Ericsson translate Turkish

Stig Eriksson?

Stig Ericsson mu?

Stig Eriksson, voulez-vous prendre pour épouse Martha Olsson ici présente?

Stig Ericsson, Marta Olsson'un kanunen eşiniz olmasını kabul ediyor musunuz?

Prenez-vous pour époux Stig Eriksson, pour le meilleur et pour le pire?

Marta Olsson, Stig Ericsson'un kanunen eşiniz olmasını kabul ediyor musunuz?

" Stig Eriksson a attaqué Mendelssohn trop tôt.

" İlk kez sahneye çıkan Stig Ericsson, keman konçertosunda acemilik çekti.

" Eriksson a une formation solide

Ericsson'un yetenekli olduğu söyleniyor.

Veuillez me suivre.

Bayan Ericsson, benimle gelin.

M. Eriksson.

Ericsson.

Et je me suis dit qu'il fallait en causer avec vous.

Ve ben de bunu sizinle tartışabileceğimi düşündüm, Rahip Ericsson.

Ericsson?

Ericsson?

Ericsson, qu'est-ce que c'était?

Ericsson, bu neydi?

Ericsson, gardez cette fréquence ouverte.

Ericsson, hat açık kalsın.

Ericsson, il y a peu je vous ai dit que je pourrais vous demander... votre aide à vous et votre équipage.

Ericsson, bir süre önce senden ve mürettebatından büyük bir iyilik isteyebileceğimi söylemiştim.

Dans 3 jours le gros de notre flotte y sera, en partance pour le front... mais, Ericsson, si cette information tombe entre les mains des Ombres... ils s'attaqueront à cette base avant qu'elle ne soit opérationnelle.

Üç gün sonra hizmete açıldığında bütün filomuz orada olacak ama Ericsson, bu bilgi Gölgeler'in eline geçerse üs faaliyete geçmeden önce saldırıya geçeceklerdir.

Ericsson, s'ils ont cette information trop facilement, ils n'y croiront pas.

Ama Ericsson, bu bilgi kucaklarına düşerse inanmayacaklardır.

Vous n'êtes pas marié, Ericsson?

Evli değilsin, değil mi Ericsson?

Ericsson, des milliards de vie comptent sur vous.

Ericsson, milyarlarca kişinin hayatı buna bağlı.

Ericsson au reste de le flotte White Star, vous me recevez?

Ericsson'dan Ak Yıldız filosunun geri kalanına. Duyuyor musunuz?

Stern, Hawkins, Ericsson fait un grand pas en avant!

Stern, Hawkins Erickson hukuk firması geleceğe adım attı. - Affedersin? Ne?

- Je suis Ericsson.

Ben Erickson.

Prête ton blouson.

Siyah Sony Ericsson.

Tu cours pour nous. Tu cours pour nous?

Siyah Sony Ericsson.

T'avais quel portable? Un Sony Ericsson noir. Un Sony Ericsson noir.

Per-Erik değil mi?

DIRIGÉ PAR LARS GUNNAR ERICSSON J'avais une barbe comme ça, au lycée.

Üniversitede öyle sakal bırakmıştım, hatırlıyor musun?

Deux mots... Bill Ericsson.

İki kelime, Bill Ericsson.

On rencontrera Ericsson et on pleurera le petit Ricky.

Ericsson'la tanışırız, küçük Ricky'nin de yasını tutarız.

On va avoir besoin d'Ericsson maintenant.

Şimdi Ericsson'a ihtiyacımız var işte, yanlış mıyım?

On doit trouver Ericsson.

Ericsson'ı bulmamız lazım.

Où est Ericsson?

Ericsson nerede?

Enchanté, M. Ericson.

Sizinle tanışmak bir zevk, Bay Ericsson.

Je voudrais pas vous tuer.

Anladım. Bay Ericsson'a ölümcül ceviz yok.

Voici Gwen Ericsson, qui, avec l'aide de Marie Sherwood ici présente, a conçue notre technologie THRUsight.

Bu Gwen Ericsson, yanımızdaki Marie Sherwood'la birlikte THRUsight teknolojisini tasarlayan kişi.

Quand Gwen Ericsson était au lycée, elle inventa un appareil qui utilisait les sons pour trouver l'emplacement d'explosifs.

Gwen Ericsson lisedeyken sesi kullanarak patlayıcıların yerini tespit eden bir cihaz icat etti.

Et si toute fois Gwen Ericsson doit revenir d'entre les morts, on est aussi spécialisé pour ça.

Gwen Ericsson dirilmek isterse bu konuda da yardımcı oluruz.

Stig Eriksson.

Bu, Stig Ericsson.

Bonjour, M. Ericsson.

- Merhaba Rahip Ericcson. - Merhaba bay Frövik.

Il vient d'où?

- Bu bir Sony Ericsson.

C'est un Sony Ericsson.

- Bluetooth var mı?

C'est-à-dire?

- Biz Ericsson ya da Nordea değiliz fakat yine de ülkedeki en büyük aile şirketiyiz. - Nasıl yani?

qu'Eriscson veut la rencontrer.

Ve şu an asistanım bana Ericsson'un toplantı istediğini söylüyor.