Translate.vc / French → Turkish / Draco
Draco translate Turkish
141 parallel translation
Je le tenais, Draco.
Elimden kaçtı, Drako.
Ce ne sont pas des braconniers. DRACO :
Kaçak avcı değil onlar, lordum.
C'est Draco avec le tonnerre!
Bu Drako!
Je le jure, Draco...
Sana biat ederim Drako.
Elle était à Draco, un bref moment.
Bir an için Drako'nundu.
Le Duc enverra un autre maître... pour réaliser ce que Draco a promis.
Dük başka birini gönderecek. Drako'nun yapamadığını yapmak için.
Je suis Draco... des Constructions Draco.
Ben Draco İnşaattan Draco'yum.
Marc Ange Draco.
Marc Ange Draco.
Vous me surestimez, Draco.
Beni abartıyorsun Draco.
Je suis désolé. Mais dans ma profession, je ne peux pas- -
Özür dilerim Draco ama mesleğim gereği yapamam.
Votre appel pour Marc Ange Draco de Draco Construction.
Draco İnşaatları yöneticisi Marc Ange Draco hatta.
- Allô, Draco?
- Selam Draco.
Leurs habitudes alimentaires sont similaires à celles des lézards Draco terriens disparus il y a 300 ans.
Gilvoların yeme alışkanlıkları... dünyada 300 yıl önce soyu tükenen... Draco kertenkelelerine çok benziyor.
- Oui, Draco.
Tamam, Draco.
Bonsoir, Draco.
Merhaba, Draco.
Je ne peux pas, Draco.
Yapamam, Draco.
Draco m'a envoyé.
Beni Draco gönderdi.
Draco.
Draco.
Le seigneur Draco va venir dans cette vallée.
Savaş lordu Draco bu vadiye adamlarını getiriyor.
Je connais Draco.
Draco'yu tanırım.
C'est l'armée de Draco.
Ordu Draco'nun.
Elle a amené Draco dans la vallée.
Draco'yu vadimize getirdi.
Disons que tu as raison, elle est en cheville avec Draco.
Diyelim ki siz haklısınız ve o Draco'yla birlikte
Qu'auriez-vous accompli? Que pensez-vous que Draco dira quand vous aurez tué sa femme?
Sizce kadınını öldürdüğünüzü duyduğunda, nasıl olacak?
Montrons à tes amis ce qui arrive à ceux qui n'aident pas Draco.
Halkına Draco ile işbirliği yapmayanlara ne olduğunu göstereyim.
Je n'ai pas encore touché le sol, Draco. Mais toi, si.
Ben daha yere değmedim Draco, ama sen değdin.
La vengeance de Draco, après sa défaite contre moi.
Draco'yu yendiğim için, onun yalanlarıydı.
Pourquoi tu t'en es prise à Draco?
Peki neden Draco'nun peşindesin?
Je m'appelle Draco!
Ben Draco!
Laissez-le tranquille, sale brute!
Onu yalnız bırak, seni zorba! Kaç, Draco, uç!
Cours, Draco, vole!
Ben onu oyalarım!
Draco, qu'est-ce que cet endroit impie?
Draco, ne kadar korkunç bir yer burası?
Il faut bien commencer quelque part. Nous souhaites-tu bonne chance, Draco?
Bize şans dileyecek misin, Draco?
Et maintenant, Draco?
Şimdi ne olacak, Draco?
Au cours des jours qui suivirent le sacrifice de Draco,
Ve Draco'nun kendini feda etmesine müteakip günlerde,
Je m'en souviens aujourd'hui comme d'une époque heureuse, exaltée par une lumière céleste, et quand les choses se compliquaient, l'étoile de Draco brillait avec plus d'éclat pour nous qui savions où regarder.
Şimdi hatırladığım kadarıyla bunlar, nurani bir ışıkla kızdırılmış altın yıllardı. Ve işler çok çetin bir hal aldığında, Draco'nun yıldızı oldukça parlak bir şekilde ışık saçtı nereye bakacağını bilen bizler için.
Que dirais-tu de... Draco?
Draco'ya ne dersin?
Draco?
- Draco? - Evet.
Pas Draco.
Draco olmaz.
Vois-tu, j'ai rencontré Draco.
Anlıyor musun, ben Draco ile karşılaştım. Draco...
Bon, pas Draco, alors.
Tamam... öyleyse Draco elendi.
Comme tu l'as déjà fait, je résiste à un guerrier sanguinaire. Cette fois, c'est toi!
Ölüm saçan bir savaş lorduna karşı duruyorum, tıpkı senin Draco'ya karşı yaptığını gördüğüm gibi... ama bu sefer savaş lordu sensin!
- Gabrielle! - Draco!
Merhaba, Gabrielle.
- Qu'est-ce qu'il a?
Draco... Onun neyi var?
Regardez ça, Draco Cœur de lion est en fait Cœur de mouton.
Şuna bakın kızlar. "Aslan yürekli Draco" gerçekte "Aşk kedisi Draco" imiş.
- Draco!
- Drako!
Tu travailles pour Draco.
Draco için çalışıyorsun
Draco?
Draco mu?
Bonjour, Draco.
Merhaba, Draco.
On l'appelle "Draco".
Ona "Draco" diyorlar.
Je te vois au village, Draco.
Köyde görüşürüz, Draco.