Esau translate Turkish

- Bonjour, Esau.

Selam, Esau.

Je n'aurais jamais pensé rencontrer Esau Hamilton.

Esau Hamilton ile karşılaşacağım hiç aklıma gelmezdi.

- Je suis navré pour vous, Esau.

Ne hissettiğini biliyorum, Esau.

Esau, viens ici!

Esau, buraya gel!

Esau, désolé de vous dire ça, mais je vais partir seul.

Esau, bunu söylemekten nefret ediyorum, ama onun yanına yanlız gideceğim.

Esau Pretty.

Esau Pretty.

Putain je n'écoutais pas parce que je pensais qu'elle était folle.

Hikaye Esau idi ama taş yığını hakkında birşeyler vardı.

Elisha et Esau!

Merhaba. Elisha ve Esau.

Il adore Elvis.

- Esau, Elvis'e bayılıyor.

Liquide dans les poumons, épanchement pleural.

Esau'nun ciğerinde bir sızıntı ve plevral efüzyon var.

Il a la tuberculose.

Ne oldu? - Esau verem.

Esau...

- Esau...

Esau a une tuberculose MR.

Esau'nun tahlilleri gelmiş. MDR'ymiş.

Esau n'a personne ici.

- Esau'nun da burada ailesi yok.

- C'est Esau Ajawke?

- Bu Esau Ajawke mi? - Evet.

Un bébé qu'Esau ne verra même pas.

Esau'nun göremeyeceği bebeği.

Agent Pride, C'est, umh Le frère de Jacob, Esau et Paul Hare un ami proche de Jacob et de moi pour...

Ajan Pride, bu Jacob'ın kardeşi Esau ve Paul Hare Jacob'ın ve benim yakın arkadaşım oluyor.

Son frère Esau.

Kardeşi Esau.

Paul et Esau ont tous les deux signé l'ordonnance de Hannah sur les six derniers mois.

Paul ve Esau, son altı aydır Hannah'ın reçetelerini imzalamışlar.

Nous allons les scanner et comparer le dernier billet de Jacob avec l'écriture de Esau et Paul présente sur le registre.

Taratıp Jacob'ın son yazısıyla Esau ve Paul'un el yazısını imza dosyalarından karşılaştıracağız.

Où sont Paul et Esau maintenant?

Paul ile Esau nerede şuan?

- Esau!

- Esau, iyi misin?