Translate.vc / French → Turkish / Espéce
Espéce translate Turkish
263 parallel translation
Espéce de monstre! Lâche-moi!
Seni çirkin canavar!
Espéce de vieille sorcière!
Seni kötü kalpli cadı!
C'est le seul de son espéce.
Ondan sadece bir tane var.
Cette espéce de sale vermine!
Kahrolası değersiz hayvan!
- Espéce de trouillard de flic.
- Polislerin yüz karası seni.
L'abbé Barry et la petite Doyle ont organisé une espéce de réunion à l'église.
Peder ve Doyle'un kızı kilisede bir toplantı düzenliyorlar.
- Une espéce du groupe des Theraphosa.
- Genus Theraphosa cinsi.
- Espéce de...
- Seni...
Espéce d'abruti incompétent!
- Uyarıyor musun, seni beceriksiz aynasız?
"Espéce de crétin," et il va faire exploser la ville.
"Sen aptal, geri zekalı" ee, o yapacak, ee, şehri havaya uçurmak.
Espéce de trouillard!
Korkak!
Espéce de rat.
Pis herif.
Espéce de snobs.
Züppeler sizi!
Espéce de lâche!
- Sen korkaksın!
C'est une espéce de substitut sino-norvégien,
O bir tür... Japon-İskandinav suni bonfile muadili... ve o da zaten son dilimdi, maalesef.
- Espéce de jaune.
Seni adi grev kırıcı.
Ça suffit. Espéce de truie permanentée.
Bıktım senden, kindar, fönlü, yaşlı domuz!
- Espéce de fils de pute!
- Seni orospu çocuğu!
- N'y touche plus, espece d'idiot.
- Bir daha elini süreyim deme, salak.
Espece de petite...
Neden, seni küçük, pasaklı —
Vous etes plus sale qu'un Apache! Espece de...
Apache'lerin nefesi bile seninkinden daha temiz.
Espece de...
Neden, sen —
"Cher Tom, espece de vieux sal..."
- "Sevgili Tom, niçin seni gidi yaşlı..."
Espece de tas de ferraille!
Seni alçak zımbırtı.
Cependant, cette griffe appartient a un etre arborescent... un espece de perodictique a feuilles.
Ama bu pençe ancak ağaçta yaşayan bir hayvana ait olabilir. İmkânsız, bir ağaç maymunu gibi.
- Ecrase, espece d'idiot!
Kapa çeneni budala. Çok teşekkürler.
Espece d'idiote!
Yeter be aptal şey.
On dit que les Françaises s'y connaissent.
Ver şunu bana, seni espece de salaud!
J'ai le coeur fragile, espece de salaud!
Kalp sorunum var dedim, orospu çocuğu!
Espece de gros porc!
Şişko kıçlı ihtiyar zorba.
Je les fumerai, espece de gros con!
İçeceğim, aptal orospu çocuğu.
Vas-y, empeche-les, espece de sale Chinetoque.
Durdurun onları! Oraya girin ve durdurun! Seni orospu çocuğu çinli seni!
Espece d'enfoire.
Seni orospu çocuğu!
Espece de salaud.
Seni piç.
Espéce de cinglé!
Seni çılgın herif!
Oh la la! Vous m'avez fait perdre une nuit, espece de gourde!
Bana tam bir gece kaybettirdiniz.
Espece de traitre!
Hain!
Ecoute, espece de stupide idiote... tous les mysteres que tu connaitras jamais dans ta vie sont ici.
Dinle, aptal şey. Dünyada görüp yaşayacağın bütün gizemler işte burada.
Espece de sale putain de pute, oubliee de Dieu.
Seni ucuz, lanet olası sefil f... işe.
Allez, souris, espece de salope.
Gülümsesene, a... cık!
Allez, dis-le-moi... espece de putain de truie.
Haydi, konuş. Seni domuzun becerdiği!
Espece de putain de menteuse, de putain de truie.
Sen lanet olası bir yalancısın!
Qu'importe, espece d'idiote, je t'aime... et je veux vivre avec toi.
Neyse budala, seni seviyorum. Seninle yaşamak istiyorum.
Oh, espece de sale petit rat.
- Seni pis sıçan!
Espece de petasse idiote.
Seni budala şey!
VOUS M'AVEZ TRAHI AUSSI, ESPECE DE CHIENNE INSOLENTE.
Sen de bana ihanet ettin. Kendini beğenmiş, aptal, küstah orospu.
Mais, voyez-vous, ce sont les risques du métier, lorsque l'on traite avec des gens de mon espece. Enfermez-le.
Içeri tikin ºunu.
ESPECE DE LEZARD! Nous étions mariés, il y a un an.
Bir yıl önce evlendik.
Espece de salopard!
Seni orospu çocuğu!
- Espece de menteuse.
- Yalancı.
- Espece de dingue!
Manyaksın.