English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Eretria

Eretria translate Turkish

48 parallel translation
Eretria!
Eretria!
Eretria, je t'en prie, notre ami est mourant.
Eretria lütfen, arkadaşımız ölüyor.
Eretria, écoute, t'ignores ce qui est en jeu là.
Eretria dinle, ne tehlikede bilmiyorsun.
J'ai besoin que tu sois démonstrative.
Eretria, inandırıcı bir gösteri sergilemene ihtiyacım var.
Eretria, s'il vous plaît, notre ami est en train de mourir.
Eretria lütfen, arkadaşımız ölüyor.
Eretria, écouter, vous ne savez pas ce qui est en jeu ici.
Eretria dinle, ne tehlikede bilmiyorsun.
Eretria, je dois vous mettre sur un spectacle convaincant.
Eretria, inandırıcı bir gösteri sergilemene ihtiyacım var.
- Eretria?
Eretria?
Tu ne peux pas fuir, Eretria.
Kaçacak yerin yok Eretria.
Son nom est Eretria.
Adı Eretria.
Les pierres, Eretria, tout de suite!
Taşlar Eretria, hemen!
Je ne suis pas amoureux d'Eretria, mais elle n'est venue que pour les pierres.
Eretria'ya karşı bir sevgim yok ama sadece Elftaşları için geldi buraya.
Tu hais Eretria, mais ne laisse pas tes sentiments influencer ton jugement.
Eretria'dan nefret ettiğini biliyorum ama hislerinin kararlarını etkilemesine izin veremezsin.
Si vous doutez, pourquoi ne lui avoir rien dit?
Eretria'nın yaptığına dair şüphelerin vardıysa, bunu ona neden söylemedin?
Pourquoi t'es pas avec Eretria?
Neler oluyor? Neden Eretria'yla birlikte değilsin.
Amberle... t'as vu Eretria dans ta vision.
Amberle. Eretria'yı göründe gördün.
Bandon m'a dit qu'en te touchant, il t'a vue avec Eretria.
Bandon sana dokunduğunda, seni ve Eretria'yı birlikte gördüğünü anlattı bana.
Je sais avoir menti pour Eretria et moi.
Pekâlâ, bak. Eretria'yla aramda olanlar hakkında sana yalan söylediğimi biliyorum.
Ça fait longtemps, Eretria.
Epeydir görüşemedik Eretria.
Et tu pensais me les montrer en couchant avec Eretria?
Bunu da bana Eretria'yla yatarak mı göstermeyi düşündün?
Eretria...
Eretria.
Eretria...
Eretria...
Eretria, reconnais-tu ce langage?
Eretria, bu dili tanıyor musun?
Eretria, tu as vu le Bloodfire.
Eretria, Kanateşi'ni görmüşsün.
Que fais-tu?
Eretria. Ne yapıyorsun?
Eretria, je suis désolé.
Eretria, özür dilerim.
Eretria.
Eretria.
Eretria, il faut la sortir de là!
Eretria, onu hemen oradan çıkarmalıyız!
On doit retrouver Eretria.
Eretria'yı bulmamız gerek.
Je me reposerai quand j'aurai retrouvé Eretria.
Eretria'yı bulduktan sonra dinlenirim.
Eretria m'a dit qu'il fallait s'attendre à ce qu'il y ait des pièges ici.
Eretria buradaki tuzaklara hazırlıklı olmamı söylemişti.
Il ne sait pas plus que nous où se trouve Eretria.
Eretria'nın nerede olduğunu bizden daha iyi bildiği falan yok.
Ou laisse-moi perdre et je te mènerai à Eretria.
Ya da beni serbest bırak ben de sizi doğruca Eretria'ya götüreyim.
Mais avec quelqu'un qui connaît ces bois, nous avons une chance de trouver Eretria.
Ama yanımızda bu ormanı bilen birisi olursa o zaman Eretria'yı bulma şansımız olur.
C'est ici qu'ils ont amené Eretria?
Eretria'yı getirdikleri yer burası mı?
Ton "destin" ressemble beaucoup à de l'esclavage.
Bana senin kaderin daha çok kölelikmiş gibi geldi, Eretria.
Je ne pars pas d'ici sans Eretria.
Eretria olmadan buradan gitmeyeceğim.
Eretria...
- Eretria...
Vous devez être les amis d'Eretria.
Siz Eretria'nın arkadaşları olmalısınız.
Tu fais partie d'ici, Eretria.
Sen buraya aitsin, Eretria. Bizimle birlikte.
Eretria?
Eretria?
Eretria avait raison, c'est mon rôle.
Eretria haklıydı, bu bana düşen kısım.
J'ai promis à Eretria de revenir.
Eretria'ya geri döneceğime dair söz verdim.
Eretria ne nous aidera jamais.
Eretria bize asla yardım etmez.
- On doit y retourner.
Eretria, geri dönmemiz gerek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]