English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Employees

Employees translate Turkish

225 parallel translation
En plus de la propagande, elle incite les employées à faire la grève.
O tip propaganda her yerde kötüdür, ama tuvalete girenleri... grev yapmaya kışkırtıyor!
J'ai deux employées.
- İki kız yıllardır yanımda çalışır. Nasırlarım!
En vérifiant les clientes et employées de ces salons et en les comparant aux listes de suspects, le FBI identifie un salon en particulier, et un suspect en particulier :
FBI buralarìn sahiplerini ve müşterilerini... GÜZELLÍK SALONU... elindeki şüpheliler listesiyle karşìlaştìrarak araştìrmayì daralttì ve bir salon ile tek bir şüpheliye indirgedi :
Pour parler avec les employées de leur promotion?
Yeni görevleriyle ilgili konuşmak istediğin kızlarla mı?
Prebble flirtait avec les employées.
Prebble birçok operatörle zamanını geçirmeye çalışıyordu.
Les employées vous ont identifié.
Kızlar seni teşhis etti. Seni ofiste ve burada gördüler.
Les employées qui vous ont identifié ne l'ont pas mentionné.
Ama sizi teşhis eden kızlar bundan söz etmedi.
ne pas sortir avec ses employées.
Asla çalışanlarınla ilişkiye girme.
C'est une de mes employées. Elle avait besoin d'argent.
Onu bana çalışan binlerce insan arasından seçtim çünkü 10 bin dolara, çoğundan fazla ihtiyacı vardı.
Quand les employées de bureau rentrent chez elles, nous commençons à travailler.
Memur kızlar işten evlerine dönerken bizim işimiz daha yeni başlar.
Un de nos GI Vient de nous signaler... qu'une de vos employées ici... est une ennemie.
Askerlerimizden biri buradaki bir bayan çalışanınızın düşman ajanı olduğunu rapor etti.
Mademoiselle est une de nos meilleures employées.
- Sinyorina Simonetta Rosi. Memnun oldum. Kendisi en iyi çalışanlarımızdandır.
Les premières semaines, les méthodes employées ne plaisent à personne.
İlk birkaç hafta, hiçbirimizin sevmediği yöntemler kullanırız.
Je devrais croire une de ses employées?
Onun sattıklarından birinin sözüne nasıl güveneceğim peki?
Comment vont tes employées?
Çamaşırhane nasıl gidiyor?
Des méthodes employées contre la créature.
Yaratığa karşı kullanılan taktiklerle ilgili olarak.
On voit des infirmières, des employées des PTT, des femmes comme vous.
Çok sayıda hemşireden sipariş alıyoruz, telefon şirketinde çalışanlardan. Sizin gibi kadınlar işte.
Quel efficacité accordez-vous aux armes employées par les douaniers de nos jours?
Yasal gümrük memurlarının bu günlerde kullandıkları yasal silahları ne kadar etkili buluyorsunuz?
Toutes les employées le cherchent.
Çalışan bütün kızlar senin için aramakla uğraşıyorlar.
On peut dire qu'il y a beaucoup d'employées.
Çünkü fark etmemeniz olanaksız, burada çok sayıda bayan çalışanınız var.
Des ménagères aux employées de bureaux.
Ama en önemlisi onları politik sisteme olan inançlarına göre seç.
Elle m'a dit qu'il a fait travailler deux employées, en équipe de nuit.
Bana bir şey anlattı. Adam mesailer için sekreterlikten bazı kızları yanına almış.
Monsieur s'intéresse aux employées.
Elemanlarla samimileşmen hoşuma gitti.
Écoutez, vous me sapez ma confiance devant une de mes employées.
Bakın, çalışanlarımdan birinin önünde itibarımı sarsıyorsunuz.
Mais il lui conseilla de rester à distance de ces diablesses de cow-girls employées dans son soi-disant ranch.
Tabii önce çiftlikte çalışan kaba saba... ve kibirli dişi kovboylardan uzak durması için de uyardı.
Vos employées tuent le bétail.
Adamlarınız sığırları vuruyor.
Si ces dames veulent se joindre à nous, elles seront employées à plein temps au ranch.
