Translate.vc / French → Turkish / Enders
Enders translate Turkish
46 parallel translation
Sénateur Peaker, nous avons réservé des places pour vous et le Général Enders, à côté du Vice-Président.
- Günaydın Kongre Üyesi Peaker. En iyi üç yeri, Başkan Yardımcısı'nın hemen yanında siz ve General Enders için ayırdık.
Olympia, Crouch Enders...
Olympia, Crouch Enders, Yedi Kızkardeşler...
On n'a plus rien, Enders!
Hiçbir şeyimiz kalmadı Enders.
Soit maudit, Joe Enders.
Lanet olası Joe Enders.
Vous avez un tympan perforé, Enders.
Kulak zarın delindi.
- Caporal Enders au rapport, monsieur.
- Onbaşı Enders efendim. - Rahat.
Enders, on ne vous a pas choisi par hasard.
Adını kurayla çekmedik.
Il y a les soldats Whitehorse... et Yahzee... et deux sergents, Enders et Henderson, qui, si je comprends bien les ordres, couvriront le cul de nos Navajo.
Bu er Whitehorse, ve Yahzee, iki tane de çavuş, Enders ve Henderson, onlar, emirleri doğru anladıysam, Navajoların kıçlarını koruyacaklar.
Écoutent, Enders, je suis un opérateur.
Dinle, ben şifreciyim.
Enders, contacte la marine et dis-leur de détruire ces pièces d'artillerie.
Donanmaya telsizle ulaş ve o topları yok etmelerini söyle.
Je recherche le sergent Enders.
Yardımcı olabilir miyim? Çavuş Enders'ı arıyorum.
Félicitations, Enders. Vous avez sauvé beaucoup de marines.
Tebrikler.
Et il pourrait rencontrer Joe Enders, Le type qui couvrait le cul de son père.
O da Joe Enders'la tanışabilir, babasının sıska kıçını koruyan adamla.
Et c'est quoi ce nom de toute façon?
Enders. Ne biçim bir isim bu?
J'ai besoin de toi, Enders. Ouais.
Sana ihtiyacım var.
Enders, à droite. On vous couvre avec la 30mm.
Sizi 30 mm'liklerle koruyacağız.
Son nom était Joe Enders...
Adı Joe Enders'dı,
Quand je faisais EastEnders, on allait chez Castro.
Ben East Enders'dayken Castro's diye bir yere giderdik.
Bien sûr, bonsoir!
- East Enders'teydim.
Et voici Barry, d'EastEnders, vous vous souvenez de lui.
Teşekkürler. Bu kim biliyor musunuz? - East Enders'dan Barry.
Qui veut Barry d'EastEnders?
Kim East Enders'dan Barry'yi ister?
Quand ils ont dit que t'étais allé voir la prod'd'EastEnders, pour les supplier à genoux de le reprendre, et que tu avais éclaté en sanglots. Ils ont inventé ça!
İkinizin East Enders'ın patronuna gidip dizlerinizin üstünde işinizi geri isteyip, ağladığnızı da onlar uydurdu.
Encore une minute, vous vous souvenez de Barry, d'EastEnders?
Teşekkürler. Gitemeden evvel... East Enders'dan Barry'yi hatırlıyor musunuz?
Littéralement, je suis accro au sexe.
Gerçek anlamda diyorum. Sikmeye bağımlıyım. Benim Cock Enders'a gitmem lazım.
- Pourquoi? - Tu connais Jim Enders?
- Yönetmen Jim Enders'ı biliyorsun değil mi?
Tu sais, le Docteur est là bas dans le monde d'EastEnders ( * : Show Télé Anglais ) pendant que nous on est coincés dans le passé.
Doktor East Enders dizisinin çekildiği zamana gitmek istedi ve bizde geçmişte tıkılı kaldık.
Qui aime East Enders?
Kimler EastEnders'ı seviyor?
Maria Enders ne fera pas Jakarta.
Maria Enders Jakarta'ya da Lima'ya da gelmeyecek.
L'assistante de Maria Enders.
Maria Enders'in kişisel asistanı.
Maria Enders!
Maria Enders için!
Avec Maria Enders.
Maria Enders'in de oynadığı.
Qu'as-tu dit à Maria Enders?
Maria Enders'e bir şey söyledin mi?
Rassemblez les hommes. Retrouvez-moi à Enders Road dans deux heures.
Adamları topla. 2 saat içinde benimle Enders Road buluşalım.
Donc, selon Mike Enders, il lui reste moins de trois jours.
Şayet Mike Enders'e göre düşünürsek, iki günden az zamanı kaldı.
Mon nom est... Carl... Enders.
Adım, Carl Enders.
M. Enders.
Bay Enders.
Mikey Enders a disparu.
- Selam. - Mikey Enders kayboldu.
M. Enders. Il n'y a pas de commotion suite à votre accident et votre fièvre est retombée.
Bay Enders... araba kazanızdan eser yok ve ateşiniz de düştü.
Pour mon ordination, Doug m'a offert une belle accolade et une bible dédicacée.
Rahipliğe kabul edildiğim zaman, Doug koca bir kucaklama ve Kardinal Enders imzalı bir İncil ile beni orada bekliyordu.
- Tu ne commandes pas ici, Enders.
Emir aldım.
Joseph F. Enders.
Joseph F Enders.
Continuez comme ça, Enders.
Başarılarına devam, Enders.
Tu manques toujours l'appel du courrier, Enders?
Hiç mektup almayı özlemez misin?
Sois maudit, Joe Enders!
Lanet olası Joe Enders.
Chick, tu prends le flanc gauche.
İyi misin? Chick, solu al. Enders sağa git.