Translate.vc / French → Turkish / Elisabeth
Elisabeth translate Turkish
953 parallel translation
Dans une semaine, un émissaire escortera votre fille et sa mère, la princesse Jeanne Elisabeth, à la cour de Moscou.
Bir hafta içinde, kızınız ve annesi Prenses Johanna Elizabeth'e Moskova Sarayı'na kadar eşlik etmek için görevlendirdiğimiz özel temsilcilerimiz gelmiş olacaklar.
Comte Alexei, maréchal de l'armée russe, grand veneur, grand maître des cérémonies et Ambassadeur d'Elisabeth, impératrice de Russie.
Bu bey Kont Alexei, Rus Ordusunun feldmareşali büyük av üstadı meclis üyesi ve haşmetmeabları Elizabeth'in özel elçisi.
Elisabeth...
Elizabeth?
A la plus charmante femme de mon empire... mon amie, la comtesse Elisabeth!
İmparatorluğumdaki en büyüleyici kadına arkadaşım, kontes Elizabeth'e.
Si tante Elisabeth le trouve ici, je perdrai un million de dollars.
Elizabeth Teyzemin burada bir leoparla burun buruna geldiğini düşünsene. Bu 1 milyon dolarıma elveda demek olur.
Tante Elisabeth, quelle bonne surprise!
Elizabeth Teyze, demek sensin! Hayatımda hiç bu kadar sevinmemiştim.
Elisabeth! Nancy!
Elizabeth, Nancy!
Réfléchissez bien avant de répondre, Elisabeth...
Cevap vermeden önce dikkatlice düşünmeni istiyorum Elizabeth.
Elisabeth, il y a quelqu'un au-dessus.
Elizabeth, yukarıda biri var. Biri yürüyor.
Je rêve les yeux ouverts! Je deviens folle, Elisabeth.
Eğer uyanıkken bile hayal görüyorsam aklımı kaybediyorum demektir Elizabeth.
- Non, merci, Elisabeth.
Hayır, teşekkür ederim Elizabeth.
Elisabeth?
Elizabeth, sen miydin?
- Et Elisabeth?
- Ama Elizabeth?
Miss Bingley, Miss Elisabeth pense que je ne ris pas assez.
Bayan Elizabeth... yeterince gülmediğimi düşünüyor, siz ne dersiniz?
Dieu vous bénisse, Elisabeth.
Tanrı sizi korusun, Elizabeth.
Et Elisabeth est jeune, bien sûr.
Ve Elizabeth, elbette çok küçük daha.
Harriet, Elisabeth.
Harriet, Elizabeth.
Pauvre tante Elisabeth.
Zavallı Elisabeth Teyze!
- Bonjour, Elisabeth.
Merhaba, Elizabeth.
Colette la Charonne!
Elisabeth!
Elizabeth!
Elisabeth!
Vous êtes bien Elizabeth Kruse?
Siz Elisabeth Kruse'siniz, değil mi?
Il m'a demandé ce qu'il pouvait faire d'autre pour moi.
Sadece bu değil Elisabeth. Başka ne yapabileceğini sorup durdu.
Si seulement on pouvait faire comme cet arbre, croire en la vie et continuer.
Şu ağacın yaptığını keşke biz de yapabilseydik, Elisabeth. Hayata güvenip yaşamaya devam etseydik.
Regarde ce beau foie gras, Elizabeth.
Şu güzelim kaz ciğerine bak Elisabeth.
Elizabeth?
- Elisabeth?
Ceci est pour Elizabeth Kruse.
Bu çağrı Elisabeth Kruse için.
Et écrivez : "Mari de Elizabeth Kruse", avec date et lieu de mariage.
İmzanın altına, "Elisabeth Kruse'nin Kocası" ve evlenme ve kayıt tarihinizi yaz.
Elisabeth Il d'Angleterre à l'Abbaye de Westminster pour la cérémonie du couronnement vieille de deux mille ans.
İngiltere'nin İkinci Elisabeth'i Westminster katedralinın yolunda, taçlandırma törenine, 2000 yıllık bir tören.
Elisabeth répond par l'affirmative.
Elisabeth evet diyerek cevaplıyor.
Buffalo. Détroit. Elisabeth.
- Buffalo, Detroit Elizabeth, New Jersey ve New York.
Voici un portrait-minute de la reine d'Angleterre, quand elle n'était que la princesse Elisabeth.
Bu da Kraliçenin Prenses Elizabeth iken bir kaç yıl önce Afrika'ya yaptığı gezide beş dakikadan daha az bir sürede yaptığım karakter eskizi.
Elisabeth Wurtzel, mais avec du talent.
Ve bir adamı rahatça pataklayabiliyorsun.
Suzanne Elisabeth, je te baptise au nom du Père, du Fils et du Saint-Esprit.
Suzanne Elizabeth, Tanrı adına seni vaftiz ediyorum.
DOSSIER MEDICAL DEHNER, DR, ELISABETH
PERSONEL KAYITLARI DEHNER, PHD, ELIZABETH
Cuir de vache australienne, talon Elisabeth.
Evet, Avustralya inek derisi, "Elisabette" topuklar.
- Elisabeth... Combien de fois t'ai-je dit que ce n'est pas bien de détester?
Elizabeth, sana kaç defa söyledim nefret etmek hoş bir şey değildir.
Elisabeth, je t'ai fait confiance, tu étais responsable.
Elizabeth, sana güvendim. Sana sorumluluk verdim.
Toi aussi Elisabeth.
Sen de Elizabeth.
- Elisabeth.
- Elizabeth.
Élisabeth Bacon, de Monroe. Je suis perdue.
Ben Monroe'dan Elizabeth Bacon, ve kayboldum.
Pardon, ma chère Elizabeth.
Affet beni sevgili Elisabeth.
"Elizabeth."
Elisabeth!
Sortons un peu.
Hadi biraz yürüyüşe çıkalım Elisabeth.
- Pour Élisabeth Petrovna.
- Lizaveta Petrovna.
Mitia, conduis vite ces jeunes gens chez Élisabeth Petrovna.
Mitya, bu insanları Lizaveta Petrovna'ya götür.
Nous voudrions Élisabeth Petrovna.
Lizaveta Petrovna'ya bakmıştık.
Qu'Élisabeth... c'est sa femme... Qu'elle travaille.
Liza'nın çalıştığını söyleyin.
Maintenant, je peux rayer : "Pull rose pour Élisabeth"... et "pull jaune pour Sarah Jane".
Elizabeth için pembe kazak ve Sarah Jane için sarı kazak.
Elisabeth?
Elizabeth?
Elisabeth!
Elizabeth!