Translate.vc / French → Turkish / Dumont
Dumont translate Turkish
70 parallel translation
Dumont a recruté des officiers très grands pour entourerle président sans qu'il s'en aperçoive.
Dumont, Cumhurbaşkanının etrafında fark ettirmeden... kalabalık yapacak birkaç uzun boylu memur seçmiş.
Alberto Santos-Dumont, jeune Brésilien à Paris... a fait une percée majeure... quand il a attaché à la nacelle un moteur à gazoline de 2 cylindres.
Paris'te yaşayan genç bir Brezilyalı Alberto Santos-Dumont dahiyane bir fikirle sepete iki silindirli benzinli bir motor takarak büyük bir atılım yaptı.
- Je suis là, M. Dumont.
- Buradayım, Bay Dumont.
Et si Dumont crie, boite beaucoup.
ve eğer Dumont sızlanırsa, daha çok topalla.
M. Dumont, on est prêts.
Bay Dumont, hazırız efendim.
Qu'est-ce qu'on fait de Dumont, on le met avec les autres?
Efendim, şu kule muhafızına ne yapalım? Dumont'a. Diğerlerinin yanına mı koyalım?
- Hilarant!
Çok komik, Dumont.
- Un utilisateur.
- Bu bir Kullanıcı, Dumont.
Père Jackson P. Sayer du comté de Dumont.
Dumont eyaletinden muhterem papaz Jackson Pete Sayer.
L'enseigne Dumont.
Asteğmen Dumont.
Tu ne crois pas qu'il se passera quelque chose ce soir?
Dumont'la aranızda bir şeyler olabileceğini düşünmüyorsun değil mi?
Je crois que la femme qui a été agressée, Mme Dumont, a de la chance d'être en vie.
Bayan Dumont... Bence hayatta olduğu için şanslı.
Votre femme est très courageuse, M. Dumont.
Çok cesur bir karınız var, Bay Dumont.
Si Sally Dumont n'avait pas été attaquée, vous ne seriez pas là, n'est-ce pas?
Ama Sally Dumont saldırıya uğramamış olsaydı, şu anda burada olmayacaktınız, değil mi?
Le sang du "Au secours" était humain, il y avait une empreinte, inconnue, mais n'appartenant pas à Sally Dumont.
"Yardım edin" insan kanıyla yazılmış. Ve bir parmak izi var. Kimin olduğunu bulamadık ama kesinlikle Sally Dumont'un değil.
- Notre tueur portait des bottes.
- Ayak izleri aşınmıştı. - Sally Dumont ona saldıranın bot giydiğini söylemişti.
J'ai de la peine pour Sally Dumont et pour l'homme qui est mort ce soir.
Sally Dumont ve dün gece burada öldürülen adam için üzülüyorum.
Comment s'appelait le cheval de Sally?
Sally Dumont'un atının adı neydi?
Vous n'aviez pas lu le papier de Dumont?
Onu yok ettiğinde Dumont'un makalesini okudunuz mu?
On peut y voir l'émission de Dumont.
Bununla bir oyuncak tren alabilirsiniz.
Glen Dumont, brigade des négociateurs.
Tam burada! Arabulucu takımı.
Nathalie Dumond? Nous avons un problème de liaison avec elle.
Nathalie Dumont'la bağlanmakta küçük bir sorunumuz olacak sanırım.
Shellie Dumont :
Shellie Dumont.
M. Dumont, veuillez déplacer votre véhicule immédiatement.
Mösyö Dumont, aracınızı derhal çekmeniz gerek.
Je veux te présenter Charles Dumont, compositeur, et Michel Vaucaire, parolier.
Besteci Charles Dumont ve söz yazarı Michel Vaucaire burada.
Interne Revenue Service, Frank Dumont.
İç Gelir Servisi'nden Frank Dumont
Aéroport Santos Dumont, s'il vous plaît.
Santos Dumont havaalanı, lütfen.
J'ai eu à un appel ce matin de mon contact Masao m'indiquant que la réunion était un désastre du genre "Margaret Dumont", mais...
Bu sabah Masao aradı. Görüşmeleri Margaret Dumont kadar büyük bir felâketmiş.
Voici un Cabernet Dumont Limoux Viventi.
Bu, Limoux Viventi Cabernet Dumont. Açayım mı?
Je ne sais pas si vous vous y connaissez en vin, mais vous trouverez le Dumont coloré
Şarap uzmanlığınız var mı bilmem, Bay Spencer ama bence, Dumont'u hem delice hem de utangaç bulacaksınız.
C'est une maison d'édition dirigée par Madeleine DuMont.
Madeleine DuMont tarafından yönetilen küçük bir yayınevi.
Je ne suis pas dans le monde du livre, Mlle DuMont.
Kitap dünyasından değilim Bayan DuMont.
Mlle DuMont, ce livre est peut-être lié à un meurtre sur lequel on enquête.
Bayan Dumont bu kitap bir cinayet davasını aydınlatabilir.
- Madeleine DuMont vient d'appeler.
Madeleine DuMont aradı.
Mlle DuMont, il me faut le nom de cet auteur, maintenant.
Bayan DuMont kitabın yazarını söyleyin, hemen.
Mlle DuMont m'a appelé quand la DIA a confisqué le manuscrit.
Bayan DuMont, DIA taslağa el koyunca beni aradı.
J'ai dit à DuMont d'envoyer le manuscrit à Patrick et Elise.
Patrick ve Elise'e kopyaları yollamasını ben söyledim.
Et ces deux par là, le mec dégarni avec Margaret Dumont, il travaille chez GM.
Şuradaki ikisine bak, Margaret Dumont'un yanındaki kel herif... General Motors'dan.
Je recevrai des appels de mon fiancé.
Nişanlım Michael Dumont'tan düzenli telefonlar bekliyorum.
Voilà, M. Dumont.
Buyurun Bay Dumont.
Chad Dumont, 33 ans.
Chad Dumont, 33 yaşında.
Étant militaire, Dumont était toujours ponctuel.
Askeriyeye girdiğinden beri Dumont hep dakikmiş.
Jack Dumont a disparu depuis presque 30 heures, et si elle respecte son horaire, il peut être encore en vie.
Jack Dumont 30 saattir kayıp, zanlı önceki davranışlarına uyarsa hâlâ yaşıyor olabilir.
Mais Tchad Dumont est passé à son motel.
Ama Chad Dumont kaldığı otelden ayrıIdı.
Dumont était charmant.
Dumont çok nazikti.
il est temps que je présente mon successeur à Dumont.
Varisimi Dumont'la tanıştırma vakti geldi.
Ne me prenez pas de haut, Dumont.
Beni küçük görmeye kalkma sakın Dumont.
Emma Dumont.
Emma Dumont.
- Dumont!
- Dumont.
Dumont!
Dumont!
- Merci, Dumont!
- Teşekkürler, Dumont.