English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / England

England translate Turkish

389 parallel translation
Je sais qu'il y a beaucoup de chantiers en ce moment en Nouvelle-Angleterre.
Bir sürü inşaat işinin olduğu bir yer biliyorum. New England.
Une famille respectable et puritaine de Nouvelle Angleterre.
New England'dan soylu bir Püriten ailesi, hayatım.
Seuis ies grands voiliers relient les États actifs de ia Nouveiie Angieterre avec ia riche vallée du Mississippi.
Sadece büyük yelkenliler, New England eyaletiyle ticari bağlantıya sahip. Zengin Mississiği Vadisi ile.
Pas des milliers, bien sûr. Mais un mince filet de suspects allait se transformer en flots déferlant des cités voisines, de l'état, de toute la Nlle Angleterre.
Binlerce yoktu elbette, ancak insan avı komşu şehirleri, eyaleti ve sonunda tüm New England'ı içine alarak yayıldı.
Puis, sa tante l'a emmenée en Nouvelle Angleterre pour l'été.
Sonra teyzesi gelip, yazı geçirmek için New England'a götürdü onu.
Ce fut l'année où le raz-de-marée a touché la côte de la Nouvelle Angleterre.
O sene New England sahillerini dev dalgalar vurmuştu.
Qu'elle était en Nouvelle Angleterre avec sa tante.
Teyzesi ile New England'a gitti dediniz.
Je connais l'accent de la Nouvelle-Angleterre.
New England aksanını bir mil uzaktan anlayabilirim.
C'est bien le Vermont? Le paradis des sports d'hiver?
Burası kış sporlarının yapıldığı New England Vermont'mu?
On doit pouvoir trouver assez de copains pour remplir ce patelin et prouver au Vieux qu'il n'est pas oublie!
Biz getirmiyoruz. New England'ta onun tugayından olanlar sadece. Unutulmadığını göstermeye yetecek kadarı gelse tamam.
Si je me trompe, je ne suis plus presidente des Commeres Anonymes!
Yanılıyorsam New England'ın dert ablalığı bölümünden istifa edeceğim.
Et un tel voyage peut etre couteux, sauf pour ceux qui habitent les environs.
Böyle bir seyahat kesinlikle ucuz değil. New England çevresinde yaşayan arkadaşlar için çok zor olmasa da.
- En Nouvelle-Angleterre,
- New England'lısın.
- Y en a-t-il de Nouvelle-Angleterre?
- New England'dan muhabir var mı?
D'abord en Angleterre, puis en Nouvelle-Angleterre.
Önce İngiltere'de, şimdi de New England'da.
Il faut que je facture toute la Nouvelle Angleterre, demain.
Yarın New England bölgesini faturalandıracağım.
C'est qui me fascine chez les gens du New England- - leur hospitalité.
Siz New England'lıları işte bu yüzden çok seviyorum çok dost canlısısınız.
Il apprendra que Charles Dexter Ward... dorénavant vivra sur sa propriété du New England.
Charles Dexter Ward'ın New England'daki malikanesine döndüğünü öğrenecek.
90 ans auparavant, un certain Hugh Crain l'avait construite pour sa femme et sa fille au fin fond de la Nouvelle Angleterre.
Tuhaflıklarla dolu 90 küsur sene önce... Hugh Crain adında bir adam, New England'ın... en ücra köşesinde, karısı ve kızı için yaptırmıştı bu evi.
Combien pourrais-je tirer de ces fossiles?
Acaba bu New England fosili kaç para eder?
J'utiliserai les images comme cartes de vœux pour mes cousins de Nouvelle Angleterre!
Buldum. Resimleri yırtıp... New England'lı akrabalarıma Noel kartı niyetine yollayayım.
Chante-nous St. George he was for England ou Bobbing Joan.
"St George, He Was for England" veya "Bobbing Joan".
On s'est arrêtés devant une librairie, et un de ses assistants, Donald Salzman...
Bir an için New England Addamsları John ve John Quincy ile bir ilişki olduğunu düşünmüştüm. İnsanlar sık sık bu hataya düşüyor.