Bize katılmak isteyen bayanlar, Rubber Rose çalışanlarının arasına hoş geldiniz.
Quelques étudiants, d'autres employées, aussi des femmes au foyer et des mères de familles.
Hepsini tutuklamışlar. Tarifeleri birmilyonla beşmilyon liret arasıymış.
Nous voudrions vous interroger à propos de l'une de vos employées :
Çalışanlarınızdan biriyle ilgili birkaç soru sormak istiyorduk : Carina Sayles.
Il les a employées pour une virée.
Ancak bu genç kanatları eğlenmek için kullanır.
Une de vos employées a oublié sa veste. Je voudrais la lui restituer
Ve, çalışanlarınızdan biri... ceketini unutmuş ve onu geri vermek istiyorum.
Mes employées dominent le bâton et empochent. Là, je fatigue.
Kulübümde, kadınlar sersem çubuğunu kontrol edip erkeklerin parasını alıyor.
Ils ont été autopsiés... pour reconnaître les armes employées.
Ne tür silahların kullanıldığını anlamak amacıyla cesetler üzerinde tam bir otopsi yaptık.
- Cela déplaît aux Drazis... les employées étant surtout drazis.
- Drazi pilotları itiraz etmişler çünkü çalışanlar Draziler'den oluşuyormuş.
Dimanche, Wallace diffusera un rapport sur l'industrie du tabac, incluant les tactiques employées par les cigarettiers pour cacher les informations qui pourraient leur nuire.
Bu Pazar Wallace, tütün sektörü hakkında bir rapor yayınlayacak. Zarar görebilecekleri bilgileri gizli tutmak için uyguladıkları zorba taktiklerle birlikte.
de croire que les employées... n'ont rien à redire à voir les autres en maillot? Je dis juste : où est le mal?
Bay Volpe, bizden kadın çalışanların, etrafta mayoyla dolanan insanları görmekten rahatsızlık duymamaları gerektiğini söylemediniz mi?
Ce à quoi nous nous sommes employées.
Bu sorunun üzerinde çaba sarfediyoruz.
Nous attendions une de vos employées
Sizinkilerden biri bu sabah bizimle olacaktı.
Non, je viens voir une de vos employées.
- Burada çalışan birini görmeye geldim.
- avec une de tes employées. - Ça fait pas partie du service.
Bir anne oğlunun senin çalışanlarından biriyle seks yaptığını fark etmiş.
Comme vous le savez, Will, différentes firmes ont des façons différentes de souhaiter bienvenu aux nouveaux employeés.
Bildiğin gibi Will ; farklı firmalar yeni çalışanlarını evinde hissettirmek için farklı yollar izler.
Tu ne peux pas juste dire employées?
Eleman desen olmaz mı?
Et tes employées?
Ne elemanı be?
Vos employées fermaient souvent?
Genelde kafeyi çalışanlarınız mı kapatır?
Le problème est, si vous me laissez m'expliquer... qu'une de vos employées, la fille avec qui je conversais m'a menacé, et 4 Allemands blonds m'ont attaqué, et défoncé ma voiture... et blessé ma petite amie...
Ve dört sarışın bey bana saldırdı arabamı parçalayıp sevgilimi yaraladılar.
Une de nos meilleures employées, Gwen Jackson... est morte hier.
En iyi çalışanlarımızdan biri olan, Gwen Jackson dün hayatını kaybetti.
Nous pensons exploiter plousieurs zones sous-employées et créer nouvelles attouactions.
Daha önce yapılmamış ve avantaj sağlayacak çeşitli alanları sömürmeyi planlıyoruz... ve bazı yeni oyuncaklar yaratıyoruz.
Mes trois employées détestent ça aussi. - Alors, pourquoi...
Bana çalışan üç kız var, onlar da en az benim kadar sevmiyorlar.
Un type a agressé deux employées et attendez... il a mangé le tableau de Blake.
Adamın biri iki görevliye saldırıp bunu almış... Blake tablosunu yemiş.
que certaines boîtes obligent leurs employées à faire.
Birçok firma kadın yöneticilerini bu programa yolluyor.
J'ai 3 autres employées emballées par le stage peau de vache...
Zorba Kadın programına inanan üç kadın yönetici daha var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]