English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Dîna

Dîna translate Turkish

424 parallel translation
Ce soir-là, Don Juan dîna seul.
O akşam, Don Juan yemeğini tek başına yedi.
M. Miller dîna avec cet ami, et reçut des informations qui n'arrivent qu'une fois toutes les cinq ou six vies.
Bay Miller, sadece beş ya da altı yaşamda bir kez ortaya çıkabilecek bir bilgiye sahip olan bu arkadaşıyla birlikte akşam yemeğindeydi.
Eva and Dina.
Eva ve Dina.
Dina te fera un lit.
Dina yatağını hazırlar.
Là, nous avons les empreintes de sa domestique, Dina De Filippo.
Hizmetçi Dina De Filippo'nun parmak izleri elimizde.
Je m'appellerai Dina.
Ben kendime Dina diyorum.
Dina somme presque comme Mina.
Ya da Mina, hani şarkıcı ve aynı onun gibi şarkı söylüyorum.
On a toujours détesté ce nom, Dina et moi.
Bu isimden hep nefret ettik. Beni ve Dina'yı durmadan rahatsız etti.
Dina, tu veux vraiment me faire croire que tu as oublié?
Dina, bana dürüstçe unuttuğunu söyleyebilir misin?
Il y a d'autres dédicaces ce soir,
Bu gece başka isteklerimiz de var Dina'dan Billy'ye.
Dina à Billy ; "T'es super sexy".
Dina der ki, "Çok seksisin"
Mirka?
Dina?
Dina!
Dina!
Nina?
Dina?
Je vais partir.
Gitmeye karar verdim, Dina.
Dina, cette personne n'a rien à faire ici.
Neden bu şahıs uygun kıyafetlerle değil?
Et toi, Dina?
Sen hiç gördün mü, Dina?
Dina est là?
Dina evde mi?
N'oublie pas qu'il n'y a que nous pour sortir Dina de là.
Dina biz hallettik, sadece sen ve ben.
Dina?
Dina?
Faut que je bosse encore un peu sur Dina et Gina.
Evet, Dina ve Gina'nın başında biraz çalışacağım.
Je suis très délicate, comme Grand-mère Dina.
Bende büyükanne Dina gibi çok hassasım.
Grand-mère Dina.
Büyükanne Dina.
Grand-mère Dina a été mordu par un scorpion.
Büyükanne Dina bir akrep tarafından sokuldu.
Maintenant on est en octobre... et grand-mère Dina est toujours très malade. "
Şimdi Ekim ayındayız... ve büyükanne hala çok hasta. "
J'ai dit, "Grand-mère Dina et Tante Mimi, étaient toutes le deux encore actives a 90 ans."
" Büyükanne Dina ve teyze Mimi'ye, 90 yaşında çok hareketli olduklarını söyledim.
Dina, apporte de l'eau!
Dina, biraz su getir!
Dina, apporte de l'eau.
Dina, biraz su getir.
Dina.
Dina.
Tu as une liaison avec Dinah?
Dina'yla ilişkin mi var?
Je suis Diana.
Ben Dina
C'est pas Gina, c'est Dina.
O Dina, Gina değil.
Je vous présente... ma petite soeur Dina.
- Herkes küçük kardeşim Dina ile tanışın.
Dina Wolfe au cas où tu aurais oublié.
Bu arada ben Dina Wolfe, hani hatırlamazsın filan.
Dina, sais-tu où se trouve le café?
- Dina, kahve nerde biliyor musun?
Oh!
Hey, Dina!
Je peux? À toi, Dina.
Dina?
J'ai une idée!
Şu anda aklıma geldi. Araya girebilir miyim Dina?
- Dina.
- Dina.
Dina, tout à l'air prodigieux.
Vay canına Dina, her şey harika.
Pas beaucoup.
Hayır, Dina.
Dina, merci beaucoup...
Dina, sana çok teşekkür...
J'allais au bureau à pied, un petit pain chaud à la main, mon café de chez Dean and Deluca,
Eskiden işe yürürdüm. Elimde hissettiğim sıcaklığı hatırlıyorum. "Dina ve Duluka" dan aldığım sıcak kahveyi içerdim.
Tu iras chercher Dina à l'école?
Dinle, yarın Dina'yı okul çıkışı alabilir misin?
Dina devrait peut-être faire aussi du sport.
Belki Dina'nın da senin gibi bir yerlere yazılması lazım?
Dina, fais ce que dit Sveta. Je reviens demain.
Dina, Sveta ne derse yapacaksın, ben yarın geleceğim.
Dina, c'est Maman.
Dima ben annen, hemen ara beni.
Voilà Dina.
Zoya Teyze, bu Dina.
- Bonjour, Dina.
- Selam Dina.
Qu'y a-t-il, Dina?
Ne oldu, Dina?
Ma petite soeur Dina. Elle aime la mode...
Küçük kardeşim Dina, modayla gerçekten ilgileniyor...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]