En Nouvelle-Angleterre.
New England'da.
Il vient de Nouvelle-Angleterre, de la famille de Crane.
Bu Crane'in ailesiyle beraber New England'dan geldi.
Je suis une vieille fille approchant la quarantaine!
Ben kırkına merdiven dayamış evde kalmış New England'lı bir kızım.
Un nom cossu de la Nouvelle Angleterre.
- Havalı New England ismi.
Mon premier pas en partant de la Nouvelle Angleterre était pour aller à New York.
New England'dan New York'a gelerek ilk adımı atmıştım.
Moi, je lui ai dit : " vous devriez voir nos tempêtes en Nouvelle-Angleterre!
Ona sen bir de New England'daki doluları gör, dedim.
Après un déjeuner au Hilton... en l'honneur de l'équipage du Mercury... une centaine de notables se joignent à la foule en liesse... pour acclamer Shepard et Glenn.
New England'daki Hilton'da, Glenn ve astronotların şerefine düzenlenecek yemekte bin kişilik, şehrin ileri gelenleriyle Boston Al Shepard ve Johnny Glenn'e bir kez daha "Bravo size!" diyor.
La Nouvelle-Angleterre, terminé pour moi.
Şey evlat, New England bana göre değil.
C'est pire qu'en Nlle-Angleterre.
Bu New England'dan daha iyi.
Ils ont pu ainsi exploiter les pauvres.
Evet, New England'daki yoksulları yıllarca sömürmüşler.
Je devais emmener les enfants en vacances.
- New England'a gidecektik.
Mets à part ceux qui habitent la Nouvelle-Angleterre.
New England'daki olayları diğerlerinden ayırmayı unutma.
Musique 24 / 24 h de Pymouth, le rock de la Nouvelle-Angleterre.
- Plymouth için kesintisiz müziğine döndük. New England Kayaları
Ce qui est le mythe de la Nouvelle-Angleterre.
New England'ın efsanesi hangisidir?
Eh bien, c'est une ville mortelle en Nouvelle-Angleterre.
Şey, New England'da ağır bir kasaba sadece.
Oh, pour l'amour de Dieu, la Nouvelle-Angleterre est pleine de plantes.
Tanrı aşkına. New England'ta yığınla bitki var.
Dites au revoir à Boston, le coeur de la Nouvelle Angleterre.
New England'ın kalbi Boston'a veda edin bakalım.
Vous voulez comparer nos poètes à ceux de New York?
New York'a karşı olarak New England'ın başlıca şairlerinden konuşmak ister misiniz?
TELECOMS NOUVELLE-ANGLETERRE.
NEW ENGLAND TELEFON
Mon frère se considère le champion de la Nouvelle-Angleterre.
Kardeşim kendini New England yatırmaca şampiyonu olarak söyler.
Tu as épuisé tous les états de la Nouvelle Angleterre.
New England'daki her yerde girdin.
C'est en Nouvelle-Angleterre.
New England'da bir yerdi.
Sors avec toute la Nouvelle-Angleterre.
İstersen New England'ın hepsiyle birlikte ol.
A l'époque, la ville était hollandaise, et ils s'attendaient à une attaque des Anglais. Alors ils ont décidé de construire un mur mais les offres des entrepreneurs étaient trop élevées, et les habitants ont construit le mur eux-mêmes.
Şehir o zaman Hollandalıların elindeydi ve New England'daki İngilizlerden bir saldırı bekledikleri için koruma amaçlı bir duvar yaptılar ancak özel müteahhitler çok para istediği için duvarı halk yaptı.
Tu dois pouvoir travailler à New York lls ont besoin de moi en Nouvelle-Angleterre
New York'ta çalışmaman için bir neden yok. New York'ta bana ihtiyaç yok. Ben New England'a aidim.
C'est moi qui ai découvert la Nouvelle-Angleterre
Kuzeye ilk gittiğimde, New England'ın yerini bilmiyorlardı.
"Nous avons un grand choix."
New England seçkisi ya da Vermont spesiyalitesi.
J'adore la Nouvelle-Angleterre.
New England'a bayılırım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]