English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Emf

Emf translate Turkish

67 parallel translation
C'est un emf?
O bir "emf" mi?
Je viens juste de passer la maison des Telesca au détecteur de champs magnétiques.
Evi daha şimdi EMF ile taradım. Temizdi.
je vérifais à l'instant mon cem.
Ona EMF'ten bahsetsene.
CEM?
EMF mi?
l'énergie des spectres peut créer des fluctuations d'énergie qui peut être détecté avec un ecm ce gars-là est un connaisseur.
Spektral varlıklar enerji iniş çıkışlarına neden olurlar, EMF dedektörüyle okunabilirler. Aynı buradaki kötü çocuk gibi.
Et l'e.m.f.?
Peki ya Emf?
un lecteur EMF, un spectromètre pleine gamme et la caméra infrarouge.
Yanımda hep bir EMF sayacı, uzun menzilli izgeölçer kızılötesi kamera vardır.
Ni soufre ni champ magnétique.
Ne sülfür, ne EMF sinyali.
Bon, pas de trace d'EMF, ça c'est sûr.
Emf'in hiçbir sey göstermedigi kesin.
Aucun résidu électromagnétique.
- EMF sinyali yok.
On mesure le champ magnétique, le phénomène de voix électronique.
Basit emf, evp ve sıcaklık akışı alıyorum.
Le détecteur d'ondes électromagnétiques...
Neyimiz var, çünkü az önce emf...
- La température descend.
Emf burada deliriyor. Basınç yaklaşık 11 derece düşmüş.
Les gars, le champ s'amplifie.
Çocuklar, emf çıldırmaya başladı.
Olivia utilisait le détecteur d'ondes.
Olivia emf'i kullanmış.
Ni ondes, ni sac à sort, ni soufre.
Emf, büyü torbası, gümüş hiç bir şey yok.
Le détecteur d'ondes ne sert à rien si je suis à côté.
Emf ben buradayken işe yaramayacak değil mi?
Aucune onde dans la douche.
Duşta veya başka bir yerde EMF bir şey bulamadı.
On ne détecte aucune onde.
EMF'in bulduğu bir şey yok.
Ça expliquerait pour les ondes, mais pas les attaques.
Bu okulda EMF'in neden bir şey bulamadığını açıklıyor ama saldırıları değil.
Lecteur d'ondes magnétiques. Lentille infrarouge. Micros MD-24.
EMF Okuyucu, kızıl ötesi mercekler, DAT kaydedicisi.
{ \ pos ( 192,220 ) } Ni EMF ni soufre.
Emf yok, sülfür yok.
On a retourné toute la maison Câblage, horloge, réveil, radios, grille-pain, TV, boite à fusible.
Trifield ve EMF ile bütün evi taradık tüm kabloları, çalar saatleri, radyoları, tost makinelerini TV, kayıt cihazı, sigorta kutusu...
Pas de soufre ou de détecteur d'ondes.
Sülfür veya emf yok.
- Non, ni sac à sort ni soufre... - Et toi?
Büyü torbası, sülfür veya emf yok.
- Un détecteur IEM.
Bu bir EMF okuyucusu ; radyoaktivite ölçme aracı gibi
Marino, ton HOHO est équipé d'un capteur EMF senso-techno piraté depuis le programme antimissile.
Marino, HOHO'nda ordunun roket programından alınan en son teknoloji ürünü EMF sensörü var.
J'ai un récepteur C.E.M pour récolter l'électricité statique de l'atmosphère.
Bu EMF. Bu alet havadaki elektrostatik ve elektromanyetik enerjiyi gösteriyor.
Donc, l'idée principale est que lorsque le compteur détecte une présence humaine, il reste stable.
Yani ana fikir çevrede insan varken EMF'in sabit değer göstermesi.
Comme l'EMF, mais celui-là montre le changement de température.
EMF ile aynı mantığa sahip ama bu havadaki sıcaklık değşimlerini gösteriyor.
Les fils, des orateurs, assez d'E.M.F. pour faire que vos cheveux se lèvent.
Kablolar, hoparlörler ve tüylerini ürpertecek kadar EMF sinyali vardı.
Le taux d'EMF est élevé.
EMF ölçüleri yüksek.
pas d'EMF, pas de soufre, pas de sort.
Emf, sülfür veya büyü torbası yok.
Oh, uh, j'ai deja scanné pour EM... F.
Ben EMF taraması yapmıştım.
Mon EMF a que dalle.
Benim EMF'de bir şey yok.
C'est juste de l'instinct, mais peut être que il y a un CEM ( champ electro-magnétique ) autour du coin.
Bu sadece bir iç güdü ama etrafta bir EMF olabilir.
je veux dire, j'ai utilisé le tableau qui communique avec les esprits, j'ai cherché des CEM.
Konuşma tahtasını denedim. EMF ile taradım.
C'est pourquoi l'EMF ne s'est éteint que la moitié du temps.
Bu yüzden EMF arada kendinden geçiyordu.
L'EMF reçoit quelques signaux, mais ça diminue rapidement.
EMF'den biraz sinyal alıyorum ama çok hızlı düşüyor.
Et un compteur EMF.
Ve bir EMF cihazı.
C'est une source de EMF.
Burası radyasyon bölgesi.
"Des corrélations statistiques existent entre les radiations EMF et divers risques pour la santé, mais les études ordinaires sont peu concluantes."
" Elektromanyetik bölge radyasyonuyla sağIığın çeşitli şekillerde tehlikeye girmesi arasında istatistiksel bir bağlantı var ancak popüler araştırmalar da bu konuda kifayetsiz.
Les effets secondaires des EMF comprennent maux de tête...
Manyetik alan yan etkileri baş ağrısı -
Ni ondes, ni traces de souffre.
EMF yoktu. Hiçbir yerde sülfür izi yok.
Je croyais que c'était le détecteur de paranormal qui en premier a dit, "Tu es incroyable."
Sanırım ilk "sen harikasın," diyen EMF'ydi.
Pas de détecteur d'ondes, de sac à sorts, de soufre.
EMF, büyü torbası veya sülfür yok. Ben bir şey bulamadım.
J'ai essayé les champs électromagnétiques.
EMF'yi denedim.
Jauge électromagnétique...
EMF göstergesiyle bakalım. Hayır.
L'EMF ne détecte pas de démons.
Şeytan olsa EMF delirirdi.
Pas de champ magnétique.
Emf yok.
Pas d'ondes, pas de souffre, pas de sorts.
Emf, sülfür veya büyü torbası yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]