiez aussi honnête que son propre fils.
Avukatın Bay Donnell, Teğmeni orada sorgularken o odaya girdiğinde seni kendi oğlu kadar dürüst farz etmesini istemişti.
Bobby Donnell est un bon praticien.
Bobby Donnell iyi bir pratisyen.
M. Donnell dit : " Ils n'ont que ça comme preuve.
Bay Donnell tek dayanakları bu diyor.
- Merci, M. Donnell.
Teşekkür ederim Bay Donnell!
- M. Donnell, merci. - Eh bien, je...
Bay Donnell, teşekkür ederim.
Maître Robert G. Donnell.
Bay Robert G. Donnell.
Bobby Donnell est bon praticien.
Bobby Donnell iyi bir pratisyen.
Je vois l'avocat Bobby Donnell au fond de la salle.
Odanın arka kısmında avukat Bobby Donnell'ı görüyorum.
Notez que l'avocat Donnell est enfin arrivé.
Avukat Donnell'in teşrif ettiği kayıtlara geçsin.
Si M. Donnell rembourse les 70000 $ dans les 30 jours, c'est bon.
Sen ve Bay Donnell 70 bini 30 gün içinde iade ederseniz bu iş kapanır.
Et moi, je suis Rosie O'Donnell.
evet, doğru, Piper, ve ben de Rosie O'Donnell.
La femme la plus puissante de New York n'est pas Tina Brown, Diane Sawyer ou même Rosie O'Donnell.
New York'taki en güçlü kadın Tina Brown ya da Diane Sawyer hatta Rosie O'Donnell bile değildir.
Comme Rosie O'Donnell et son père, dans Une équipe hors du commun.
"Kızlar Sahada" filminde... Rosie O'Donnell ile babası arasında bile işe yaramıştı.
Si je l'ai pas, j'aurai pas de petits amis, je me marierai pas, j'adopterai un môme comme Brando!
Araba kullanamazsam, asla erkek arkadaşım olmaz, asla evlenemem ve sonra da Rosie O'Donnell gibi bir çocuk evlat edinmem gerekir.
Marlon Brando n'a pas son permis?
Rosie O'Donnell'ın araba kullanamadığını mı ima ediyorsun?
Rosie O'Donnell.
Rosie O'Donnell!
- Bonjour, M. O'Donnell.
- Günaydın Bay O'Donnell.
M. O'Donnell, s.v.p., pour le Secr. McNamara.
Evet, Bay O'Donnell Bay McNamara için gelmiş.
M. Mulligan.
Adım O'Donnell, ama sizin gibiler için fark etmiyor tabii.
Si on trouve O'Donnell, on retrouvera Miller avec lui.
Bu yeni bir fotoğraf.
– Vous m'écoutez, Jack?
Eğer O'Donnell'i bulursak, Miller'ı da bulmuş oluruz. - Beni duyuyor musun, Jack?
Non?
Michael O'Donnell isimli genci hatırlayabilir misiniz?
Vous souvenez-vous d'un dénommé Michael O'Donnell qui est venu à l'unité d'étude des délits graves de votre bureau?
Ofisinize ağır bir suçlama ile gelmişti?